Yeni yılda yeni bir şarkı söyleyin sağlığa iyi geliyor!
Bileniniz var mı aynı şarkıyı neden üst üste; onlarca kez dinliyoruz? Bilim insanları bunu araştıradursun ama biz şimdilik şunları biliyoruz: Müzik stresi alıyor. Sinir sistemini düzeltiyor. Hatırlamayı kolaylaştırıyor. Doğru müzik, iş verimini artırıyor.
Sosyoloji okuyanı duymuşsunuzdur peki ya müzikoloji okuyanı hiç duydunuz mu? Çok azdır. Müzikoloji, müzik bilimi anlamına geliyor. Yani, müzikoloji müzikle ilgili ter türlü bilgi alanını araştıran bir bilim dalı. Bildiğim kadarıyla Türkiye'de müzikoloji bölümü olan üniversite sayısı az. Mesela ilk alıma gelenler: İstanbul Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. Bu bölümden mezun olan kişiler 'müzikolog' oluyorlar. Mesela etnomüzikoloji yapıyorlar. Müzik ve o müziğin ortaya çıktığı kültürü araştırıyorlar. Aslında ciddi bir alan. Malum ses yazıdan da önce vardı. Bilirsiniz pek çok kez kendini ifade etmenin yolu ses ya da müziktir. Yani toplumlar müzik ile çok fazla şey anlatırlar. Oysa Türkiye'de sosyologlar ne kadar ciddiye alınıyorsa müzikologlar da o kadar ciddiye alınıyor. Girişi fazla uzattım sanırım ama lafı kültür ve müzik arasındaki ilişkiden sağlık ve müzik arasındaki ilişkiye getirmek istiyorum.
Malum yeni bir yıla girdik. Yeni yılda almanız gereken kararlar sıralaması yapmanızı istemeyeceğim. Sadece yeni bir şarkı söyleyin diyeceğim. Çünkü farklı olan ses, müzik hem kulağa iyi gelir hem de size iyi gelir. Yani sağlığınıza iyi gelir.
Neden hep aynı şarkı
Neden onlarca kez aynı şarkıyı dinliyoruz bilmiyorum fakat bakın İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Klinik Psikoloji Birimi'nden Uzm. Psk. Emrah Polat'ın aktardığı bilimsel araştırmalara göre insanlar sevdikleri parçaları dinlediklerinde beyinlerinde üç farklı yapı aktif hale geliyor. Bu bölgeler beyindeki dopamin adı verilen, sinirler arası iletişimi sağlayan ve psikolojik durumu etkileyen bir molekülden etkileniyor. Bu yapılardan biri ve dopamin aynı zamanda beynin ödül sisteminin de parçaları.
Dolayısıyla hoşumuza giden bir müziği dinlediğimizde beynimizdeki ödül sistemini harekete geçiriyoruz. Yani müzik dinlerken kendimizi ödüllendirmiş oluyoruz. Biliyoruz ki müzikle bireyin yaşama heyecanı artar. Müzik kişiyi dinlendirir, canlandırır, sakinleştirir ve insani yönünü zenginleştirir. Müzik dinleyen insan, toplum içinde daha mutlu ve daha uyumlu bir birey olur. Bir çok insan kendini müzikle daha iyi ifade eder, duygularını müzikle ortaya koyar.
Tabii işin bir de şu kısmı var: Hangi müziği dinleyeceğiz? Araştırmalar özellikle iş yoğunluğu fazla olan kişilerde bireylerin daha yatıştırıcı etkisi olan klasik müzik ağırlıklı müzik veya tasavvufi müzik türevlerini dinlemelerinin faydalı olacağını gösteriyor. Çünkü özellikle klasik müzik zamansal becerilerin gelişmesini sağlıyor. Matematiksel düşünceyi güçlendiriyor. Öğrenmeyi hızlandırıyor Bir nesneyi farklı açılardan hayal edebilme gücünü artırıyor.
Mozart etkisi
Bakın mesela Mozart'ın piyano sonatlarını dinleyen deneklerin alanlarında yaptıkları çalışmalarda daha başarılı oldukları ortaya kondu. Bu ve bundan sonraki araştırmalar da Mozart'ın müzikleriyle beyin arasında çok özel bir etkileşim olduğunu gösterdi. Hadi şimdi bu yıl 'yeni' olsun! Hadi şimdi müziğin sesini açın! Ses verene siz de bir ses verin! Müzik olsun!
Müzik terapi: Göz, kas, eklem bir de kalp ağrısını iyileştirir!
Müzik terapi, bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan uzmanlık dalı. Müzik terapinin ilacı müzik. Psikolojik rahatsızlıklar başta olmak üzere, göz hastalıkları, spazmlar, kas ve eklem rahatsızlıkları, yorgunluk, huzursuzluk gibi hastalıkların yanı sıra fiziksel hastalıkların çoğunda müzik terapinin kullanıldığına dair bilgiler var. Günümüzde de müzik terapinin kullanım alanı oldukça geniştir. Nöroloji, kardiyoloji, onkoloji, psikiyatri gibi klinik alanlarda ve özel gereksinimli bireylerin tedavisinde tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılıyor. Bilimsel araştırmalar klasik Türk müziği ile klasik batı müziğinin hastalıklar üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Mozart, çalışırken dikkati toplamaya yardımcı oluyor!
Fransız Tıp ve Bilim Akademileri üyesi Dr. Alfred Tomatis'e göre beynin elektriksel olarak şarj olmasında kulaklar anahtar rol oynuyor. Çünkü beyin hücrelerindeki elektriksel enerjinin azalması konsantrasyonun bozulmasına ve yorgunluğa sebep oluyor. Bu durumda beynin de piller gibi şarj edilmesi gerekiyor. Tomatis, beyin hücrelerinin enerjiyle şarj edilmesi yollarından biri olarak, 5000- 8000 hz. arasında yüksek frekanslar içeren müziklerin dinlenilmesi gerektiğini keşfetti. Yıllar süren analizlerden sonra Tomatis, bu frekans aralığındaki seslerin Mozart'ın müziklerinde çok sayıda mevcut olduğunu tespit etti. Bu frekans aralığındaki müzikler kalp atışlarını ve kan basıncını yavaşlatıyor, vücut ısısını da düşürüyor ve beyindeki alfa dalgalarını uyarıyor. Bunun sonucunda sakinleşiyoruz, gevşiyoruz ve yaşadığımız stres azalıyor. Bunun yanında beynin sağ lobu uyarılarak kişinin yaratıcı düşünme ve hayal gücü becerileri gelişiyor ve dikkatin toplanmasını sağlayarak IQ seviyesini artırıyor.