Trafikte fiyatlandırma İstanbul'un havasına çare olabilir
İstanbul’un Eminönü ve Kadıköy ilçeleri için planlanan trafik sıkışıklığı fiyatlandırması, aynı zamanda hava kirliliği ve iklim değişikliği ile mücadelede de fayda sağlayacağını belirten Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, “Toplumsal desteğin sağlanması için edilen gelirin toplu taşımacılığın iyileştirilmesine aktarılması önem taşıyor” dedi.
Başak Nur GÖKÇAM
Bugün küresel nüfusun yüzde 56’sı şehirlerde yaşıyor ve 2050 yılına gelindiğinde, bu oranın yüzde 70’e yükseleceği tahmin ediliyor. Ancak ekonomik büyüme ve kalkınmada önemli rol oynayan ve küresel gayri safi hasılanın yüzde 80’ini sağlayan şehirler, aynı zamanda insan refahını ve diğer canlıları olumsuz etkileyen önemli sorunlara neden oluyor.
Trafik sıkışıklığı ve yol açtığı sorunların, bu meselelerden biri olduğuna dikkat çeken Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, “Özellikle yolcu ulaşımından kaynaklanan trafik sıkışıklığının dışsal maliyetleri arasında zaman kayıpları, yerel ve küresel hava kirliliği, iklim değişikliği, trafik gürültüsü ve kazalar gibi sorunlar yer alıyor. Üstelik bu maliyetlere yalnızca sürücüler değil, o çevrede yaşayan herkes katlanmak zorunda kalıyor” dedi.
Trafik sıkışıklığını ve ilişkili olduğu sorunları azaltmak için başvurulabilecek çözümlerden birinin, İstanbul’un Eminönü ve Kadıköy ilçeleri için de gündemde olan trafik sıkışıklığı fiyatlandırması olduğuna dikkat çeken Prof. Uyduranoğlu, “Bu politika, başarılı bir şekilde uygulandığında, hem trafik sıkışıklığını azaltıyor hem de azalan yakıt tüketimi nedeniyle hava kirliliğiyle ve iklim değişikliğiyle mücadeleye de katkıda bulunuyor” ifadelerinde bulundu.
Singapur’da ve birçok Avrupa şehrinde uygulanıyor
Şehir içinde trafik sıkışıklığının çok yoğun olduğu bölge ya da bölgelere özel araç girişini fiyatlandıran bu yöntemin, özel araba sürücülerinin toplu taşımacılığı tercih etmesini veya seyahat saatlerinde değişiklik yapmasını hedeflediğini belirten Prof. Uyduranoğlu, “Böylelikle, taşıma kapasitesi sınırlı olan yollara talebin azaltılması amaçlanıyor.
1960’lı yıllarda, Nobel ödüllü ekonomist William S. Vickrey tarafından ortaya atılmasından yaklaşık 10 yıl sonra, 1975 yılında, Singapur’da ilk defa uygulamaya geçirilen bu sistem, oldukça başarılı sonuçlar verdi ve ülkenin daimi trafik politikası haline geldi. Ardından Milan, Stockholm ve Londra gibi bazı Avrupa şehirlerinde de uygulamaya başlandı.
Bu farklı örneklerden elde edilen sonuçlar, uygulamanın etkin bir araç olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu. Trafik sıkışıklığı fiyatlandırmasının uygulandığı şehirlerde trafik sıkışıklığında yüzde 10 ila 40 arasında azalma sağlandığı bilgisini veren Prof. Uyduranoğlu, “Aynı zamanda toplu taşıma kullanımının yüzde 5 ila 15 arttığı görülüyor. Bunlara bağlı olarak hava kirliliğinde de azalma gözlemleniyor. Örneğin Stockholm’de yedi ay süren pilot uygulama sonucunda nitrojen oksitte yüzde 8,5, partikül maddelerde ise yüzde 13 oranında düşüş sağlandı” dedi.
Kömürün sağlık bedel 320 milyar euro
Sağlık ve Çevre Birliği’nin (HEAL) 2022 tarihli bir raporuna göre, 1965-2020 yılları arasında Türkiye’de kömürden elektrik üretiminin neden olduğu kümülatif sağlık maliyetleri 320 milyar euro olarak hesaplandı. Bu veriler, hava kirliliğinin önemli sebepleri arasında bulunan trafik sıkışıklığıyla etkin bir şekilde mücadelenin ne kadar elzem ve acil olduğunu da ortaya koydu.
İstanbul’da bir taşla k kuş vurmak mümkün
Dünyaca ünlü TomTom Trafik Endeksi’ne göre 2021 yılında İstanbul’da trafik sıkışıklığı yüzde 62 olarak gerçekleştiğini, bu oranın yüzde 100’e varmasının ise trafiğin tamamen durmasını ifade ettiğini belirten Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, “Bu yüksek oran ise İstanbul’u, trafik sıkışıklığında dünyanın zirvesine taşıdı. Uzun yıllardır süregelen bu sorunla mücadele için trafik sıkışıklığı fiyatlandırması yapmak, zaman zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin planları arasında da yer alıyor” dedi.