Kastamonu'da ulaşım sorunu çözülüyor

Kastamonu ulaşımındaki zorluklar yeni yatırımlarla çözüme kavuşacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KASTAMONU - Uzun yıllardır ulaşımdaki zorluklar yüzünden kentin gelişiminde diğer illerden izole yaşayan Kastamonu, ulaşım alanındaki atılımlarla kabuğunu kırmaya başlıyor. Her yerinin doğa harikası, her taşının, toprağının maden olduğu kentin potansiyeli yavaş yavaş fark ediliyor.

Yapılan çalışmaların başında, Ilgaz Dağı projesi yer alıyor. Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’ın verdiği bilgilere göre Ankara tarafından 600 metre, Kastamonu tarafından da 60 metre delinen tünelin çalışmaları devam ediyor. 5 bin 350 metre yan yana iki tünel çalışmasının toplamda 11 kilometrelik bir yapıya dönüşeceğini söyleyen Vali Bektaş, “Ilgaz tünelini, 2014 yılının Kasım ayında bitirmeyi planlıyoruz. Bu tünel Ankara’ya yarım saat daha yaklaşmamızı sağlayacak. Ayrıca kuzey güney aksı olan İnebolu’da başlayıp Ankara üzerinden Çukurova’ya ve Mersin’e kadar uzanan hat Mersin’in büyük serbest bölgesi ve limanı ile birleşince oradan da Mısır, Sudan ve diğer ülkelerle olan iletişimimizi kolaylaştıracak” bilgisini verdi. Kuzeyde ise tarihi, İstiklal Savaşı’nın önemli lojistik merkezi İnebolu Tersanesi’nin, aktif şekilde çalışması için yatırımcıları bekleyen kent, 5 milyon ton yıllık kapasiteye sahip liman ile Kastamonu çevresindeki illerin önemli ulaşım noktası olması planlandığı gibi Ukrayna, Rusya ve Gürcistan gibi ülkelere açılma şansını da yakalayacağa benziyor. Kuzey - güney aksında ise İnebolu Limanı’nın toparlanması ile birlikte Küre Dağları’ndan geçen yolun yeniden yapılandırılarak, yük kamyonlarına ve tırların ağırlığına dayanıklı yollar yapılması için çalışmalar başladı. Bu yol Kastamonu’dan da geçerek kuzey - güney aksı üzerinde olan Ilgaz Tüneli’ne bağlanacak. Karayolu çalışmalarının diğer bir önemli ayağını ise, Kastamonu’dan geçen en önemli üç doğu - batı hattı üzerindeki çalışmaları oluşturuyor. Gerede – Tosya - Samsun hattı ve Gerede –Safranbolu – Kastamonu – Sinop - Samsun hattı Orta ve Doğu Karadeniz’e ulaşmada en çok kullanılan yollar arasında bulunuyor. Bu hatların ikisinin de eksiklikleri giderilerek toparlanıyor, daha düzgün ve temiz hale getiriliyor. Üçüncü doğu - batı aksı olan sahil yolu üzerinde de çalışmalar batıdan Çakraz’a kadar, doğudan da Sinop’a kadar olan bölgede sonuçlandı. Çakraz ile Sinop arasında da çalışmalar devam ederken, Kastamonu, Türkiye’nin üç doğu - batı aksının geçtiği şehir oluyor. Açılması planlanan havaalanın, faaliyete geçerek öncelikle İstanbul seferleri ile başlayacağını belirten yetkililer, havaalanının Kastamonu’ya sanayileşmeden turizme kadar birçok alanda önem kazandıracağını açıkladı. 

Kent en önemli maden yataklarının üzerinde

Kastamonu’da maden, yeni gündeme gelen bir sektör olmasa da yeni keşfedilen maden rezervleri ile gündeme oturdu. Son bir yılda Hanönü ilçesinde bulunan bakır rezervinin tespit ve teyit edilmiş miktarı 22 milyon ton olarak biliniyor ve ilçedeki çalışmalar devam ediyor. Yetkililer tarihten bugüne kadar Küre bakır madenlerinde 260 metreye inildiğini ve bugün de bin metreye inilerek yaklaşık 30 milyon tonluk rezerv keşfedildiğini açıklıyor. Bakır madenlerinin yanında krom, manganez ve kömür madenlerinin de bulunduğu kentte, gündemi yeniden oluşturan mermer rezervlerinin de oldukça yüksek olduğu yetkililer tarafından belirtiliyor. Bej mermer adı verilen mermerin bu yıl içinde Mart ayı ihracat rakamını yaklaşık 43 milyon TL olduğunu söyleyen Vali Erdoğan Bektaş, “Mermerimizi çıkarıp, işlemeye yeni başladık. Dolayısıyla bu sektörde de büyük kazanç sağlayacağımızı, adımızı diğer madenlerimizin dışında mermerimizle de duyuracağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. Fakat bunun yanında madenciliğin demir yolu ve liman olmadan yapılamayacağını söyleyen Vali Bektaş, Karabük, Çankırı Ilgaz ve Samsun olmak üzere üç noktadan Kastamonu’ya yaklaşan demir yolunun bir gün mutlaka Kastamonu’ya da geleceğini kaydetti. 

Hem kış hem de yaz turizm potansiyeline sahip

Kastamonu’nun, 170 kilometre uzunluktaki sahilinde altı ilçesi bulunuyor. Deniz turizminde de önemli potansiyele sahip olan Kastamonu bu ilçelerde sandal, kayık ve yat inşaları için limanları için markalaşma çalışmaları yapıyor. El değmemiş koyları, dağları ve büyük ormanlık alanlarına sahip olan Kastamonu’nun, Küre ve Ilgaz Dağ’ında iki tane milli parkı bulunuyor. Hatta Küre Dağı’ndaki milli parkın içerisinde bulunan 10 bin hektarlık alan 2012 yılında ‘Pan Parks’ olarak ilan edildi. Kış turizminde oldukça yüksek potansiyele sahip Kastamonu, Ilgaz Dağı’ndaki kayak merkezinin dışında Ilgaz’a çok yakın olan Yurdumtepe’de büyük kayak merkezi için çalışmalarına start verdi. Ilgaz’daki kayak pistlerinin ve tesislerin yetersiz olması turist sayısını azalttığını ve profesyonel kayakçıları bölgede kayak yapmak için elverişli alan bulamadığını söyleyen Vali Bektaş, “Kastamonu’nun 30 yıllık hayali vardı. Ilgaz Dağı’nın yanı başındaki Yurdumtepe’yi kayak merkezine çevirmeyi planlıyoruz. Konuyla ilgili planlar yapıldı ve bir sonraki kayak sezonuna yetiştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Bektaş, yeni tesiste planlanan mekanik tesislerin 3 bin 250 metreye ulaşacağını ve birbirinden farklı zorluklarda altı kilometrelik pistlerle kayakçıları buluşturmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Özellikle Ankaralıların vazgeçilmez tatil yeri olacak Kastamonu’da, turizmin önemi 3-4 kat daha artacak. Kastamonu, heterojen göç ili olmadığı için verdiği göçlerle ilin içerisindeki eski yapılar halen yaşıyor. Dolayısıyla bu eski yapıları restore ederek yeni bir görünüm kazanan hanlar, hamamlar, konaklar, cami ve medreseler turizmin hizmetine açılırken, Kastamonu’nun yeni görünüme bürünmesini sağlıyor. Bunun yanında eko, kanyon, yayla turizmi, atçılık-binicilik alanları, av turizmine ev sahipliği yapan kent, gerçekten çok önemli varlığın üzerinde bulunuyor. Turist artışı bakımından da 2012 yılı 370 bin turist sayısını 600 bine çıkarmayı hedefliyor.

Ahşap sektörü adından söz ettirecek

Kastamonu’daki ağaç varlığının diğer illere oranla yüksek olması ile birçok kapı, mobilya, mdf ve panel ahşap ürünlerinin üretimini yapan firma bulunuyor. Bu özelliğini kullanarak 2 sene önce başlatılan ahşap fuarının bu yıl üçüncüsünün yapılması planlanıyor. Bu fuar ile benzeri olmayan bir imkan yakalayan kent, barındırdığı dünyaca ünlü ve yurtiçi satış yapan firmalar ile adını tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor. Eylül ayının başında gerçekleştirilecek fuar için çalışmalar başladı. Türkiye’de bina içi kapılarının yüzde 30’u Tosya’dan gittiği düşünüldüğünde, ahşap varlığı yavaş yavaş sanayiye girerek adından söz ettirecek gibi duruyor.,

Kastamonu sanayisi teşviklerle gelişiyor

Kastamonu’nun eskiden bu yana gelen sanayileşme çabası ulaşımdaki problemlerin çözüme kavuşturulması için yapılan çalışmalarla gelişim gösteriyor. Yaklaşık 30 yıldır sanayi teşebbüsü bulunan Seydiler Organize Sanayi Bölgesi 2013 yılında tüzel kişilik kazanarak aktif hale geldi ve verilen teşviklerle gelişmeye devam ediyor. Merkezdeki sanayi bölgesi ise yoğun olarak çalışan fabrika bölgesine dönüşüyor. 850 metrekarelik alana sahip olan OSB’de artık alan bulma sıkıntısı yaşanıyor. Teşvik kapsamında 4’üncü bölgede olan OSB için yeni alan bulma çalışmalarının yakın zamanda sonuçlanacağını kaydeden Vali Bektaş, “Organize Sanayi Bölgemizin karşısında bin 900 hektarlık bir alan bulduk ve o alanı mevcut sanayi bölgemize ilave edeceğiz. Toplamda mevcudiyetin 2 katından daha fazla bir alan ile bölgemizi destekleyeceğiz” şeklinde konuştu. Tosya’daki Organize Sanayi Bölgesi’nin alt yapı çalışmaları 2012 yılında 4 milyon TL’lik bir yatırım ile sanayiciler tarafından tamamlanarak hazır hale getiriliyor ve parsel sahibi sanayicilerin sekizi fabrikalarını kurdu.