Enelsan, Türkak Akredite Laboratuvarı’nı büyütecek

Enelsan Endüstriyel Elektronik, Türkak Akredite Laboratuvarının alt ve üst limitini en üst sınırlarda genişleterek daha kapsamlı bir laboratuvar kurmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Zeynep Parçam

KOCAELİ  - Endüstriyel ölçüm cihazlarının üretimini yaparak yurt içinde satışını gerçekleştiren Enelsan Endüstriyel Elektronik AŞ,  belli çap aralığındaki Türkak Akredite Laboratuvarının alt ve üst limitini en üst sınırlarda genişleterek daha kapsamlı bir laboratuvar kurmayı hedefliyor. 

Türkiye’de ilk yerli debimetreyi üreten firma olduklarını söyleyen Enelsan Endüstriyel Elektronik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Söylemez, “Ürettiğimiz ve dışarıdan gelen daha farklı tip debimetrelerin Türkak Akredite Laboratuvarımızda kalibrasyonunu yapmaktayız. Böyle bir laboratuvara sahip Türkiye'deki tek özel kuruluş Enelsan. Bu da bize kalibrasyonda teknoloji, zaman ve fiyat avantajı sağlamaktadır. Bu sene bu laboratuvarımızı büyütmek gibi bir isteğimiz ve girişimimiz söz konusudur. An itibariyle yapılan kalibrasyonlar belli çap aralıklarındaki debimetreleri kapsamaktadır. Amacımız bu çap aralığındaki alt ve üst limiti en üst sınırlarına genişleterek daha kapsamlı bir laboratuvar kurabilmek. 

Laboratuvarın büyümesi demek Türkiye'de daha önce üretilmesi dahi düşünülemeyen cihazları üretebilmek ve bu cihazlara ait akredite kalibrasyonlar gerçekleştirebilmek demektir. Bu da ister istemez Türkiye’de kalibrasyon konusunda hitap ettiğimiz yelpazeyi genişletecek. Laboratuvarın büyümesi an itibariyle istihdamın büyüme durumunu bir miktar artıracak gibi duruyor. Bunun yanında ülkemizin bu enstrümanlarda yurtdışına bağımlılığını bitirmiş oluyoruz. Zira bu ürünler gelişen Türkiye'de bilhassa DSİ ve belediyeler alanında önemli yer tutacak” açıklamasında bulundu. 
Söylemez, Türk mühendisliği ve teknolojisi ile üretim yapan bir firma olmanın çok büyük gurur kaynağı olduğunu söyleyerek, “”Ürettiğimiz elektromanyetik debimetre için de zaten yerli malı belgemiz var. Hatta bu belgemizde ürünümüz yüksek teknoloji olarak geçiyor. Bu da Türkiye'de Türk mühendislerinin yüksek teknoloji ürünler ürettiğinin ispatı. Devletimizin bizim gibi yerli malı teknoloji üretenlere daha çok yardım etmesini, önünü açmasını arzu ediyoruz” dedi.

SKİD sistemi imalatı için dördüncü binamızı inşa ettik

Endüstriyel ölçüm cihazlarına elektromanyetik debimetre, basınç transmitter, sıcaklık transmitter, devir bekçisi ve bant kantarının örnek oluşturabileceğini dile getiren Söylemez, 5 bin metrekare alan üzerinde 4 binadan oluşan fabrikada 30 kişinin çalıştığı bilgisini verdi. Söylemez, “2015 senesinde devletin limanlardaki petrol işi yapan firmalara zorunluluk olarak getirdiği SKİD sistemi imalatına başlandı ve bu imalat için firmamızın dördüncü binası inşa edildi. Bu sistemlerin üretimi için geçici istihdamımız oldu fakat şu an itibariyle genel olarak bahsettiğim 30 kişilik çekirdek kadro ile devam ediyoruz. Bu sistemlerin üretilip satılması tabi ki de firma gelirlerini önemli ölçüde arttırdı. Ayrıca şu anda skid sistemlerinden beşincisini üretiyoruz. Bu son sistemde mühendislik olarak Türkiye'de daha önce yapılmamış bir çözüm sunuyoruz. Tabi bütün bunlar da şirketimizin büyümesi demek oluyor” ifadesini kullandı. 

Sektörün sorunlarına değinen Söylemez, dünya toplumlarında su ve su kullanımının öneminin suyun dünyamız için öneminin artmasıyla daha da büyük önem kazanmış olduğunu vurgulayan Söylemez, Türkiye’nin su kullanımı konusunda dünyada iyi sıralarda olmadığını ifade etti. Çok fazla suyun boşa harcandığına dikkat çeken Söylemez sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ölçmüyoruz, önemsemiyoruz. Bu durumun suyun öneminin artmasıyla değiştiğini gözlemliyoruz ve değişeceğini öngörmekteyiz. Bu da bizim cihazlarımızın kullanım alanını genişletecektir. Ayrıca öncelikle üretim yapan firmaların artık ölçümün önemini anlamasıyla bizim ürettiğimiz tip cihazlara duyulan ihtiyacın arttığını ve artacağını göreceğiz. Sektörde ki hem en büyük sorun ve hem de bizim büyük avantajımız yerli ürün olmamız. Farkındayım, iki zıt ifadeyi aynı şekilde kullandım. Ama durum gerçekten bu şekilde. İnsanlar Türk malına güvenmekte sıkıntı çekiyorlar, birçoğu da güvenmiyor. Cihazın çalışma prensibinin uluslararası bir prensip olduğunu, performansının da gayet iyi olduğuna anca çalışırken gördüklerinde inanıyorlar. Aynı zamanda yerli malı olduğu için, ithal ürünlere nazaran hayli fiyatta fark ediyor. Bu kısımda bizim avantajımız oluyor.”