Muğla, spor turizminde atağa kalkacak

Muğla’nın son zamanlarda, ulusal ve uluslararası pek çok spor organizasyonuna ev sahipliği yaptığını hatırlatan Muğla Valisi Esengül Civelek, hem sezonun uzamasına hem de kentin tanıtımına büyük katkı yapan spor turizmini yeni yatırımlarla büyütmek istediklerini ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ahmet USMAN

MUĞLA – Turizmini çeşitlendirmek ve tüm yıla yaymak için çalışmalarını hızlandıran Muğla, önümüzdeki dönemde spor turizminde atağa kalkmayı hedefliyor. Muğla Valisi Esengül Civelek, Dünya’ya yaptığı açıklamada turizmin hemen her alanında potansiyele sahip olan Muğla’da önümüzdeki yıllarda spor turizminin ön plana çıkacağını dile getirdi.

Muğla’nın dört mevsim her türlü spor faaliyetlerinin yapılabileceği muhteşem bir doğaya sahip olduğunu anlatan Civelek, “Son zamanlarda, ulusal ve uluslararası pek çok spor organizasyonuna ev sahipliği yaptık. Önümüzdeki günlerde de farklı spor branşlarında sporcuları ağırlamaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz sezon World Kiteboarding League 2017 Akyaka Amorak World Cup, 6.Uluslararası Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası, 18. Uluslararası Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali, 53. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, Dünya Plaj Güreşi Şampiyonası, 29. The Bodrum Cup Uluslararası Yelken Yarışları, Marmaris Avrupa Ralli Şampiyonası gibi çok önemli spor organizasyonları ilimizde gerçekleşti” dedi.

Spor turizmin yaygınlaşması yönünde proje geliştirmek, bu projeleri hayata geçirmek için il olarak çaba sarf ettiklerini dile getiren Civelek, şunları söyledi: “Son yıllarda ulusal ve uluslararası spor faaliyetlerine ev sahipliği yapabileceğimiz spor salonları, havuz, saha gibi projelerin hayata geçirilmesini sağladık. İlimiz, her türlü spor faaliyetlerinin yapılabileceği doğaya sahip. O nedenle, spor turizmini yaygınlaştırmak bizim için çok önemli. Çünkü, spor turizmi, 12 ay sürdürülebilir turizm faaliyetlerinin yürütülmesi açısından bizim için olmazsa olmaz.”

Dünyaca üne sahip yamaç paraşütü tutkunlarının rağbet gösterdiği Babadağ’a çıkmak için geliştirilen Teleferik Projesi’nin temelinin geçtiğimiz aylarda atıldığını söyleyen Civelek, “Proje tamamlandığında, 2 bin metre yükseklikten eşsiz Ölüdeniz manzarasının seyredilme olanağı bulunacak. Yaklaşık 30 milyon dolar maliyetli Teleferik Projesi hizmete açıldığında 450 bin kişinin buradan yararlanacağını ve yamaç paraşütü yapan sporcuların sayısında ciddi bir artış yaşanacağını, spor turizmimizin gelişimine katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.

Spor tanıtıma katkı sağlıyor

Uluslararası televizyon kanallarında yayınlanan bu yarışların Muğla’nın tanıtılmasına büyük katkı sağladığını vurgulayan Civelek, “Muğla, coğrafik yapısıyla bütün spor faaliyetlerine ev sahipliği yapabilecek bir potansiyele sahip olduğu için önümüzdeki yıllarda spor turizminin gelişmesi, Muğla’da her türlü spor organizasyonun yapılması için çalışıyoruz. Bu organizasyonların, ilimizin tarihi, doğal ve kültürel potansiyelinin tanıtılması noktasında çok önemli bir yeri var” diye konuştu.

Muğla’nın güneş-deniz-kum üçgeninin dışında her türlü turiste hitap edecek çok çeşitli turizm potansiyeli bulunduğunu söyleyen Civelek, “Yat turizmi, mavi yolculuğu, zengin tarihsel birikimi, eşsiz koyları, kanyonları, mağaraları, yamaç paraşütü, rafting, kitesurf ve safari gibi extrem sporları, zengin ekolojisi, termal suları, konaklama tesisleri, sağlıklı ve lezzetli mutfağı, geleneksel mimarisi, el sanatları ve misafirperver insanları ile sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en gözde turizm merkezlerinden biriyiz. Spor, sağlık, doğa ve kongre turizmi açısından yeterli alt yapıya sahibiz. Bu alanlarda, turizm çeşitliliğini arttırmak, sürdürülebilir turizm faaliyetlerini gerçekleştirmek ve 4 mevsim 12 ay boyunca turizmden pay almak amacıyla kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla el birliği, güç birliği yaparak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Bölgede turizm çeşitliliğini artırarak 12 ay turizm yapmayı hedeflediklerine dikkat çeken Civelek, “Muğla’da kongre turizmini harekete geçirerek kış aylarında da otellerin açık olmasını sağlayacak çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle, kültür turizmini öne çıkaran destinasyonlar ve yapılacak tanıtım çalışmalarının çok önemli olduğunu biliyoruz. Tarihi miraslarımızın gün yüzüne çıkartılması, turizm ürünü haline gelmesi için, tescilli ev, camii, kilise, han, hamam, türbe, köprü, sarnıç, çeşme, antik kent gibi pek çok yapının ayağa kaldırılması için kamulaştırma, röleve, restorasyon, çevre düzenlemesi gibi çalışmaların üstünde duruyoruz” bilgilerini verdi.

Potansiyel değerlendirilemiyor

Muğla’nın potansiyelini ekonomik girdiye dönüştürme noktasında sorun yaşadığı görüşünü savunan Esengül Civelek, “Muğla, binlerce yıllık bir tarihin doğal güzellikler ile iç içe geçtiği, yerli ve yabancı turistlerin en çok rağbet ettiği, gelişmiş turizm merkezlerinden biri. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları olarak sahip olduğumuz değerleri, zengin birikimimizi değerlendirmek, daha çok anlatmak, tanıtmak için çaba sarf ediyoruz. Fuarlara katılmakla kalmıyor, tur operatörleri ve uçak firmalarıyla bire bir görüşüyoruz. Yabancı tur operatörlerini kendi mekânlarında ziyaret ediyor, ilimizde yabancı gazetecileri, tur operatörlerini ağırlayarak turizm çeşitliliğimizi anlatıyoruz” dedi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522 yılında Rodos’u fethettiği ve Muğla üzerinden yapılan kara yolculuğunda kullanılan yolun kültür turizmine kazandırılması için çalışma yaptıklarını hatırlatan Civelek, “Rodos Seferi Güzergahında Yürüyüş Yolu, Bisiklet Yolu ve Kültür Rotası oluşturduk. Yatağan’ın Bozüyük mahallesinde Rodos Seferi esnasında yaptırılan camii, han ve köprülerin restorasyon çalışmalarını başlattık. Bu proje kapsamında güzergâh üzerindeki o döneme ait önemli şahsiyetler, kültürel yapılar, hikâyeler, menkıbeler, halk kültürleri derlenip kitap haline getirilmesi için çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.

Turizmde yeni pazar arayışlarını da sürdürdüklerini belirten Civelek, “Yakın gelecekte Muğla'ya dünyanın her yerinden farklı profilde turist geleceğine inanıyorum. Geçen ay Hindistan Seyahat Acentaları Federasyonu, olağan genel kurulunu Dalaman’da 650 aktif üyesinin katılımı ile gerçekleştirdi. Eko turizm de önemsediğimiz alternatif turizm faaliyetlerinden. Köy yaşantısını içine alan, sebze, nar ve portakal bahçeleri, orman ile bütünleşmiş eko turizmin yaygınlaştırılması için değerlendirmeler yapıyoruz” dedi.