Prof. Dr. Emre Alkin: "Konutlarımızın yüzde 70'i enerji verimliliğine haiz değil"

Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, "Konutlarımızın yüzde 70'i enerji verimliliğine haiz değil. Eğer biz konutlarımızı mantolama ve yalıtım metotlarıyla tesislendirirsek, teşkilatlandırırsak cari açığımızda 5, ardından 7 sonra 9 ardından 10 milyar dolara kadar her sene tasarruf etme imkanı bulacağız" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

VERİMDER tarafından düzenlenen Anadolu Buluşmaları'nın 27'incisi, Trabzon'da gerçekleştirildi. Düzenlenen programda VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, enerjinin faydalı kullanılması konusunu vurguladı. Program sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Alkin, binalarda enerji verimliliğine uygun finansman kaynağı ve binalara enerji kimlik belgesi uygulamalarının çok önemli olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"55 milyar dolarlık enerji ithalatımız bu sene yüz milyar doları geçiyor. Bizim bunda yapacağımız her tasarruf milletimizin başını dik tutması için çok önemli. Peki bunu nasıl yapacağız? Maalesef sera gazları dahil olmak üzere enerjinin tüketimi dahil birçok şey konutlarda oluyor. Konutlarımızın yüzde 70'i enerji verimliliğine haiz değil. Eğer biz konutlarımızı mantolama ve yalıtım metotlarıyla tesislendirirsek, teşkilatlandırırsak cari açığımızda 5, ardından 7 sonra 9 ardından 10 milyar dolara kadar her sene tasarruf etme imkanı bulacağız. Bu ne demek? Rus doğal gazı, İran doğal gazı farklı yerlerden yaptığımız ithalatlarda hem diplomatik olarak başımız dik olacak hem de onlardan daha az satın alıp daha az tüketerek aynı randımanı sağlayarak enerjimizi sağlamış olacağız."

Alkin, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Rusya'nın doğal gaz konusunda alıcı ülkelere baskı yaptığını, bu baskı sonucunda enerjide yeni arayışların, yeni alternatiflerin gelişmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için enerji kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğine işaret eden Alkin, şunları kaydetti:

"Bilin ki karşıdaki alıcı yeni bir alternatif geliştirebilir ve bunlar da geliştiriliyor. Dolayısıyla kısmi olarak yaşadığımız bu, Rus doğal gazı sıkıntısı ve fiyatların yükselişi büyük ihtimalle Türkiye dahil hem bilim insanlarına hem iş insanlarına yeni çareler ürettirecek ve alternatif enerji kaynakları üzerinde yoğunlaşmasını sağlayacak. Ama yine de diyorum, hangi enerji kaynağı olursa olsun bunu tasarruflu kullanmak, düzgün kullanmak, verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde bu sefer de doğal gaza alternatif yarattığımız kaynakları da hunharca kullanmaya devam ederiz. Hiçbir işe yaramaz. Yine aynı maliyetlerin altında kalırız. İster doğal gaz, ister jeotermal, ister elektrik, aklınıza ne gelirse bütün bu kaynakları bizim faydalı kullanmamız lazım ki gençlere yarın güzel bir dünya bırakalım."