Kayserili üreticiler küresel rekabette güçlenmek istiyor

KalDer, mükemmeliyetçiliğin kültür haline getirilerek inovasyonla hareket edilmesi gerektiği üzerinde durdu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hatice ŞİMŞEK

KAYSERİ - KalDer Yönetimi’nin KalDer Kayseri Temsilciliği ile ortaklaşa düzenlediği ilk toplantı olan ‘Erciyes Mükemmellik Zirvesi’nde Kayseri’nin kaliteli üretim alanında çıta yükselterek uluslararası rekabette iyi bir konum elde etmesi gerektiği üzerinde duruldu. Toplantıda küresel rekabette güçlü olabilmek için mükemmeliyetçi olmak gerektiği ,bunun da yolunun inovasyondan geçtiği üzerinde duruldu.Toplantıda KalDer Kayseri Temsilciliği İstişare Kurulu Başkanı Sami Boydak,  2014 yılında faaliyete başlayan KalDer Temsilciliği için 2017’de çevre illerden de sorumlu  şube olma yönünde hedeflerinin olduğunu belirtti.

Toplam dört oturumda gerçekleşen toplantının iki  oturumuna  KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan, KalDer Kayseri Temsilciliği İstişare Kurulu Başkanı Sami Boydak,Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Ford Otosan A.Ş Genel Müdürü Haydar Yenigün ,Eczacıbaşı Holding İnovasyon ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ata Selçuk, İletişim İşleri Kurucu Ortağı Yusuf Özer ,Kayseri Sanayi Odası Başkanı Nureddin Okandan katıldı.

Kayseri’nin hem ‘Kayseriliyim’ hem de ‘Kaliteliyim’ diyerek 2K kültürü oluşturması gerektiğini ifade eden Kal-Der Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan “KalDer’in küresel alanda  rekabet edebilir bir topluluk ortaya çıkarmak üzere kuruldu. Çok değerli çalışmalarla mükemmellik kültürünün Kayseri’de gelişmesi için çok çaba gösteren Kayseri İstişare Kurulumuza teşekkür ediyorum. Kayseri’nin  girişimcisi bol. KalDer 25 yıldır bu işi gönüllülük esasına dayanarak sürdürüyor. Bugün Kayseri’de olduğu gibi beklentilerimiz çok büyük. Kayseri 2K olmalı. Birincisi ‘Kayseriliyim’. İkincisi ‘Kaliteyim’” şeklinde belirtti.

KalDer’i Kayseri’de daha etkin hale getirmek için çalıştıklarını belirten  KalDer Kayseri Temsilciliği İstişare Kurulu Başkanı Sami Boydak , “Temsilciliğimiz 2014 yılı başında 14 üye ile başladı şuan 30 üye var.2016 yılında 40 üye hedefliyoruz. 2017 yılında hedefimizde ise Kayserimizi temsilcilik değil şube olarak görmek  var. Kayseri’nin yanı sıra çevre bölgelere de hizmet vermek istiyoruz. Destek veren firmalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Rekabetin ana unsurunun sadece fiyat değil kaliteli üretim olduğunu vurgulayan Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı  Ekrem Erdem, “İki K dan bahsettiler.Doğrusu Kayseriliyim ,bunu derken ‘Kaliteyim’ demek istediğinin bilinmesi lazım. Anadoluya gelirken kalite unsurunu ilk bu topraklarda oluşturmuştur. Nitekim ahilik kültürü imalat sanayi bura da oluşmuştur. Mükemmeliyet felsefesinin bu topraklara yerleşmesini sağlayan Hz.Mevlana’ nın hocasının da Kayserili olduğunu unutmamak gerekiyor. Rekabetin ana unsuru kaliteli ürün üretmektir. Sadece fiyat değildir.Büyük ,evrensel düşünmeyi ,sürekli çalışmayı bilmek lazım. Daha iyiyi bulmanın bir vazife olarak kabul edilmesi lazım. Geri dönüşüme de iyi bakmak lazım. Bu olmadan kaliteyi de sürdürülebilir kılmak zordur ” diye konuştu.

Kayseri Valisi Orhan Düzgün, “Bazı global markalara baktığımızda ürünün marka değeri o ülkenin marka değerinden çok daha fazla önde ve değerli olabiliyor. Kalite sürecinin devam ettirilerek yenileşim sürecinde olması önemli .Mükemmellik kültürünün yaşam biçimine dönüşmesi ülkemizin refahının artırılmasında büyük önem taşımaktadır” dedi.

Kayseri Sanayi Odası Meclis Başkanı  Nureddin Okandan , “Kayseri olarak bizim amacımız da rekabet gücümüzü yükseltmektedir. Tabii rekabet sadece ülkeler arasında değil iller arasında da olmaktadır. Bu anlamda mükemmeliyetçiliği kültür edinerek inovasyon çalışmaları ile ilerlememiz gerekiyor. İlerleyen dönemde KalDer faaliyetlerine daha çok katılan firmamız olmasını temenni ediyoruz” şeklinde belirtti.

Eczacıbaşı Holding İnovasyon ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ata Selçuk aynılaşan pazarlardan yeniliklerle farklılaşmanın önemine değindi. Endüstri 4.0’ın rekabeti inanılmaz şekilde değiştireceğini ve bunu ıskalayanın çok şey ıskalamış olacağını ifade eden Selçuk,  “Günümüz koşullarında ancak mükemmellere hayatlarını sürdürebilir diyebiliriz. Mükemmelik yönünde de inovasyon çok önemli. Mükemmeliik ile inovasyon arasında ilişki şu: Mükemmellik olmazsa olmaz ,önce iç mükemmellik yakalanacak üzerine kendinizi farklılaştırıp ön plana çıkacaksınız. Çok ciddi arz artışı var bu da sektörlerin birbiri ile aynılaşmasını getiriyor. Bu da farklılaştırmayı ön plana çıkarıyor. Bu da fiyat da farklılaştırmayı ilk aşamada önümüze getiriyor. Fiyat rekabetine girdiğinizde de batar gidersiniz. Ne kadar başarılı olduk denilse denilsin ortalama ömür şirketler için azalıyor. Endüstri 4.0 rekabeti inanılmaz değiştirecek.1980’lerde başlamış endüstri ile  başlayıp siber fiziksel sistemlerin kullanılmaya başlanması ile devam eden bugün yaşadığımız Almanların öncülük ettiği kavram çok şey değiştirecek. Artık makinaların birbiri ile konuştuğu dönemdeyiz .Çok veriler dolaşıyor iyi analiz edilmesi gerekiyor ve işin seyri değişiyor .Bunu ıskalarsanız gerek ülke gerek yerel ölçekte çok şey ıskalamış olacağız. TÜSİAD bu işin peşinde .Bunun öneminin iyi bilinmesi gerekiyor.Dünya tükeniyor. Bugünkü koşullarda 2.3 dünyaya ihtiyacımız var. Yeşil rekabet başladı.17 sürdürebilirlik hedefi belirlendi. Ya sürdürülebilir ürün üreteceksiniz ya da üretirken dünyanın kaynakların  daha az tüketeceksiz.Bu nedenlerden inovasyona herkes dört elle sarılmış durumda.Aynılaşmış pazarlardan kendizi ayrışmanız mümkün” dedi.

Ford Otosan A.Ş. Genel Müdürü Haydar Yenigün,inovasyonun şirketlerde sadece bu alanda kurulan birimle değil ,işin en tepesindeki kişilerin de bu işin içinde olması ile uygulanabilir olduğunu söyledi.Biraz  paranoyak şirketlerin ayakta kalacağını belirten Yenigün , “25 -30 yıl önce para kazanma anlayışı ajandada farklıydı şimdi daha farklı. İnovasyonun paranoyaklıktan çıktığını düşünürüm. İnovasyon mucitlerin yaptığı icatlardan oluşmaz çok çok farklı seyredebilir. İşin temelinde işin tepesindeki kişinin buna kendini vakfetmesi lazım. Gitmemiz gereken yolun inovasyon olduğundan bir fikir birliği oluşması gerekir. Finansta da inovasyon, pazarlamada ,üretimde Ar-Ge’de  de olduğu gibi. Ar-Ge ‘de üretilen işin farklı boyutunda o şirketi ileri taşıyacak örneklerdir. İnovasyonu iyi anlamak sizi ileri taşıyacak, farklılaştıracak rakiplerden öne geçirecek.İnovasyonla yapılanın icattan, ziyade yeni bir şeyler olması lazım .Şirket için,pazar için ,dünya için yeni olması şeklinde sıralayabiliriz. Bunu yapmanın tek ve yegane yolu inovasyona inanarak ,şirket içindeki bütün çalışanlarının beynini kazanması ile olur. İnsanların fikir üretmesini sağlamak lazım.Şirketin Ceo’sundan çaycılara kadar herkesin beynini akıtması lazım bu işe. İnsanlardan fikir üretmesini istemek kolay ama insanları bu konuda motive etmek çok zor. Fikir toplama işi en temel ve püf nokta. Fikri olgunlaştırıp bundan bir proje üretilmesi gerekir. Sonrasında onu ticarileştirme ve hayatına geçirme aşamasına getirmek lazım.Çok basit ama ihtiyaca uygun fikirler hayata geçiriliyor ve dünyada rağbet görüyor. Ünlü gurunun sözü sadece paranoyaklar ayakta kalır,biz de diyoruz ki biraz paranoyak şirketler ayakta kalır” diye konuştu.

İletişim İleri Direktörü ve Turkcell İletişim Eski Direktörü Yusuf Özer ise sorun olmadan inovasyonun olmayacağını belirterek ,  “Basit, hayatı kolaylaştıracak ve ihtiyaca uygun fikirler inovasyonun temelinde var.Odaklanarak hareket etmek ve gerektiğinde  doğadan ilham almak lazım. Sorun olmazsa inovasyon olmaz. İnovason aynı zamanda cesaret gerektirir” dedi.