Türkiye, internetten yapılan sahte ilaç satışında uluslararası işbirliğine giriyor
Türkiye, son zamanlarda yoğun şekilde artan internetten sahte ilaç satışına karşı uluslararası önlem alıyor. Yapılacak değişikliklerle mağdurların da hakkı korunacak.
CANAN SAKARYA
ANKARA - Türkiye, internet üzerinden sahte ilaç satışı konusunda uluslararası işbirliğine giriyor. Meclis'te kabul edilen, hafta başında da Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan Tıbbi Ürün Sahteciliği ve Halk Sağlığına Tehditler İçeren Benzeri Suçlar Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile Türkiye, internet üzerinden satışı giderek artan sahte ilaçlara karşı uluslararası işbirliği ile önlem alacak.
Türkiye’nin onayladığı kendi alanında ilk uluslararası hukuki belge olma özelliğini taşıyan sözleşmeyle tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlarla ilgili yardım, yataklık suç sayılarak, bu tür suçlarla ilgili cürümlerin kurbanlarının haklarının korunması, bu suçlara karşı ulusal ve uluslararası işbirliğinin sağlanması amaçlanıyor.
Anlaşmanın gerekçesinde Türkiye’de ilaçta sahteciliğin son günlerde internet üzerinden satışların da yoğun şekilde artması ile önemli bir sorun olmaya başladığına dikkat çekildi.
Dünyanın her yerinde tehlikeli olabilecek ürünlerin doğrudan hasta ve tüketicilere tedarik edilmesinde internetin kullanılmasının suçlular için güvenli ve kolay bir çalışma şekli haline geldiği kaydedildi. Bunun sonucu olarak halk sağlığı açısından küresel boyutta ciddi bir tehdidin ortaya çıktığı belirtilerek, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Tıbbi ürün sahteciliği, uygunluk koşullarına uymayan tıbbi cihazların piyasaya sürülmesi hali hazırda çoğu ülkede ulusal düzeyde yasaklanmıştır. Bu konuya odaklanan ve bu tür faaliyetleri cezai suç olarak belirleyen, etkili, orantılı ve caydırıcı yasal yaptırımlar koyan ve bunlarla mücadele için etkili uluslararası işbirliğine yönelik temel sağlayan uluslararası bir yasal aracın olmaması; suçluların bu alanda sınır ötesi çalışmalarını kolaylaştırmaktadır. Söz konusu sözleşmeyle bu eksiklikler ele alınarak pek çok yasal zorluk ve diğer zorluklara karşın, Avrupa Konseyi'ne ait, halk sağlığı açısından tehdit oluşturan tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlarla mücadeleyi amaçlayan uluslararası yasal bir aracın tasarlanması, en yararlı yaklaşım olarak görülmektedir.”