Vahşi cinayet haberlerinin üst üste geldiği dönemde: 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü
Kız arkadaşının kafasını kesip surlardan atan 19 yaşındaki gençten ailesinin katlettiği Narin Güran cinayetine, Türkiye her geçen gün vahşet haberleriyle insanlığını ve toplumun ruh sağlığını sorgular hale geldi. Tam da bu dönemde 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü'ne dikkat çeken Psikiyatrist Dr. Hacer Kar Alhan, her 4 kişiden biri hayatının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilendiğini belirtti.
Ruh sağlığı konusunda farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını belirten Psikiyatrist Dr. Hacer Kar Alhan, küçük molalar vermek, rahatlama tekniklerini kullanmak, hobilere zaman ayırmak ve spor yapmanın ruh sağlığını koruma ve stresle başa çıkmada önemli olduğunu belirtti.
En sık karşılaşılan ruhsal hastalık: Depresyon, kaygı bozuklukları
Ruh sağlığının sıkça ihmal edildiğini vurgulayan Alhan, "Hayatın temposu, stres, kaygı ve günlük zorluklar derken zihinsel sağlığımızı nasıl koruyabileceğimizi unutabiliyoruz. Oysa ruh sağlığımıza iyi bakmak hem kendimize hem de sevdiklerimize daha iyi bir yaşam sunmamıza yardımcı olacaktır. Her 4 kişiden biri hayatının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir. 75 yaşını geçen kişilerde ise bu oran her iki kişiden biridir. En sık karşılaşılan ruhsal hastalıklar arasında depresyon, kaygı bozuklukları, panikatak, davranış bozukluğu, alkol ve uyuşturucu kullanımı, duygu durum bozukluğu ve şizofreni yer almaktadır."
Tüm ihtimalleri öngörmeye çalışmak ruhu yoruyor
Stresin hayatın bir parçası haline geldiğinde ruhsal dengeyi bozabileceğine dikkati çeken Alhan, katı prensiplere sahip olmanın ve tüm ihtimalleri öngörmeye çalışmanın yorucu ve mutluluğu engelleyici olduğunu anlattı: "Hataların insanlar için olduğunu kabul etmek, hoşgörülü ve iyi niyetli olmanın ruh sağlığı açısından önemli olduğunu unutmamalıyız" dedi.
Bir gruba ait olmak insanı güvende hissettiriyor
Bir gruba veya topluma ait olmanın kişiyi güvende hissettiren ve rahatlatan bir davranış olduğunu vurgulayan Alhan, "Bugün, fiziksel rahatsızlıklarımız kadar ruhsal rahatsızlıklarımıza da özen göstermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız. Problemlerle mücadele ederken bazen yalnız hissedebiliriz ancak unutmayalım ki her zorlukla baş etmenin bir yolu vardır. Öncelikle duygularımızı kabul etmek, ardından güvenilir bir destek sistemi oluşturmak önemlidir. Profesyonel yardım almak ise güçsüzlük değil, aksine kendimize verdiğimiz değerin en büyük göstergesidir" dedi.