'Aile şirketleri avantajlarını kullanmalı'
TAİDER Başkanı Sumer Tömek Bayındır: "Aile şirketleri avantajlarını kullanırsa daha büyük katma değer yaratır"
GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN
BURSA-TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, “kurumsallaşmanın profesyonelleşme ve halka açılma” anlamına geldiği yönünde algı yaratılmaya çalışıldığını belirterek, Amerika’da yapılan araştırmaların bunun tam tersini söylediğini savundu. Bayındır, “Araştırmalar, son yüzyılda halka açık şirketlerin aile şirketlerinin ancak yarısı kadar katma değer yarattığını ve ömürlerinin 15 yıl olduğunu gösteriyor. Yani halka açık şirket, iş sıkıya gelince pes ediyor. Ama aile şirketi hayatta kalma güdüsüyle sürdürülebilirlik sağlıyor” dedi.
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, Evrim Kuran’ın konuşmacı olduğu “Organizasyonlarda Kuşak Karması” toplantısında aile şirketi sahipleri ve gelecek nesil üyeleriyle Bursa’da buluştu. Toplantı öncesinde Dünya Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, amaçlarının Türkiye’nin ekonomik açıdan en büyük kitlesi olan aile şirketlerini örgütlemek olduğunu söyledi. “Aile şirketlerinin ekonomimize oranı yüzde 95” diyen Bayındır, “Aile şirketlerinin nesiller boyu sürmesi Türkiye ekonomisi açısından çok önemli. Girişimciliğin 80’lerden sonra yoğunlaştığını düşünürsek ağırlıklı ikinci nesil iş başında ve üçüncü nesile geçiş olacak” şeklinde konuştu. İddia edilenlerin aksine aile şirketlerinin birçok avantajı olduğunun altını çizen Bayındır, şunları kaydetti:
“Aslında kurumsallaşma profesyonelleşme anlamına gelmiyor. Kurumsallaşma iş yapış şekillerinin sistem içinde hesap verilebilirlik ve sorumluluk alabilirlik içinde yürütülmesidir. Profesyoneller tabii ki şirketlerin içinde olacak ama bu aile bireyleri soyutlanacak anlamına gelmiyor. Tüm şirketler hissedarlarına hesap vermek, kazanç sağlamak, isteklerine kaynak yaratmak zorunda. Bu doğrultuda hesap verebilirlik aileye ait olduğunda kararlar daha hızlı alınabiliyor. Dünyada yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, yetkin olup şirketin kurumsallaşma sürecini belirleyen aile bireylerinin hem karizması var hem aile kültürünü benimsemiş hem de dayanıklılığı yüksek. Alırım şapkamı giderim, diyemiyor. Hayatta kalmak için çabalayan en çok aile bireyleri oluyor. Bu özellikleri doğru kullanırsa aile şirketlerinin çok daha büyük katma değer yaratması mümkün.” Bayındır, TAİDER’in 4 yıl önce 40 aile olarak yola çıktığını anımsatarak, bugün 136 aileye yükseldiğine ve bireysel üye olarak da 450’ye yaklaştıklarına değindi.
Organizasyona ev sahipliği yapan TAİDER Bursa Temsilcisi Berna Kırcı da, geçen yılın şubat ayında faaliyetlerine başlayan temsilciliğin, 20 üyeye sahip olduğunu aktardı.