'Arap turistleri yeterince değerlendirmiyoruz'

Dilek SEVAL 

İSTANBUL - Türkiye’nin Araplar için heyecan verici, yeşil, tarihi, çekici, ailece tatil yapılabilecek, güneşli, misafirperver, güvenli ve Müslüman Avrupalı bir ülke olduğunu dile getiren Ramazan Bingöl Et Lokantası sahibi Ramazan Bingöl, ancak Türkiye genelinde ülke kalkınmasına katkıda bulunan Ortadoğulu turistlere yeterince ilgi gösterilmediğine dikkat çekti. 

Son yıllarda Türkiye’ye gelen turist ortalamalarını ve kattığı sosyo-ekonomik değerlerin  incelendiğinde ortaya çıkan verilerin oldukça ilginç olduğunu söyleyen Bingöl, “2012 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı 31 milyon 782 bin iken, 2013 yılında bu sayısı 34 milyon 910 bine ulaştı. 2014 yılında ise bu sayının 37-38 milyon civarında olması bekleniyor. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün yayınladığı verilere göre Türkiye’ye gelen turistlerin önemli bir kısmını Ortadoğu ülkeleri oluşturuyor” dedi. 

Bugün 1,2 milyon insanın çalıştığı turizm sektörü, aileleri ve yakınları hesaba katıldığında, yaklaşık 5 milyon kişinin hayatına katkı sağladığını hatırlatan Bingöl, başta gıda, yeme içme, ulaştırma gibi 54 sektörü doğrudan etkileyen turizmin, ekonomiyi en fazla canlandıran sektörlerin başında geldiğinin altını çizdi. Gıda sektörü için oldukça hayati bir önem taşıyan turizmin, gelen turistler arasında iş sirkülasyonunu arttıran ve işletmeleri ayakta tutanlarınsa Araplar olduğunu sözlerine ekleyen Bingöl, “Damak zevkleri, yeme içmeye olan düşkünlükleri ya da ülkemiz dizileri. Sebep her ne ise sonuç gösteriyor ki, sağladığı fayda açısından ‘1 Arap’ turist ‘10 Avrupalı’ turiste bedel. Ayrıca bir avrupalı turistin neredeyse on katı harcama yapan Arap turistler ile alakalı menü ve içeriklerde zenginleştirilme yapılarak ve iyi ağırlanarak gelen Arap turist sayısını da iki katına çıkarmak mümkün” şeklinde konuştu.

Arap Turistler Gurme Turunda!

Arap turistlerin Türkiye’ye gelmeden önce ‘En iyi kebap nerede yenir? Ya da İstanbul da ne yenmelidir?’ diye araştırdıklarını söyleyen Bingöl, lezzet, hizmet gibi başlıkların yanı sıra ürün çeşitliliğinin de Araplar için oldukça önemli olduğunu vurguladı. Avrupalı turistin bir hamburgerle idare edebilirken arap turistlerin gittikleri mekânlarda masaları donattığını ifade eden Bingöl, “Avrupalı turistler her şeyin dâhil olduğu konaklama seçeneklerini tercih edip 200-300 dolarla ülkeden gidebilirken, bir Arap turist ailesi sadece bir öğüne bin dolar bırakabiliyor. Ayrıca tatillerini grup olarak geçirmek yerine aileleriyle paylaşan Arapların,  kendilerine refakat eden bir rehber, lüks minibüs ve şoför de olmazsa olmazları arasında” diye konuştu. 

Son 10 yılda gelen Arap turist sayısının artmasının nedeni olarak Türk mutfağının zenginliğini keşfetmek ve uzaktan gördükleri lezzetleri tatmak istemeleri olduğunu kaydeden Bingöl, turist sayısında ki bu düzenli artışın hizmet sektörünü de doğrudan etkilediğini açıkladı. Restoranların özellikle Ortadoğulu turistlere daha iyi hizmet verebilmek için çeşitli formüller ürettiğini aktaran Bingöl, “İçeriği zenginleşen yeni menüler, İngilizcenin yanı sıra Arapça bilen personeller ve Arapça kataloglar bu hizmetlerin başında yer alıyor” dedi. Arap turistler özellikle İstanbul’da kendi kültürlerine ait yemeklerin yanı sıra Türk ve Osmanlı mutfağına özgü, özellikle et ve meze çeşitlerini tercih ettiklerine değinen Ramazan Bingöl, testi kebabı, tuzda tavuk, karışık ve metrelik kebapların tükettikleri yemeklerin başında yer aldığı bilgisini verdi. İçecek olarak da limonata ve şerbetlere ilgilerinin büyük olduğunu söyleyen Bingöl, “Gittikleri mekânlarda kendilerini güler yüzle karşılayan ve misafirperverliği hissettiren restoranlara karşı da oldukça cömertler. Özellikle de bahşiş konusunda” diye konuştu.