Yürüyüş bandının tozunu alma vakti
Araştırmalara göre büyük heveslerle alınıp sonra da bir köşede tozlanmaya bırakılan yürüyüş bandlarının bu kaderinde yanlış kullanımın payı büyük. Tüketiciler kurallara uygun kullanmayınca sakatlanıyor, faturayı da ürüne kesiyorlar. Peki bu işin doğrusu nedir?
KEZBAN KARABOĞA
Yürüyüş yapmanın insan sağlığına olan faydalarını tartışmayı bırakalı çok oldu. Metabolizmayı hızlandırmaktan tutun da yaşlanma sürecini geciktirmeye, solunum kapasitesini artırmaya, sindirim sistemini daha iyi çalıştırmaya, kan basıncını düzenlemeye, şeker-tansiyon gibi hastalıklardan korumaya kadar uzun bir liste var faydalar konusunda. Anlayacağınız sadece kilo vermek için değil, sağlıklı bir yaşam için de yürümek gerek. Elbette uzmanların tercihi açık hava ve bol oksijenli ortamda yürümeniz. Ancak bu herkes ve her ortam için mümkün olmayabiliyor. O zaman da imdadınıza teknoloji yetişiyor. Uzun yıllardır hayatımızda olan yürüyüş bantlarının işi bu. Her ortamda yürümeyi mümkün kılmak. Soru şu: Yürüyüş bandının sağlıklı kullanımı nasıl olmalı? Bandın seçiminde nelere dikkat edilmeli, en sık yapılan hatalar neler? Süre nasıl ayarlanmalı? Yanıtları Doç. Dr. Serhat Mutlu'dan aldık. Ortaya işte bu rehber çıktı...
Çorapla banda çıkmayın!
Yürüyüş bantlarının yanlış kullanımı maalesef sakatlıklara neden olabiliyor. Yanlış yapılan spor, vücutta ağrılar oluşmasına yol açabiliyor. Bilinçsiz kullanım ayak bileği, diz, kalça ve belde ağrılar yaratabiliyor. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri, "Nasıl olsa evdeyim" deyip banda ayakkabısız, çoraplarla çıkmak. Bu yürüyüşün yerde bitmesi işten bile değil.
Teknolojiye kulak verin!
Bandın seçimi de çok önemli. Son yıllarda teknolojik gelişmeler çok fazla ama yine de günümüzde hala yumuşatıcı yani tartan olmayan bantlar var. Bu durumda siz yere ayağınızı koyduğunuz anda verilen güç aynı şiddette ayak bileğine, dize ve kalçaya gelir. Bu da eklemdeki kıkırdaklar üzerine aşırı yük getirir. Belli bir süre sonra da ağrıya neden olur. Bu yüzden koşu bandı seçerken mutlaka yumuşatıcısı olan bantlı koşu cihazlarını seçmek gerekir.
Aşırı yüklenmeyin
Sporu abartıp her gün 45 dakika banda çıkanlar var. Üstelik bu sürenin son 20 dakikasını koşarak tamamlıyorlar. Bu kadar yoğun tempo eklemlere aşırı yük getirerek ağrı yaratır, sonra da kıkırdak hücrelerini etkileyerek kayba yol açar. İdeal olanı iki günde bir, 4.45. hızda yarım saati geçmeyen yürüyüşler yapmaktır. Ağrı başlarsa mutlaka bir doktora gitmelisiniz. Doktorunuzdan bandı kullanım programı almak da faydalı olabilir.
Adım tipinizi biliyor musunuz?
Bilmeniz gereken önemli noktalardan biri de adım tipiniz. Her insan yere basarken ayağının belli bir noktasına ağırlığını veriyor. Örneğin; içe doğru basarak adım atanlar olduğu gibi, dışa basanlar ve ilk önce topuğuna ağırlık verenler de var. Aynı şekilde, ayak tabanınızın yapısı da bu bakımdan önem taşıyor. Bu da düztaban, normal taban ve çukur taban olmak üzere üçe ayrılıyor. Tüm bu farklılıklar, seçeceğiniz koşu ayakkabısı modeli bakımından önemli. Bir örnek vermek gerekirse, düztabanların daha fazla hareket kontrolü sağlayan koşu ayakkabıları tercih etmesi gerekiyor zira ayak tabanına uygulanan basınç ancak bu sayede kontrollü bir şekilde dağılabiliyor. Çukur taban ayaklar ise tam aksine bol dolgu ve basınç emici malzeme kaplı ayakkabıları tercih etmeli, bu şekilde basınç emilimi daha verimli dağıtılabiliyor.
Esneme hareketlerini ‘es’ geçmemek gerek
Spor öncesinde esnemek ve ısınmak bu işin olmazsa olmaz kurallarından. Vücudunuzun koşmaya hazır olması için kaslarınızın yeterince ısınması ve aşamalı olarak çalışmaya başlaması gerekiyor. Koşmaya başlamadan önce, 15-20 dakikanızı ayırarak esneme yapmalı ve tüm kas gruplarınızın yeterince ısındığından emin olmalısınız. Koşu, yoğun olarak bacak kaslarının çalıştırıldığı bir spor aktivitesi olduğu için, özellikle bacak kaslarına yönelik ısınma ve esneme egzersizleri, koşu sonrasında oluşabilecek krampların ve kasılmaların engellenmesi için uygulanabilecek en basit yöntem.
Spordan önce yağsız, karbonhidrat ağırlıklı beslenin
Spora başlamadan önce ne yediğiniz de önemli. Tok karınla başlamak kramplara ve ağrılara sebep olabilir, çok aç olmak da enerjinizi düşürerek iyi performans almanızı zorlaştırır. En iyi çözüm, koşuya başlamadan 1.5- 2 saat önce yağsız, karbonhidrat yönünden zengin, lifl i ve protein içeren hafif bir yemek ya da sağlıklı bir atıştırmalık tüketmek olacaktır. Öncesinde aldığınız su miktarı, hem koşunuzun kalitesi açısından hem de sağlığınız için oldukça önemli. Yalnızca spordan önce değil, her gün yeterli miktarda su içmek; hücrelerinizin dengesini korumasına yardımcı olur. Spor sırasında yanınızda mutlaka su bulundurmaya özen gösterin.
Kayan-sert zeminde koşmak kireçlenmeye sebep olabilir…
Ev tipi yürüyüş bantlarında önemli olan ne kadar az yer kapladığı değil, teknik özellikleri olmalı. Bu nedenle kaliteye önem vermek gerekiyor. Malzemelerin yapısı ve özellikleri iyi incelenmeli. Yürüyüş bandı seçiminde en önemli husus esnek zemin özelliği. Esnek zeminden kastımız toprakta veya çimde yürüyormuş gibi eklemlere en az yük binecek şekilde yürüyüş imkânı sağlayan yüzey. Sert zeminde yürüyüş yapınca bütün yük eklemlere biniyor çünkü. Kayan sert bir zeminde günde 1 saat 9-10 hızda koşmanın eklemlerde kireçlenmeye yol açtığı unutulmamalı.