CSC Kalite Kontrol, Avrupa'da şube açmaya hazırlanıyor
CSC Kalite Kontrol Genel Müdürü Cengiz Çeşmecik, "Şirketimizin gelecek 3 yıldaki hedefi, bölgesel olarak yeni şubeler açmak ve Avrupa'da iki ayrı ülke de şube açma çalışmalarını tamamlamak” şeklinde konuştu.
ZEYNEP PARÇAM
KOCAELİ - Otomotiv ve imalat sanayiye yönelik kalite kontrol ve nitelikli iş gücü desteği veren CSC Kalite Kontrol, Avrupa'da şube açmaya hazırlanıyor. Otomotivin ülke ihracatının lokomotif sektörü olduğunu belirten firma Genel Müdürü Cengiz Çeşmecik, ”Üretilen otomobil ve benzeri araçlar ile bunların yedek parçaları başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor. Şirketimizin gelecek 3 yıldaki hedefi, bölgesel olarak yeni şubeler açmak ve Avrupa'da iki ayrı ülke de şube açma çalışmalarını tamamlamak” şeklinde konuştu. Çeşmecik, aynı zamanda firmanın onaylı ve yasal markası olan center-quality markasının sektörde ve global ölçekte tanınabilirliğini ve güvenirliliğini artırmak istediklerini kaydetti.
Faaliyetlerine 2013 yılında başlamış olan firmanın Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden firma Genel Müdürü Cengiz Çeşmecik,”ISO 9001:2015 Belgeli, ve Ford Türkiye C.S.L Onaylı 3'üncü parti tarafsız kalite kontrol firmaları arasında yer alarak bölgenin lider firmaları ve tercih edilen firmaları arasında olmaktan ayrıca gurur duymaktayız” ifadesini kullandı. Çeşmecik,”Yaklaşık 100 kişiye ulaşan kadro ile Kocaeli'nde faaliyet gösteren global ölçekli firmalara ;uluslararası vizyona sahip, kurumsal şirket geleneğinden gelen deneyimli ve dinamik bir ekip ile eğitimli ve farklı uzmanlık alanlarına sahip zengin kadromuz ile müşterilerimize değer yaratan hizmetler sunma gayretlerimiz devam ediyor” dedi. Uzmanlık ve müşteri memnuniyeti konusunda taviz vermeden çalıştıklarını ifade eden Çeşmecik,"Sürekli eğitim ve gelişim ana polikamız olup,bölgemizde yer alan eğitim kuruluşları, üniversiteler ve devlet kurumları ile işbirliği içerisinde olarak müşteri memnuniyetleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
Kalite kontrol desteği verdikleri müşterilerini başta Avrupa ve Amerika olmak üzere otomotiv sektörüne tedarik ettiği mamül ve yarı mamülleri de bir sorun ile karşılaştıklarında kontrol ettiklerini söyleyen Çeşmecik,"Bu çalışmaların maliyetini de ülkemiz de üretim yapan müşterimize değil, direkt tedarikçi firma ile iletişime geçerek şarj etmekteyiz. Dolayısıyla halen İngiltere , Fransa, Almanya, Avusturya, İtalya,Çek Cumhuriyeti, Amerika ve Meksika gibi dünyanın değişik ülkelerinde üretim yapan 20' ye yakın firmanın da ülkemizde müşteri temsilciliğini yapıyoruz" dedi.Halen yurtdışı müşteri temsilciliği dolayısıyla hizmet verdikleri firmalardan kazancın cironun yüzde 6' sı kadar olduğunu söyleyen Çeşmecik, bu oranı ilerleyen yıllarda artırmak için çalışacaklarını belirtti.
Sektördeki en büyük sorun nitelikli insan kaynağı
Sektörde yaşanan en büyük sorunun nitelikli insan kaynağının az oluşu olduğunu ifade eden Çeşmecik, ülkedeki teknik okulların ve üniversite-sanayici işbirliğinin beklentileri karşılamaya yetmediğini dile getirdi. Teknik lise, önlisasn ve lisans eğitimi alan gençlerin okul ve staj dönemi boyunca otomotiv sektörü başta olmak üzere ,Türk sanayisinde çok fazla yer alamadığını söyledi. Gençlerin cesaretlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Çeşmecik," 1990'lı yıllarda çalışmakta olduğum firmada , henüz teknik lise öğrencisi İtalyan gençler fabrikanın tank palet hattını kurmaya geldiler.Çok şaşırmıştım.Sonradan öğrendim ki , 4 yıllık teknik lise eğitimleri boyunca aynı firmada staj yapıyorlar, gerekli donanıma sahip oluyorlar ve okulun son senesinde staj gördükleri firma bu gençlere o kadar fazla güveniyor ki, dünyanın çeşitli ülkelerine gönderebiliyor.Yani işin, mutfağında yetişiyorlar , hem eğitimlerini alıyorlar, hem de mesleki donanıma sahip oluyorlar. Ülkemizin en önemli kaynağı , gençlerimizdir. 35 milyon genç nüfusa sahibiz ve biliyoruz ki ülkemize katma değer katacak pırıl pırıl gençlerimiz var.Bu gençlerimize güvenmemiz, cesaretlendirmemiz ve fırsat vermemiz gerekiyor" diye konuştu.
Otomotiv sektöründe mavi yaka bir çalışanın ortalama 5 yıl da tecrübe kazanırken, beyaz yaka çalışanların zaten meslek hayatı boyunca sürekli standartları ve yenilikleri takip etmek zorunda olduklarını belirten Çeşmecik ,"bir montaj operatörü, enjeksiyon, sevkiyat operatörü ne kadar önemli ise bakım teknisyeni veya kalite mühendisi de o kadar değerlidir.Dünyada ve ülkemizdeki tüm sektörler, sadece beden işgücüne dayanan işgücü artık beklemiyor.Çalıştığı firmaya katma değer yaratan aklıyla iş yapan , öneri getiren, farkındalık yaratanlar kişilere fırsat veriyor ve bunlarla çalışmak istiyoruz.Ü Türk sanayisini yukarılara taşımak için bu tür kişilere ihtiyacı var" dedi.