Ülkemizde ilaç arzını güvence altına aldık

Ülkemizde köklü bir geçmişe, yüksek üretim teknolojisine, kapasitesine ve nitelikli iş gücü­ne sahip, küresel rekabette gücü­nü korumak için sürekli Ar-Ge ve ileri teknolojili yatırım yapan ve koşullar ne olursa olsun aralıksız üreten çok güçlü bir ilaç endüst­risi var.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Savaş MALKOÇ

 Bu yapısı ve yüzyılı aşkın tecrübesiyle Türk ilaç endüstri­miz, Covid-19 pandemi dönemin­de ve ülkemizin yaşadığı deprem felaketlerinde pek çok gelişmiş ülkenin dahi başaramadığını ba­şararak ülkemizde ilaç arzını gü­vence altına aldı.

Endüstrimiz, 2,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor

Son yıllarda hızla gelişen sek­törümüzde uluslararası standart­larda ve hatta gelişmiş ülkelerde­ki birçok benzerinden daha ileri düzeyde 99 ilaç, 10 radyofarma­sötik, 4 özel tıbbi amaçlı gıda ile 13 hammadde üretim tesisi bulu­nuyor. Sahip olduğumuz uluslara­rası standartlardaki üretim gücü­müzle ülkemizde kullanılan her 100 ilaçtan 91’ini bu tesislerimiz­de üretiyoruz. Endüstrimiz, yak­laşık 47 bin 511 çalışanıyla, 15 bin­den fazla ürün sunuyor, yaklaşık 185 ülkeye 2,2 milyar dolarlık ih­racat gerçekleştiriyor.

2023 yılında Türk ilaç endüst­rimizin mücadele ettiği tüm zor­lu ekonomik koşullar ve başta ilaç kuru, fiyatlandırma ve geri ödeme mevzuatındaki kronikleşmiş so­runlar olmak üzere tüm sıkıntı­lara rağmen, imalat sanayi üreti­mi yüzde 1,4 artıp, kimya sektörü üretimi yüzde 7,7 gerilerken, en­düstrimizin üretimi yüzde 2,6 ar­tış gösterdi.

2015-2023 yılları ara­sı döneme bakacak olursak ima­lat sektöründe üretim yüzde 48,6, kimya sektöründe üretim yüzde 43,2 büyürken ilaç sektöründe üretim yüzde 81,3 oranında art­tı. Mayıs 2024 itibarıyla 12 aylık ortalamalara bakıldığında ima­lat sanayi üretimi yüzde 3,2 artıp, kimya sektörü üretimi yüzde 1 ge­rilerken, ilaç sanayi üretimi yüz­de 4,8 artış gösterdi. İlgili dönem­de toplam sanayi üretim artışı ise yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşti.

Sektörümüzün sorunlarına kalıcı çözümler getirilmeli

Endüstrimiz için ana hedefi­miz, ülkemizin küresel eğilimle­ri de dikkate alınarak önce bölge­sel sonra da küresel bir ilaç üre­tim ve ihracat üssü konumuna getirmektir.

Bu kapsamda temel­leri yüzyıl önce atılmış olan yerli ilaç endüstrimizin dünyada ilaç sektöründe geleceği belirleyecek ürün ve teknoloji alanındaki eği­limlere uygun biçimde daha da ge­liştirilmesini ve özellikle biyotek­nolojik ilaçların yerli üretiminin desteklenmesine yönelik kamu politikalarının ivedilikle hayata geçirilmesinin kritik önem teşkil ettiğine inanıyoruz.

Bu kapsam­da ilaçta yerelleşme süreci, tek merkezden koordine edilecek ve bütünsel bir bakış açısıyla şekil­lendirilecek bir yapıda kurgulan­malıdır. Bunun yanında, öncelikle ilaç için kamu bütçesinden ayrı­lan kaynağın yüzde 0,68 düzeyin­den dünyadaki örneklerine uygun olarak yüzde 1,1 seviyesine çıkar­tılmasının yerelleşme süreçleri­nin olmazsa olmaz ön koşulu ol­duğunu düşünüyoruz.

Ayrıca söz konusu yerelleşme politikası; ilaç fiyatlandırmasından geri ödeme politikalarına, ruhsatlandırma süreçlerinden yatırım teşvik poli­tikalarına, Ar-Ge desteklerinden uygun koşullu krediye kadar bir­çok unsuru kapsamalı ve bu alan­larda sektörümüzün uzun yıllar­dır yaşadığı sorunlara kalıcı çö­zümler getirmelidir. Yerelleşme süreçlerinin başarılı olabilmesi için yıllardır baskılanan ilaç fiyat­larını olması gereken seviyelere yükseltecek rasyonel fiyatlandır­ma politikalarının devreye alın­ması ve bu yolla ilaç endüstrimi­zin finansal açıdan güçlendiril­mesi gereklidir.