“Ekonomik teşviklerden daha fazla pay almak istiyoruz”
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası Meclis toplantısında konuştu.
HİLAL SÖNMEZ
KAYSERİ - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Kayseri'de ticaret odasının meclis toplantısına katıldı. Toplantıda, ticaret odası başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri'nin ekonomik teşviklerden faydalanmak istediğini belirtti. Bakan Özhaseki ise Kayseri ile ilgili projeler, yaklaşan seçim ve ülke ekonomisine yönelik açıklamalarda bulundu.
KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri'nin bilinirliği, ulaşılabilirliği ve güvenirliğinin artması için ortak akılla çalıştıklarını ve siyasetçilerden beklentileri olduğunu söyledi. Özelikle ulaşım noktasında hızlı tren, yeni havaalanı, otoban bağlantılı yollar, demiryolu taşımacılığı gibi projeler ve teknoloji çağına uygun bir e-ticaret alt yapısının gerekliliğine dikkat çeken Gülsoy, “Kayserili işini bilir diyorlar ancak bizde artık ekonomik teşviklerden daha fazla pay almak istiyoruz. Gelişmişliğimiz teşviklerden yararlanmamızın önünde engel olmamalı. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz. Dünyada en çok Türkiye, Türkiye'de en çok Kayseri hedefi ile bilinirliğimizi ve marka değerimizi artırmak istiyoruz” dedi. Geçtiğimiz yıl yapılan KDV indiriminin piyasaya canlılık verdiğini hatırlatan Ömer Gülsoy, bu yıl ise gayrimenkul sektöründe olduğu gibi mobilya ve beyaz eşya için KDV indirimi istediklerini söyledi. Bakan Özhaseki ise konuşmasında Kayseri'nin uyum kültürü, ağır başlı büyüyen sanayisi ve hayırsever işadamlarının destekleri ile gelişimini sürdürdüğünü kaydetti. Kayseri'de yapılan projeler hakkında bilgiler veren Özhaseki, hızlı trenin temelini sene sonunda atacaklarını, havaalanı projesinin ise tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Özhaseki, “142 kilometrelik bir hat üzerinde olacak hızlı trenin temelini bu senenin son çeyreğinde atacağız. Havaalanı ile ilgili projeler başladı. Sekizinci ayda en son projeler bitirilecek. İnşallah dokuzuncu veya onuncu ayda da temelini atmaya başlamış olacağız. Çin ile Türkiye arasında ticaret anlaşması yapıldı. Bu anlaşma gereği iki ülkeden belirlenen birer şehir kendi arasında e-ticarete başlayacak. Bizde bu şehri Kayseri olarak belirledik” dedi.
“Türkiye'ye güven biterse zorlanırız”
Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesi gerektiğini ve bunun için güven ortamının olması gerektiğinin altını çizen Özhaseki, “Türkiye'ye güven biterse zorlanırız. 2002 yılında Türkiye'deki yabancı ortaklık sayısı 4 bin 400 civarındaydı, bugün için 60 binleri buldu sayı. Bu Türkiye'deki yatırım ortamına güvenin bir ifadesi. Türkiye kendi iç sermayesi ile büyüyüp gelişmesini sağlayabilecek bir ülke sınıfında değil. O zaman sıcak para akışını, yabancı ortaklıkları sağlamak lazım. Bu bir taraftanda sermaye artırımı ama diğer taraftan kendimizi yenileme, teknolojiyi öğrenme ve Avrupa Birliği'ne mal satabilmenin de bir yolu” ifadelerini kullandı.
“Batının ekonomik baskısı ile karşı karşıyayız”
Konuşmasına rakamlarla devam eden Bakan Özhaseki şunları söyledi: “2002'de Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) 236 milyar dolardı, bugün ise 851 milyar dolar seviyesine geldi. Yıllık büyüme 2009'da küresel kriz ortamında, yıllarca bu sıkıntıyı çektiğimiz halde ortalama yüzde 5.8'di ve son çeyrekte yüzde 7.4 oldu. Şu anda dünyanın 21 büyük ekonomisi arasında 17'inci sıradayız, Avrupa'da ise 6'ncıyız. Hedeflerimiz var ve inşallah bunları tutturacağız. İhracat rakamlarımız 2002'de 36 milyar dolardı, bugün 157 milyar dolar oldu. Dış ticaret hacmimiz 87 milyar dolardan 390 milyar dolara çıktı. İhracat yapan firma sayısı 31 bin 700'den, 71 bin 146'ya çıktı. Sadece 2017'de ihracatımız yüzde on arttı. Yurtdışı müteahhitlikte çok başarılıyız. Yabancılara o kadar baskı olmasına rağmen Türkiye'yi terk etmiyorlar. Son 15 yılda yabancı yatırımcılar Türkiye'ye 193 milyar dolar getirdi. Bu sayının artması için zorluyoruz. Turist sayısında bir sıkıntı vardı ancak şu anda yine turist sayısı 38 milyona çıkıyor. Rakamlar üzerinde bir iki konu önemli. Bütçe açığımızın gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı 2002'de yüzde 11.2'idi, şimdi ise yüzde 1.5'e düştü. Yani bir taraftan zenginleşiyoruz, ufak tefek borçlanmalar oluyor ama cari açık gittikçe küçülüyor. Ayrıca büyük yatırımlarda yapılıyor. Dünyadaki en büyük kapsamlı on yatırımın altısı şu anda Türkiye'de. Bunlar kolay olmuyor. Avrupa'nın ortasında keyif yapan bir ülke değiliz. Zor bir coğrafyadayız. Özelikle son bir yıl içinde şu durumu herkes gördü ki, FETÖ ile PKK'nın sahipleri ve besleyenleri aynı. Bir tek amaçları var bunların, bağımsız son Türk devletini yıkmak. So iki yıl içinde verdiğimiz mücadele ile PKK yurtiçinde bitti. Dağlarda tek tük kalmış tipler var, mağaralarda saklanıyorlar. Onlarda taranıyor ve eninde sonunda bitecekler. PKK tutmayınca FETÖ'yü devreye soktular. Ancak onlarında asıl yüzleri ortaya çıktı. Şu anda ise batının ekonomik baskısı ile karşı karşıyayız. Ya diz çöktürecekler bize, ya da karşılarında dimdik duracağız.”