Mersinli STK’lar ‘marka kent’ atağını başlatıyor
Mersin’de 30’a yakın STK’nın kurduğu Ekonomi Platformu marka kent hedefine odaklandı. Platform, bu konuda ilk adımı valilik ve büyükşehir belediyesinin desteğiyle 25 Eylül’de düzenleyeceği ‘Marka Kent Mersin Konferansı’ ile atacak
DERYA EĞRİCAN GÜLEÇ
MERSİN - Mersin’deki 30’a yakın STK’nın bir araya gelmesiyle oluşturulan Mersin Ekonomi Platformu (MEP), 25 Eylül’de ‘Marka Kent Mersin Konferansı’ düzenleyerek dikkatleri bu alana çekmeyi hedefl iyor.
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın da destek verdiği konferansta ekonomi çevreleri, sanatçı ve siyasetçiler bir araya gelecek. Akdeniz İhracatçıları Birliği (AKİB) Konferans Salonu’nda düzenlenecek olan konferans saat 14.00’te başlayacak.
Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Mersin Şube Başkanı ve MEP Dönem Sözcüsü Mehmet Türker, konferansın marka kent konusunda idareciler ve halk arasında farkındalık oluşturmayı amaçladığını belirterek, “Vali, büyükşehir belediye başkanı, milletvekilleri, üniversite rektörleri, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, yerel medya ve STK temsilcileri, bilim insanları, sanatçı, müzisyen ve eğitimciler arasında kurulacak işbirliği ile kentimizi markalaştıracağız” şeklinde konuştu.
Bir kentin markalaşması için o kentin yöneticileri ve halkının aynı fikir etrafında birleşip bu fikre sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayan Türker, “Bu çaba ancak çok uzun süre istikrarlı bir şekilde sürdürülürse bir şehir marka şehir olur” dedi. Zamanla kentlerin ülkelerden daha önemli olacağını, rekabetin ülkelerden çok kentler arasında geçeceğini aktaran Türker, “Bugün bazı büyük şehirler ülkelerden daha önemli ve popüler. Venedik, Floransa, Roma gibi şehirler İtalya’dan; Viyana, Avusturya’dan; Kazablanka Fas’tan daha değerli. Dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor. Yeni ekonomide bir ülkenin kaç tane ‘marka şehri’ olduğu hayati önem taşımaya başladı” diye konuştu.
Kalitesiz kent markalaşamaz
Türker, kalitesiz bir kentin markalaşamayacağını ifade ederek, “Arkasındaki strateji, çaba ve hikaye bilinmeden sadece bir logo ve slogana sahip olmak, bunları kullanarak tanıtım yapmak o kenti başarıya ulaştırmaz. Bu gereksiz çabalar şehirlere vakit ve nakit kaybettirir. Şehirler arasında her yıl gayrisafi hasıla, istihdam, eğitim, yaratıcı-yenilikçilik, ulaşım, siyasi ve sosyal çevre, iktisadi çevre, sosyo-kültürel çevre, sağlık, kamusal hizmetler ve ulaşım, dinlence, doğal çevre, insan sermayesi gibi kriterler gözetilerek sıralamalar yapılıyor. Önemli olan, bu farklı değerlendirmelere rağmen üst sıralarda yer alan şehirler arasında olabilmek” diye konuştu.
Hedef daha fazla turist çekmek
Kentlerin markalaşmasının birçok önemli parametre ve hedefin gerçekleştirilmesi ile elde edilebilecek bir konu olduğunu anlatan Türker, “Uzun vadeli, birçok teknik ve artistik konunun entegre olarak planlanıp, uygulanmasını, denetimini, yüksek bilgi ve çalışmayı gerektirir” dedi. Yalnızca reklam yapmakla marka olunamayacağına dikkat çeken Türker, amacın daha fazla turist çekmek, yatırımları canlandırmak, değerli katkılar sağlayabilecek yaratıcı insanları kentte yaşamaya ikna etmek olması gerektiğini söyledi. Türker, nihai amacın şehrin kalkınmasını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.