Mersin'de nitelikli konut ihtiyacı artıyor

MERSİN - Mersin’de inşaat sektörü hızla gelişirken son yıllarda yapılan konutlara bakıldığında sosyal alanlar sahip, kalitesi yüksek, nitelikli inşaatların öne çıktığı görülüyor. Kentte lüks yapılar olarak da adlandırılabilecek, ileri standartlı konut inşaatlarının yoğunlaştığı bölgeler ise Yenişehir ve Mezitli ilçeleri. İnşaat sektöründeki hareketlilik nedeniyle sektörün artık belli bir doygunluğa ulaştığı ve konutta arzın talebin önüne geçti söylense de müteahhitler bu görüşe katılmıyor. Gerekçe olarak da inşa edilen projeler tamamlanma aşamasına geldiğinde ellerinde çok fazla konut kalmamış olması gösteriliyor. Konut maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle ellerinde konut fazlası varken yeni bir projeye başlayamayacaklarını belirten müteahhitler, Mersin’de iyi şartlarda yaşanmak isteniyorsa en az 100 bin yeni konuta ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Mersin’de merkeze bağlı dört büyük ilçede yılda yaklaşık 10 bin çiftin evlendiğini, Yenişehir bölgesinde ise her yıl ilave edilen yeni konut sayısının 3-4 bini geçmediğini anlatan müteahhitler, kentte nitelikli konut ihtiyacının halen devam ettiğini belirtiyor. Mersin’de en büyük beklenti ise kentsel dönüşüm. Yalnızca belirlenen üç bölgede değil, kentin büyük bölümünde kentsel dönüşüm gerçekleştirilmesi gerektiğini anlatan müteahhitler, nitelikli konut inşaatlarının önümüzdeki süreçte de devam etmesinin büyük önem taşıdığı görüşünde. 

Kalite yüksek, fiyatlar ise Türkiye ortalamasının altında

Mersin’de nitelikli konutlar üreten müteahhitlerin en büyük sıkıntısı ise kalite bakımından Türkiye standartlarının üzerinde konutlar inşa etmelerine karşın fiyat açısından Türkiye ortalamasının altında satışlar gerçekleştirilmesi. İldeki yüksek standartlı konutların metrekaresi yaklaşık bin 500 ila 2 bin TL arasındaki fiyatlarla satışa sunuluyor. Sektördeki en ciddi sorun ise sosyal alanları daha zengin, çok bloktan oluşan projelerin inşa edilebilmesi için yeterli büyükte arazi bulunamaması. Parçalı araziler projelerin önünü kesiyor. Müteahhitlerin bir diğer sıkıntısı ise konut kredileri tarihinin en düşük faiz oranlarına sahip olmasına karşın komşu ülkelerde yaşanan siyasi karışıklıklar nedeniyle halkın geleceği güvenli görmemesi sonucu konut yatırımı yapmaktan kaçınması ve satışlarının geçmişe oranla düşmesi. 

Kooperatiften Residence’lara 

Mersin’de konut sektörü 2005’te kabuk değiştirerek yüksek standartlı lüks konutlara yöneldi. Öncesine bakıldığında ise özellikle 1984 ve sonrasında yazlık konut talepleri ön plandaydı. Bu dönemde gerek kent içinden gerekse komşu illerden Mersin’in sahil şeridinde inşa edilmiş yazlık konutlara talep geliyordu. Bu talepler yap-sat tarzı inşaatların yanında yoğun şekilde yapı kooperatiflerinin oluşumunu da beraberinde getirdi. Giderek büyüyen inşaat pastasından pay alma isteğiyle sektör dışından çok sayıda kişinin kooperatif yapmaya başlamasıyla inşaatlarda kalite giderek düşmeye, ‘çürük’ diye tabir edilen yapılar oluşmaya başladı. Tamamlanan kalitesiz inşaatların yanında yarım bırakılmış inşaatlarla dolandırılmış binlerce mağdur oluştu. Ardından başlayan Körfez Krizi, talepleri daha da düşürdü. 1990’lara gelindiğinde Mersin’de inşaat sektörü kalitesiz konut fazlası nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadı. 

Sektörde ikinci sıkıntı 2001 ekonomik krizi ile yaşandı. Bu dönemde ikinci konut olarak adlandırılan yazlıkların fiyatları, maliyetlerinin çok altına düşerken yap-sat firmaları da ürettikleri yeni konutları maliyetine satmakta zorlanmaya başladı. Bu sıkıntı 2005’e kadar devam etti ve bu tarihte artık müteahhitler bir karar alarak konutları hak ettiği değere satabilmek adına kabuk değiştirdi. Farklı bir segmente geçme kararı alındı. Böylece, yüksek standartlı, farklı mimari özelliklere sahip, tasarıma özen gösterilen, dış cephe estetiği ön planda, daire içi kullanım olanakları daha yüksek, sosyal alanlı lüks yapı üretimi başladı. Bu tarzda yapıların başlangıcı olarak Yenişehir bölgesi seçildi ve bugüne kadar devam eden süreçte de çalışmalar ağırlıklı Yenişehir bölgesinde devam ediyor. Buna zamanla Mezitli ilçesi de dahil oldu. 

İnşaat sektöründe değişim yaşandığı ilk yıllarda lüks konut denildiğinde akla 300-350 metrekarelik geniş daireler gelirken son iki yıldır bu bakış açısında da değişimler yaşanmaya başladı. Maliyetlerin artması, ancak buna paralel alım gücünün aynı ölçüde artış göstermemesi nedeniyle yine nitelikli ve sosyal donatıları zengin ancak 1+1 ya da 2+1 gibi daha küçük ölçekli dairelere yönelim arttı.