İzmir, serbest bölgeler şehri oluyor
İzmir'i Türkiye'nin serbest bölgeler şehri olarak planlayan Ekonomi Bakanlığı, kentte her biri belli bir alanda ihtisaslaşmış serbest bölgelerin kurulmasını istiyor.
SEDAT ALP
İZMİR - Tek başına 37 ilin ihracatının toplamı kadar ihracat yapan ve ürünlerinin ortalama kilogram fiyatını 9 doların üzerinden ülke dışına Ege Serbest Bölgesi'nin sağladığı bu başarı, Ekonomi Bakanlığı'nın İzmir'i serbest bölgeler kenti olarak planlamasının önünü açtı. Ege ve İzmir serbest bölgelerinden sonra geçtiğimiz Ağustos ayında, yenilenebilir enerji teknolojileri üretim merkezi olacak Aliağa Serbest Bölgesi'nin kuruluş protokolü imzalanması ile üçüncü serbest bölgeye kavuşan İzmir'de, Ekonomi Bakanlığı'nın sağlık ve turizm serbest bölgeleri kurmaya yönelik de çalışmaları bulunuyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ağustos ayında İzmir'e gerçekleştirdiği ziyarette, 'İzmir Türkiye'nin serbest bölgeler şehri olmalı' sözünü hatırlatarak, "Bu sözümüzden hiçbir zaman geri kalmadık. Çünkü bu şehir 10 bin yıldır bu bölgenin ticaret merkezi. Bu deneyimi iyi kullanmalıyız" diye konuşmuştu. Bakan Zeybekci, ziyaretinde İzmir'de yeni uzmanlaşmış ihtisas serbest bölgeler kurulması konusunda çalıştıklarını açıklayarak, şunları söylemişti: "Bunlardan biri Aliağa'da olacak. Turizm ticaret serbest bölgesi gibi bir çalışmayı da İzmir sınırlarında yapacağız. Sonbaharda yeni bir Serbest Bölgeler Kanunu hazırlayacağız ve dünyayla daha rahat rekabet edebilir olacağız" dedi.
Türkiye'de ihracata yönelik yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırdmak amacıyla 1985 yılında çıkarılan yasa ile kuruluşlarına izin verilen serbest bölgeler arasında en başarılı bölge olan Ege Serbest Bölgesi (ESB) , Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımların en çok tercih ettiği bölge olarak mevcut alanının tamamını yatırımlarla doldurdu. Bu yıl kuruluşunun 25. yılını kutlayan ESB'ye, şimdiye kadar toplamda 61.5 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Toplam 18 bin kişiye istildam sağlayan ESB, 4 milyar doları aşan ticaret hacmi ile Türkiye'nin en büyük serbest bölgesi. 2015 yılında yüzde 100 doluluk oranına ulaşan ESB, Ağustos ayında Bakanlar Kurulu'nun kararı ile sınırlarını 300 bin metrekare büyüttü. ESB'nin bu genişleme alanı ile İzmir'e 200 milyon dolarlık yatırım ve 3 bin 500 kişilik ilave istihdam kazandıracağını söyleyen ESBAŞ CEO'su Faruk Güler, bu yatırımların ESB'ye 2 milyar dolarlık ilave ticaret hacmi kazandıracağını söyledi.
ESBAŞ, ileri teknoloji üreten firmaları hedefliyor
ESBAŞ olarak daha fazla yatırımcıya yer sağlayabilmek için ESB'nin sınırlarının genişletilmesi için Ekonomi Bakanlığı ile birlikte uzun süredir çalıştıklarını aktaran Güler, “Bu çalışmalar neticesinde, genişleme alanında bulunan 300 dönüm alan ESB sınırlarına dahil edildi. Bu genişleme alanına gelecek yatırımlarla, önümüzdeki dönemde ESB'deki çalışan sayısını en az 22 bin kişiye çıkaracağız. Bu da 3 bin 500 ilave çalışan demek. İşsizliğin ciddi seviyede olduğu günümüzde en büyük iş, iş yaratmak. Buna bir katkıda bulunacak. Ticaret hacmine de çok önemli katkısı olacak. Bölgenin günümüzde 4 milyar dolar civarında olan ticaret hacmi, gelecek yeni yatırımlarla 6 milyar dolara çıkacak. Bu da ciddi bir rakam. Bizim yatırımlarımıza, buraya gelecek yatırımcıların harcayacağı miktarda eklendiğinde sınırlarımıza eklenen 300 dönüm alanda en az 200 milyon dolar tutarında yatırım yapılacak. Bu da iş yaratacağı gibi ekonomiye ilave kaynak aktarılmasını da sağlayacak. Sınırlarımızın genişlemesinin ardından, yeni yatırımcı çekmek amacıyla çok yoğun tanıtım çalışmalarına başlıyoruz” dedi.
Aliağa Serbest Bölgesi Mart 2017'de faaliyete geçecek
Geçtiğimiz Ağustos ayında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin de katıldığı törende kuruluş protokolü imzalanan Aliağa Serbest Bölgesi'ni, İzmir'de 40 yıla yakın süredir faaliyet gösteren Dere Gruba bağlı kurulan Alser AŞ (Aliağa Serbest Bölgesi Kurucusu ve İşleticisi A.Ş) işletecek. Rüzgar türbünü ekipmanları üretimi alanında uzmanlaşacak serbest bölgenin birinci fazı 1.3 milyon metrekare olarak planlanıyor. Bölgede yatırım tamamlandığında, Türkiye'de hali hazırda üretilmekte olan rüzgar türbünü kanatlarının ve rüzgar türbünü kulelerinin yanı sıra, henüz üretilmekte olmayan ancak ileri teknoloji gerektiren nasel ekipmanları üretimi, jeneratör üretimi ve ilgili yan sanayilerinin üretimlerinin yapılacağı dev bir ileri teknoloji ve üretim merkezi haline gelmesi hedefleniyor. Söz konusu alanda Türkiye'nin ilk test türbünlerinin konumlandırılması, Avrupa'da bir üniversite ile ortak bir aerodynamic departmanı kurulması ve mühendis yetiştirilmesi, dünyanın her yerinden parça ve ekipman çekecek büyük bakım tesisi kurulması da hedefler arasında. Bu haliyle yeni serbest bölge Türkiye'nin hem ileri teknoloji hamlesine, hem de cari açığın azaltılmasına katkı sağlamaya aday. 12 bin kişiye istihdam sağlaması, yıllık 1.8 milyar euroluk işlem hacmine ulaşması planlanan bölgede yatırımın önümüzdeki yıl başlaması, Mart 2017'de faaliyete geçmesi bekleniyor.