Tramvay üreten Bursa, şimdi de uçak üretimine hazırlanıyor

Türkiye’nin ilk yerli tramvayını üreterek dünya pazarlarına açılan Bursa, şimdi de küçük çaplı sivil uçak üretimine hazırlanıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe yakın zamanda üretime başlanacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Esra Özarfat - BURSA

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’yı havacılığın merkezi yapmak için harekete geçti. Kasım ayında Uludağ Üniversitesi’yle protokol imzalayarak üniversite pistinin sivil uçuşlar ve imal edilecek uçaklar için kullanılabilmesinin önünü açan Belediye, özel sektör eliyle uçak üretilmesi için de düğmeye bastı. Bursalı B-Plas ve İğrek Makine, Almanya merkezli Aquila şirketini 1,5 milyon euroya alarak iki kişilik uçak üretimine başlamaya hazırlanıyor. Tek motorlu uçaklar imal eden şirketin en çok satan modellerinin başında 210 serisi geliyor. Farklı modellere sahip ailede, iki kişilik uçak, tamamen kompozit yapıya sahip. Uçaklar ayrıca pilotaj eğitiminde de kullanılabiliyor. Konuyla ilgili DÜNYA Gazetesi Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi’nin sorularını yanıtlayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye’nin 2023 hedefl erine ulaşmasının kendi markalarını çıkarmasına, katma değerli, teknolojik ürünler üretmesine bağlı olduğunu vurguladı. Bu çerçevede belediye olarak yerli tramvay üretimini desteklediklerini hatırlatan Altepe, Bursa’da bugün tramvay, metro ve hafif raylı sistem araçlarının üretilerek dünya pazarlarında boy gösterdiğini söyledi. 

İlk etapta 2 kişilik uçaklar üretilecek 

Tramvay üretiminden sonra ikinci hedefl erinin uçak üretimi olduğuna işaret eden Altepe şu bilgileri verdi; “Hava taşıtlarını üretme konusunda 1,5 yıldır çalışıyoruz. Çeşitli fuarlara gittik, üniversiteleri dolaştık. Türk Hava Kurumu başta olmak üzere projeleri inceledik. Sonunda belli bir noktaya geldik. Artık istiyoruz ki hızlı bir şekilde Bursa’da havacılığı geliştirelim. Bursa sivil havacılığın, hava ulaşımının, üretim, bakım ve lojistik merkezi olsun. Uludağ Üniversitesi içinde uzay ve havacılık bölümü kurduk. Tramvay üretimini firmaların gündemine biz soktuk. Şimdi havacılığı da bazı firmaların gündemine sokmaya çalışıyoruz. Firmaları yatırım için ikna ediyoruz. Birlikte Türkiye’de üretelim, dünyaya mal satalım, diyerek teşvik edip, yönlendiriyoruz. Türkiye’de 160 tane özel uçak var. Biz istiyoruz ki kısa zamanda Bursa’da 160 tane özel uçak olsun. Projemiz bu. Bursa artık uçak üretilen, dünyaya uçak satılan bir merkez olsun, artık fuarlarda bir Bursa, bir Türkiye firması da bulunsun. Bununla ilgili alımlar bitti. Üretim başlayacak.” 

İlk etapta 2 kişilik, ardından 4, 20 ve 60 kişilik uçaklar yapılabileceğini ifade eden Altepe, “2 kişilik uçak yapamazsanız, 300 kişilik uçak hiç üretemezsiniz. Daha sonra savaş uçağı hiç yapamazsınız. Bursa raylı sistemlerden sonra havacılık sektöründe de öne çıkacak. Bunlar zor şeyler değil” dedi. Bursa’da havacılığı güçlendirmeye çalıştıklarını, Yenişehir Havaalanı’ndan Bursa merkeze ücretsiz yolcu taşıdıklarını kaydeden Altepe, Bilim Merkezi içinde 80 milyon liralık yatırımla kurulacak Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nin de yapımının devam ettiğini bildirdi. 

Sihirli sözcük “Kentsel dönüşüm” 

Recep Altepe, kentsel dönüşümün yönetimlerin kullandığı sihirli bir sözcük olduğuna işaret ederek, vatandaşların bu konuda beklenti içinde olduğuna değindi. Nüfusu 3 milyona ulaşan Bursa’da son yıllarda hızlı bir şehirleşme yaşandığına işaret eden Altepe, “Şu anda yıkarak güzelleştiriyoruz. Çünkü planlar kağıt üzerinde güzel. Paris gibiyiz. Ana arterler, yollarımız var ama uygulamada yok. O yolları açabilmek için binaların yıkılması gerekiyor. Bulvarlar için sadece bugüne kadar 470’e yakın bina yıktık. Kalitenin yükseltilmesiyle ilgili sürekli bir dönüşüm var” diye konuştu. 

Dönüşüme 0,50 emsal artışı 

Kamuoyunda eleştirilere de neden olan 0,50 emsal artışını değerlendiren Recep Altepe, riskli yapıların ortadan kaldırılarak yerine sağlam, nitelikli ve güvenli binalar inşa edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Altepe, “Bursa’da binaların yüzde 15’inin acilen yenilenmesi gerekiyor. Bu konuda tüm toplumu harekete geçirmeliyiz. Belediyelerin bu işin altından kalkması mümkün değil. Bursa’da bin 70 mahalle var. Bu mahallelerin dönüşmesi için herkes harekete geçmeli. Biz de inşaat sektörünü harekete geçirmeyi planladık. Daha önce turizm sektörüne verdiğimiz 0,50 emsal artışını dönüşüme de verdik. Rant oluşuyor, deniyor. Rant oluşuyor ama vatandaşın canını kurtarmak için oluşuyor. Kimse kimseye bedava ev yapmaz. Ama, burada çok kazanılmasına imkan yok. Bir inşaat yapılacaksa Bursa’da bir tane müteahhit yok. Onlarca kişi gelip teklif veriyor. En uygun olanla anlaşılıyor. Önemli olan çözüm üretilmesi. Vatandaşın tek başına bu dönüşümü yapması mümkün değil. Şu anda 10’dan fazla siteye bu konuda onay verdik. İnşaatlar başlıyor. Çürük binalar yıkıldı. Yeni binalar şehre de değer katacak. Hem insan hayatı kurtulur, hem de kalitemiz artar” açıklamasını yaptı.

Yunuseli'nde hava trafiği artırılacak

Bursa’nın bir dünya kenti olması için öncelikle ulaşılabilir bir kent olması gerektiğine vurgu yapan Altepe, İstanbul’un Bursa’yla entegre olması, Bursa’nın İstanbul’a olan yakınlığını avantaja çevirmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu çerçevede hava, deniz ve kara gibi ulaşım yatırımlarına hız verdiklerini anlatan Altepe, yazın eklenen yeni hatlarıyla her yıl milyonun üzerinde yolcu taşıyan BUDO’nun 6 gemilik filosuna 2 yeni gemi daha ekleyeceklerini belirtti. İstanbul ve Bursa’yı Gemlik üzerinden bağlayan hava ulaşımının yakın bir zamanda Yunuseli’ne taşınacağını ve hava trafiğinin artırılacağını dile getiren Altepe, yine havacılık hizmeti veren Helitaksi’nin de İstanbul’un 100 ayrı noktasına iniş yaptığını söyledi. Altepe; “Bursa’da bin 300 yabancı firma var. Ortalama her ay 15 firma ilave ediliyor. Bir üretim şehri olmasının yanı sıra başta sağlık, kış ve termal olmak üzere turizmde de iddialı bir kent”dedi.

Üreticileri dünya pazarlarına taşıyor

Kırsal kalkınma hamlesi de başlattıklarına ve Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı kurduklarını hatırlatan Altepe, “Her yörenin kendi özelliklerine göre üreticileri destekliyoruz. Hedefimiz üreticilere dünya pazarlarında yer bulmak. Bunun için depolama, ihracat merkezleri, sulama sistemleri, göletler kuruyoruz. Türkiye’nin en büyük canlı hayvan ve et borsasının kamulaştırmaları başladı. Dünyadaki en iyi uygulamaları Bursa’da uyguluyoruz. Bizim rolümüz üreticilerin birlikte hareket ederek üretim ve pazarlamayı birlikte yapmalarını sağlamak” dedi.

Uludağ artık bir eğlence merkezine döndü

Altepe, 4 mevsim değerlendirilebilecek olan Uludağ’ın yetki karmaşası nedeniyle atıl duruma geldiğine vurgulayarak, “Orda önemli müsabakalar, olimpiyatlar yapılmıyor. Uludağ artık bir eğlence merkezine döndü. Tüm kayak merkezlerini toplasanız yatak kapasitesi Uludağ kadar yapmaz. Ama biz Uludağ’ı kendi elimizle atıl duruma getirdik. Oteller bölgesine kadar uzatılan teleferik yüzde 80 yabancı turist taşıyor. Milli parkın anlayışı farklı. Floranın bozulmaması adına kimsenin girip çıkmasını istemiyorlar ama zamanında buraya 500 yataklı oteller yapılmış. Bunların kararları 50-60 yıl önce verilmiş. O zaman onların da yapılmaması gerekirdi. Burası turizm bölgesi, kayak merkezi olmuş. O bölgeyi milli park statüsünden çıkararak ayrı bir statü kazandırılmalı. Bakanlıklar karışmasın, demiyoruz. Projeler yapılsın, onlar onaylasın biz de yapalım. Tesisleri canlı hale getirelim, yazın da kullanalım” şeklinde konuştu.

Çevre için bir yılda 400 milyon lira harcandı

Büyükşehir Yasası ile hizmet alanlarının 256 kilometrekareden 11 bin kilometrekareye çıktığına işaret eden Altepe, “Çevre yatırımlarına da önem veriyoruz .180 ayrı noktadaki büyük fabrikaya otomatik atık su kontrol üniteleri koyduk. Parametrelere uymayan bir salınım olduğunda anında müdahale edebiliyoruz. Bu uygulamayı daha da yaygınlaştıracağız. Sadece derelerin ve körfezin temizliği için 1 yılda 400 milyon lira harcadık. Çevre ihlalleri karşısında ceza kesme yetkisi de Büyükşehire verilmeli” diye konuştu.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir