ASKON Bursa Şube Başkanı Emre Yıldız: Yüksek faizle yapılan yatırımlar büyümeye engel oluyor
TCMB politika faizini yüzde 8,50'de bıraktığını açıklaması üzerine değerlendirmede bulunan ASKON Bursa Şube Başkan Emre Yıldız ‘’Senin politika faizin bugün 8.5 olarak açıklanıyor. Reelde ise bankalardan yüzde 35-40 ile finansman kullanıyorsun. Yüksek faizle yaptığınız yatırımların kazançlarını siz yine finansman gideri olarak bankalara aktardığınızda doğal büyümede kaynağınız kalmıyor’’ dedi.
Sercan SELÇUK
Türkiye çapında 8 binden fazla kurumsal üyesiyle, toplamda 1 milyonu aşkın istihdamı kapsayan iş gücü ve 10 milyar dolarlık ihracat katkı payı bulunan ASKON’un Bursa Şube Başkan Emre Yıldız global iş dünyasının benimsediği modern kölelik sistemini Türkiye’nin kırmak zorunda olduğunu söyledi. Başkan Yıldız, açıklanan rakamların sektörde yansımasını değerlendirirken ‘’Senin politika faizin 8.5 olarak açıklanıyor. Reelde ise bankalardan yüzde 35-40 ile finansman kullanıyorsun. Peki bu oranlarla nasıl bir iş yapacağız biz sanayici ve üretici olarak? İş insanı olarak da 100 liralık bir mal yapacaksak bu rakamlar sonrası ürünün bana direkt maliyeti 150 lira oluyor zaten. 150 lira üzerine bunu satmam lazım. Onun üzerine koyduğum zaman zaten yüzde 50 elli enflasyon yaratıyorum. Bu insana maliyet. Biz kime çalıştık? Kimi zengin ettik?’’ ifadelerini kullandı.
Yüksek faiz ekonomide çözüm olamaz
Başkan Emre Yıldız, ekonomik süreçte istikrarın ve dengenin önemli olduğunu vurgulayarak ‘’Yüksek faizin hiçbir ekonomide çözüm olmadığını biliyor olmamız gerek. Aslında kritik nokta, yüksek faizle karşı karşıya kalındığında bunu düşük faize geçirmek için geçen sürede yapılanlardır. Eleştirilen nokta faizi bu ay yüzde 20 iken ben karar aldım şimdi yüzde 10’a düşürdüm demektir. Bu durum hem güveni azaltır hem de piyasanın dengesini bozar. Eğer faizde düşüş yapılacaksa belli planlamaya uygun biçimde ilerlenmesi gerekir. Faizin artırılmasını savunmak iş dünyasına bir ihanettir. Şu anda zorluklar yaşıyor ve finansmana erişmekte güçlük çekiyoruz ama faizin yükseldiği zamanda kazandığınızı gidip kendi elimizle teslim ediyoruz.’’ dedi.
Yurt dışı finansmanına bağımlı yaşamaya devam edildiği takdirde hiçbir sonuç almanın mümkün olmadığını söyleyen Yıldız ‘’Adam geliyor sana para verdim diye kazandığını alıyor, parayı götürüyor kendi ülkesine. Hiçbir şey yapmadan suya sabuna dokunmadan parasına para katıyor. Sen burada fabrikayla işçiyle uğraşıyorsun, çalışıyorsun ve kazandığını veriyorsun. Bu iş dünyasının modern köleliğinden başka bir şey değil. Türkiye bu zinciri kırmak zorunda. Biz yurt dışı finansmanlara bağımlı biçimde çalışmaya devam edersek ne ekonomimizi büyütebiliriz ne de ülkemizi geliştirebiliriz.’’ şeklinde konuştu.
KOBİ’ler finansmana erişimde zorlanıyor
KOBİ'lerin en büyük problemlerinden birinin de yeni yatırımlar öncesi finansmana erişimdeki sıkıntılar olduğunu belirten Yıldız ‘’KOBİ’lerin iki önemli problemi var. İlk büyük problem mekan problemi. Üretim merkezlerinin daha planlı, daha organize yerlere aktarılması önemli. KOBİ’lerin ikinci problemi ise yeni yatırımları yapabilmesi için finansmana erişimdeki sıkıntılar. Bu finansman sağlama sürecinin daha kolay halledilmesi gerekmektedir. ‘’ dedi.
Yüksek faiz ortamının yatırımcının önünde çok büyük bir engel olduğunu söyleyen Başkan Emre Yıldız sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘Yüksek faizle yaptığınız yatırımların kazançlarını siz yine finansman gideri olarak bankalara aktardığınız zaman sizin doğal büyümenizde herhangi bir kaynak kalmayacak elinizde. Bu yüzden kazancınızı gidip bankaya geri verdiğiniz takdirde yaptığınız işlemin hacmi belli bir süre sonra size sadece yorgunluk olarak kalıyor. Elde bir şey kalmıyor. Ben düşük faiz politikalarının KOBİ'lere ve finans sektörüne kısa vadeli zamanlarda bu sanki problemmiş gibi gözükse de öyle olmadığı kanaatindeyim. Türkiye gibi gelişmekte olan, büyüyen, sanayi endeksi artan, üretimi artan ülkelerde yüksek faizin kesinlikle bir çıkışı olmadığını düşünüyorum. Düşük faizle sürecin bir şekilde geçilmesi gerekiyor. Tabii ki bunun handikapları oluyor. Geçiş süreleri dünyanın şu an karşı karşıya kaldığı ekonomik ortam, krizler, hiper enflasyon, nakit alanda daralmanın handikaplarını yaşıyorduk.’’
‘’Sanayide mekansal planlamalar hayati önem taşıyor’’
Başkan Yıldız özellikle iş dünyasında mekânsal planlamanın hayati önem taşıdığının altını çizdi. Durumu Bursa ölçeğinde değerlendiren Yıldız mekânsal planlamanın önemi hakkında şunları söyledi: ‘’Bursa özelinde ekonomiye baktığımızda her platformda söylendiği gibi iş dünyası çok güçlü, sanayisi, üretimi çok güçlü olan bir şehir karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda dış ticaret hacmi de çok güçlü bir yere gelmiş habitat Bursa. Fakat Bursa, sanayileşme adında nitelikli ve planlı mekanlara ihtiyaç duyuyor. Sanayi alanlarımız doldu ve sanayi alanlarımızın da yine şehir içerisinde kalan birçok üretici firmamız var. Bizim bunları mekansal planlamaları doğru bir şekilde yaparak daha uygun sanayi üretim alanlarına taşımamız gerekiyor. En öncelikli konumuz budur. Daha sonra yine tabii ki planlı lojistik alanları, belki planlı ticaret merkezleri gerekiyor. Bursa’ya baktığımızda şehrin içerisine 8 sekiz bine yakın işletme hapsolmuş durumda. Bunlar ara sokaklarda bodrum katlarında bir şekilde üretim yapıp ekonomiye katkı vermeye çalışıyorlar. Biz bu insanları planlı bir alana çıkardığımız zaman aynı ölçüdeki işletmenin cirosunun iki katına çıkabileceğini ön görüyoruz. Kısaca Bursa olarak biz bu yeni dönemde mekansal planlamalara öncelik vermeliyiz. Çünkü planlı organize olmuş, geri dönüşümünden, altyapı bütün planlamaları tamamlanmış bir Bursa'nın hem üretimini hem ihracatını hem iş dünyasını çok daha ileri bir düzeye taşıyabiliriz.’’
Yerli ve milli iş insanı vurgusu
Sivil toplum kuruluşlarının güçlü olmasının dünyada yer edinmede ayırt edici bir özellik olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Yıldız şunları söyledi: ‘’Biz yerli ve milli iş insanlarının dünyada da çok güzel pozisyonlara gelebilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gelecek planlarımız üye olsun ya da olmasın iş dünyasının temsilcisi olabiliyor onların sıkıntılarına çözüm üretme konusunda bir aşama kaydediyorsak ne mutlu bize. Ben STK'sı güçlü toplumların, dünyada da güçlü bir yer edindiğine inanıyorum. Biz iş dünyasını temsil eden bir STK'yız. Biz yerli ve milli iş insanlarının dünyada da çok güzel pozisyonlara gelebilmesi için çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Burada tabandan gelecek problemlerin ya da çözüm önerilerini ilgili makamlara, kuruluşlara ve ülkemiz içerisindeki platformları doğru bir şekilde aktarılmasında etkin rol oynuyoruz. Biz vizyonumuzu hep bu bağlamda etkin teknoloji dünyayla rekabet içerisinde olabilen hem ihracatta hem enerjide birçok sektörde güçlü bir iş dünyası oluşturmak için çalışmayı aralıksız sürdüreceğiz’’
Dünya piyasasında ham maddeye erişim daraldı
Dünya piyasasında da nakit probleminin hissedildiğini belirten ASKON Bursa Şube Başkan Emre Yıldız ‘’Dünya piyasasında birçok platformda ham maddeye erişim daraldı. Geniş çaplı bakıldığında dünyada ekonomik sistem değişiyor, bunu görebiliyorsunuz. Dünyadaki güç odakları, güç dengeleri, ekonomik ağırlığı olanlar yeni bir kural koyuyor, yeni bir oyun oynuyor, yeni bir yapı ortaya çıkarmaya çalışıyor. Tabii ki Türkiye olarak da dünyaya ihracat yapan, üreten, ham madde alan üretip yurt dışına satan bir ülke olduğu için bu durumdan etkilenmesi kaçınılmaz. Dünya şu an hiper enflasyonu tüm ülkeler yaşıyor. Bugün nakit problemini herkes yaşıyor. Tabii ki bizim aynı zamanda işte deprem gibi çok büyük bir felaketle baş başa kaldık. Gündemimiz çok aktif değişebiliyor. Merkez Bankamız ona göre enstrümanları kullanıyor. Küresel çapta yaşadığımız şey tabii ki bizim firmalarımızla, işlerimizde etkiliyor ama ben bunu yerel kaynaklı ya da yerelde yapılan yanlış politikalardan dolayı olduğunu düşünmüyorum.’’ diyerek sözlerini noktaladı.