Özdemir: Kazanlı Kıyı Kesimi Projesi artık hayata geçmeli

2010 yılında yer tahsislerinin yapıldığı Mersin Tarsus Kıyı Kesimi Turizm Merkezi’ne aradan geçen 15 yıla rağmen yatırımcılar bir çivi bile çakmadı. Atıl kalan bölgede neredeyse tüm altyapı eksiklikleri tamamlandı ve bölgenin artık yeni bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah ÖZDEMİR

 Mersin ili, Tarsus İlçe­si Kulak Mahallesi’n­de yer alan 613 parsel; 07.10.1997 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Karar ile “Mersin Tar­sus Kıyı Kesimi Turizm Merkezi” olarak ilan edildi.

“Mersin Tarsus Kıyı Kesimi Tu­rizm Merkezi – Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ola­rak planlanan bu alan 2 bin 383 hektardır. Alanın; bin 534 hekta­rı (yüzde 65) orman, 246 hektarı (yüzde 10) hazine arazisi olup, 603 hektarı (yüzde 25) alan yatırımcı­lara tahsis edildi ve 31.03.2010 ta­rihinde yer teslimi yapıldı.

Bahsedilen alan üzerinde yatı­rımcı firmalara 4 adet 4 yıldızlı otel, 1 adet 5 yıldızlı otel, 2 adet 4 yıldızlı tatil köyü, 3 adet 5 yıldızlı tatil kö­yü, 1 adet kongre ve sergi merkezi, 1 adet günübirlik tesis ve 2 adet golf tesisi için yer tahsisi yapıldı.

Yatırımcılara yer teslimi yapıl­masının üzerinden 15 yıl geçmesi­ne rağmen, yatırımcılar tarafından bir çivi bile çakılmadı. Yatırım­cı firmalar yatırım yapmama ge­rekçelerinin başlıca nedeni olarak bölgenin altyapı, elektrik, arıtma, kanalizasyon, telekomünikasyon ve yol eksikliklerini gösteriyorlar.

Ancak devletimiz eksikliği his­sedilen tüm bu eksiklerin önemli bir kısmını tamamladı. Son olarak ise Çukurova Uluslararası Bölge­sel Havalimanı’nın hizmete girme­siyle, gerekçe gösterilen her türlü unsur tamamlandı ve yatırımcıla­rın bu öne sürdükleri tüm gerekçe­ler ellerinden alındı.

Şu an Mersin üçüncü teşvik böl­gesinde olmasına karşın, devleti­miz bu bölgeye yapılacak yatırım­lara uygulanacak teşvikler için, turizm yatırımlarına verilen en yüksek teşvik oranını uyguluyor.

Bütün bunlara rağmen yatırım yapmamakta direnen tahsis sahibi firmalar, bölgenin bir turizm des­tinasyonu olmadığı, bölgeye gelen turist sayısının yetersiz olduğu ve yatırım yapmanın rantabl olmadığı gibi yeni bahaneler ileri sürüyorlar.

Gelinen son noktada, devleti­miz bazı tahsisleri iptal etti ve ba­zı tahsis sahibi firmalara da 14 ay içinde yatırımlarının yüzde 15’ini tamamlamaları şartı ile ilave süre verdi. Verilen süre bu yıl içinde so­na erecek.

Mersinliler olarak bu önem­li projenin neden hayata geçirile­mediğini bütün yönleriyle değer­lendirmemiz gerektiğini düşünü­yoruz.

Netice olarak, deniz-kum-gü­neş konseptine dayanan ve golf turizmi ile yüksek gelirli turist­leri çekmeyi amaçlayan bu proje­nin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizce bu proje tut­mamıştır.

Bölgenin yüzde 65’inin orman­lık alan olduğunu, çevresinde ta­rımsal arazilerin ve seraların yer aldığını, doğu sınırından Seyhan nehrinin denize döküldüğünü, çok sayıda kuş türüne ev sahipliği ya­pan Dipsiz Lagün ile biraz yuka­rısında yer alan Tuzla ve Akyatan Lagünlerinin bulunduğunu göz önüne alarak, yepyeni bir bakış açısına ve projeye ihtiyacımız ol­duğuna inanıyoruz.

Yeni turizm yatırımları: Herkes için erişilebilir tatil imkânları

Mersin’de plaj ve kumsallardan faydalanmak isteyen on binlerce kişi, onlarca kilometre yol kat et­mek zorunda kalıyor. Bu durum hem zaman kaybına yol açıyor hem de maliyetli ve zahmetli oluyor.

Bu bölgede yapılacak doğru alt­yapı yatırımları ile sahile erişimi kısıtlı olan yüzbinlerce insanımız için denize ulaşma ve denizden fay­dalanma imkânları yaratılabilir. Bu bölge, denize ulaşmakta zorlanan ve yüksek fiyatlar nedeniyle tatil yapamayan geniş bir halk kesimi için, uygun fiyatlarla kullanılabi­lir alanlar sunarak, herkesin deniz­den istifade etmesini sağlayabilir.

Ayrıca, günübirlik veya konak­lamalı tatil yapmak isteyen, yaz­lık evleri olmayan insanlar için bu bölge cazip bir tatil beldesine dö­nüşebilir. Uygun fiyatlarla konak­lama imkânı sağlayan bungalov

 tarzı evler, çadır ve karavan alan­ları, motel ve butik oteller gibi çe­şitli tatil seçenekleri, her bütçeye hitap eden tatil imkânı sunarak, bölgenin turizm potansiyelini ar­tırabilir.

Bölgeye yapılacak restoran­lar, büfeler ve konaklama alanla­rı da ziyaretçilere konforlu bir ta­til deneyimi sunabilir. Ayrıca, aqu­apark, deniz suyu ile doldurulan yüzme havuzları ve çeşitli su spor­ları, bölgenin cazibesini güçlendi­recektir ve bölgeye önemli iş im­kanları sunarak istihdama katkı sağlayarak il ekonomisine de katkı sunacaktır.

Mersinlilerin faydalanacağı bir sayfiye alanı

Bize göre, tahsisi iptal edilen alanlar için, merkezi olarak bir çer­çeve planı yapılmalıdır. Bu büyük arazi, yapılacak yeni plana uygun olarak küçük parsellere ayrılmalı­dır. Bu parseller, yeni plana uygun şekilde yatırım yapmak isteyen ya­tırımcılara tahsis edilmelidir.

Ülkemizin hiçbir yerinde, deniz sahilinde, bu kadar büyük ölçekte, el değmeden kalmış bir arazi bul­mak mümkün değildir. Bu arazi­nin Mersinlilerin faydalanacağı ve kent ekonomisine katkı sağlayan bir sayfiye alanına dönüştürülme­si gerektiğini düşünüyoruz.

Mersin’deki bu bölge, uygun fi­yatlarla tatil yapmak isteyen geniş bir halk kesimi için büyük bir fır­sat sunmaktadır. Altyapı yatırım­ları ve doğru planlamalarla, deni­ze ulaşmakta zorluk çeken ve tatil yapma imkânı kısıtlı olan vatan­daşlar için erişilebilir alanlar yara­tılabilir. Mobil, portatif ve modüler konaklama alanları gibi seçenek­ler, her bütçeye hitap ederek, her­kesin tatil deneyimi yaşamasına olanak tanıyacaktır. Böylece, bölge sadece turizm açısından değil, sos­yal ve ekonomik açıdan da Mersin­lilere büyük fayda sağlayacaktır.