Vücuttaki sinsi düşman: İnsülin direnci

Yüksek insülin direnci, kalpten üreme sistemlerine kadar birçok organı etkiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Vücudumuzda, hastalıklara yardım ve yataklık eden birtakım etkenler var ki genellikle iş işten geçtikten sonra bunların farkında oluyoruz. Insülin direnci de bu sinsi unsurlardan biri. VKV Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Tahir Haytoğlu, insülin direncinin tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söylüyor. "İnsülin direnci birçok hastalık için zemin oluşturur" diyen Haytoğlu, hepsinin temelinde de genetik faktörler ve yaşlanmayla birlikte gelen aşırı kilo gibi sorunların yattığına dikkat çekiyor. Haytoğlu'na göre özellikle gelişmekte olan ülkelerde hızla artan diyabet, hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkların önlenmesi için insülin direncinin farkında olmak, önlemler almak bir zorunluluk. İşte Haytoğlu'nun önerileri...

- Teşhis ne zaman konulur?

Yemekten sonra vücuda giren glikozun hücre içine girmesi için pankreas insülin hormonu salgılar. İnsülin hücrenin kapısını açar. Bu sistemde bir problem varsa ve glikoz, hücre içine giremeyip damarlarda birikirse ölçüm yüksek çıkar, böylelikle diyabet teşhis edilir. İnsülin yoksa kapı açılmaz, glikoz hücre içine giremez. Tip 2 diyabette insüline karşı hücrelerde bir direnç vardır. Beden bunu düzenlemek için daha çok insülin salgılayarak glikozu hücre içine sokmaya çalışır ve bunu başarır. Pankreas normalin bir kaç misli insülin salgılayıp glukozun damarlarda birikmesini yıllarca önleyebilir. Ancak zaman içinde pankreas bir anlamda yorulur yine diyabet teşhis edilir.

- Kişiler bunu nasıl anlar?

İnsülin direnci olan kişiler genelde kilo almaya yatkın olur, çabuk acıkır, açlığa tahammül edemezler ve kilo vermekte zorlanırlar. Karbonhidrat içeriği yüksek bir yemek sonrasında ağırlık çökmesi, uyku hali, yemekten 2-3 saat sonra aşırı acıkma hissiyle birlikte tatlı yeme arayışının olması sıklıkla görülen durumlar olarak sayılabilir. Yemek yenilmezse kişide el-ayak çekilmesi, el titremesi, fenalık-baygınlık hissi ve soğuk terleme gibi reaktif hipoglisemi belirtileri de insülin direnciyle beraber görülen şeker ve insülin değerlerinde dalgalanmanın sonucudur.

- Ne gibi riskler doğurur?

İnsülin direncinin artması damarlarda esnekliğin azalmasına ve bunun sonucunda hipertansiyona yol açabiliyor. Bu kişilerde kalp krizi ve felç gibi sorunların gelişme riski de daha yüksek oluyor. Ayrıca insülin direnci karaciğerde yağlanmaya da sebep olduğundan bu durum 10-20 yıl sonra siroz gelişimini tetikleyebiliyor. Kadınlarda insülin direnci genç yaşlarda adet düzensizliği, polikistik over sendromu ve üreme fonksiyonlarında aksaklıklara sebep oluyor. Genel olarak vücudumuzda bütün organların insülin direncinden etkilendiğini söyleyebiliriz.

- İnsülin direnci nasıl tedavi edilmeli?

Öncelikle yaşam tarzı değişmeli, sonra ilaçlara başvurmalı. Fazla kiloların verilmesi fayda sağlar. Şekerli içecekler, unlu ve pirinçli yemeklerden uzak durulmalı. Egzersiz son derece önemli.

Bu konularda ilginizi çekebilir