Türk ilaç sanayi uluslararası pazara açılıyor
Hükümetin sağlık stratejisinde yer alan ilaç üretimi ve ihracatının artırılması amacıyla verdiği destek sonrasında harekete geçen Türk ilaç sanayi, yakın coğrafyadaki talebi karşılamak için çalışmalara başladı
İlaç üretiminin ülkede yapılması, ithal ilaç oranlarının düşürülmesi ve yeni molekül geliştirilebilmesi amacıyla harekete geçen yerli ilaç sanayi, Türkiye'nin yakın coğrafyada ilaç ve biyobenzer ürün talebini karşılamak için uluslararası pazara açılıyor.
Suudi Arabistan, Lübnan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki önde gelen ilaç firmalarıyla dağıtım anlaşmaları için iş birliği yapan ilaç sanayi, 10 ülkenin yönetim üssü olarak Dubai'de merkez kuracak. Böylece Türkiye'de üretim yatırımı tamamlanmış yüksek katma değere sahip romatoloji ilaçları ile onkoloji alanındaki biyobenzer ilaçlar ihraç edilecek.
Yerli ilaç sanayinin yurt dışındaki uluslararası sektörle yaptığı iş birliği sonrasında, ilaçlar Türkiye'de ruhsatlandırılacak ve dünya pazarına sunulacak.
Sağlık Bakanlığının yerli üreticiye sağladığı teşviklerin ardından, yerli ilaç üretimi ve ihracatı için kolları sıvayan Türk üretici TR-Pharm da yurt dışından uluslararası ölçekli firmalarla iş birliği için harekete geçti.
TR-Pharm, Türkiye'nin sağlık hizmet sunumunda bölgesinde referans olma hedefi sonrasında, yakın coğrafyanın da ilaç ve biyobenzer ürün alanında talebini karşılamak için Dubai'daki lokal firmalar ile ilaç pazarlama, satış ve dağıtım anlaşmaları imzaladı.
"2017'den itibaren ihracat faaliyetlerine başlayacak"
TR-Pharm Başkanı Tuygan Göker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilaçla ilgili uluslararası araştırma merkezi verilerine göre, 2015'te yaklaşık 4 milyar dolarlık ilaç ithalatı gerçekleştirildiğini belirtti.
Yerli ilaç sanayinin de sektörün cari açığa etkisini tersine çevirebilmek için bölge pazarlarda girişimlerde bulunduğunu ifade eden Göker, son 3 yılda ağırlıklı olarak Türkiye'de üretim ve Ar-Ge yatırımları gerçekleştiren firmalarının da rotasını Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine çevirdiğini bildirdi.
"Dubai, bölgedeki 10 ülkenin yönetim üssü olarak kuruldu." diyen Göker, şunları kaydetti:
"Bölge ülkelere öncelikli olarak Türkiye'ye üretim yatırımı tamamlanmış olan yüksek katma değere sahip romatoloji ilaçları ile onkoloji alanındaki biyobenzer (direk canlı organizmadan üretilen yüksek teknolojili ilaç) ilaçlar ihraç edilecek. Suudi Arabistan, Lübnan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki önde gelen ilaç firmaları ile dağıtım anlaşmaları için görüşmeler gerçekleştirildi. Türkiye, 2017'den itibaren ihracat faaliyetlerine başlayacak."
"Hükümetimizin yerelleşme stratejisi yerine getirilecek"
Türkiye merkezli yenilikçi global ilaç sanayinin gelişmesi için uluslararası iş birliğinin şart olduğunu dile getiren Göker, "Bunu başarmak için yüksek teknolojili üretim ile Ar-Ge'yi birleştirmek şart. Dış pazarlarda başarı için çok uluslu yaklaşımla hareket edilmeli." diye konuştu.
Romatoloji, onkoloji ve nadir hastalıklar alanlarında ruhsatlanmaya hazır 5 farklı tedavi için çok uluslu firmalarla iş birliği yapıldığını anlatan Göker, "Artık bu ürünleri ithal etmek yerine kademeli olarak Türkiye'de üreterek, bölge ülkelere ihraç edeceğiz. Bu yapılanmayla sadece ülkemiz için yüksek teknolojili ilaçlar üretmenin yanı sıra ilaç sektöründe Türkiye de çok önemli oyuncu olacak. Hükümetimizin yerelleşme stratejisi yerine getirilecek ve ekonomiye büyük katkı sağlanacak." açıklamasında bulundu.