Tek başına vitamin ve protein bombası
Hurma, içerdiği yüksek şeker açısından tartışılan bir meyve. Ancak burada söz konusu früktanlar olduğundan kan şekerini yükseltmez. Günde 7-8 adet tüketmenin tüm besin ihtiyaçlarını karşıladığı söylenen hurma, gerekli proteini sindirim sırasında sağlar.
YAVUZ DİZDAR
Hurma yetiştiği iklim de dikkate alındığında gerçekten sıra dışı bir meyve. Aslında bir palmiye türünün meyvesi ve palmiye sulak olmayan tropik iklime yakın alanlarda yetişiyor. Buna karşılık bir türünün meyvesinde şeker, diğer türünün meyvesinde de yağ bol miktarda bulunuyor, bizler de bunu "palm yağı" olarak biliyoruz. Özellikle ramazan ayında iftar sofralarının olmazsa olmazı olarak bildiğimiz hurma ise bileşik şeker açısından zengin. Bitki, sıcak iklim kuşağının olanak sağladığı güneş enerjisini meyvesinde yoğunlaştırmış. İftarda oruç açtığımız kuru hurma ise, tatlı olmanın ötesinde çok lezzetli, çünkü aynen kuru incir ya da kayısı gibi meyvenin en olgun halinden elde ediliyor. Meyvenin bu hali çekirdeğin beslenmesi ve çimlenebilmesi için gereken bütün unsurları ihtiva ettiğinden besleyici değeri de oldukça yüksek.
Çok şeker içerdiği için sakıncalı mı?
Tüketim biçimi açısından bakıldığında bu uyarı gerçeğe pek uymuyor. Bir kere iftarda hurma ile oruç açılması bir sünnettir, yani çok çok uzun bir zamandır bu gelenek sürdürülüyor, bu bize zamanın garantisini sunar. İkincisi iftarda tüketilen hurma bir tane, bilemediniz iki tanedir, bu “törensel/töresel” bir gelenektir, üzerine de genellikle çorba içilir. Yani aç karnına ciddi miktarda hurma yenmediği gibi, yenilen diğer gıdalar nedeniyle kan şekerine bir etkisi olmaz. Unutulmaması gereken diğer unsur ise, hurmadaki saf değil bileşik şekerlerdir, bunlara früktan adını veriyoruz. Nitekim hurma tatlısı yemiyorsanız dilinizde yoğun şekerli tat hissetmezsiniz. Bileşik şekerler kana hızlı karışamazlar, dolayısıyla iftarda hurma yenilmesi kan şekerini kontrolsüz yükseltemez.
Besleyici değeri yüksek midir?
Eldeki veriler hurmanın besleyici değerinin pek çok açıdan yüksek olduğunu göstermekte ama yoğunluk A vitamini, magnezyum, selenyum ve liftedir. Bunların hepsi de vücut işlevlerinin sağlıklı sürdürülmesi için elzemdir. Hurma ilginç bir biçimde protein yönünden de zengindir. Tarihi verilere bakıldığında günde 7-8 hurmanın bütün ihtiyacı karşılayacağı anlatılır. Bu durumun olası açıklaması ise bileşik şekerler ve lifl erin bağırsaklarda mayalanmasını sağlayarak ortaya çıkardıkları diğer besleyici unsurlardır. Nitekim Afrika gibi proteinin kısıtlı olduğu bölgelerde gıdadaki protein şeker kamışı gibi bitkilerin özsularının mayalanmasıyla zenginleştirilir. Siz doğrudan hurmanın protein miktarını ölçerseniz bu sonucu elde edemezsiniz, oysa gıdalar vücuttaki işlenme biçimleri dikkate alınarak değerlendirilmeli.
Diyabet hastaları tüketebilir mi?
Bu açıklamalar ışığında elbette iftarda tüketilecek birkaç hurmanın sakıncası yok ancak aç karnına çok miktarda tüketilirse kan şekerini yükseltir. Ne var ki bu yükselme bile doğrudan şekerli içecekler kadar hızlı olmaz. Bugün için “asla hurma tüketemez” denebilecek hastalık tablosu yoktur. Bilakis vücudun pek çok işlevini dengeler, ne var ki bu etkinin elde edilmesi için düzenli tüketim gereklidir. Mesela evde mayalanmış yoğurda karıştırılarak çok keyifl i bir meyveli yoğurt elde edebilirsiniz. Bu sadece doyurucu değil, besleyici, üstüne üstlük sindirim sisteminin işlevi açısından da düzenleyicidir. Bu açıdan tüketilmesi sakıncalı değil tam tersi faydalı bir üründür diyebiliriz.
O halde "hurma çocuklar için de faydalıdır" diyebilir miyiz?
Evet, öyle görünüyor. Hurma içeriği nedeniyle beyin işlevlerini güçlendirir. Üstelik çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak açısından başka avantajları da var. Çocuklar genellikle keskin tatlı meyveleri yemezler, hurmanın tadı da baskın değildir. Dolayısıyla yoğurt, süt gibi besinlerin tadını çok fazla değiştirmez ama şekerin lezzetini verir. Bu nedenle tıpkı üzüm pekmezi gibi, gıdaları tatlandırmada işe yararken, beslenme açısından da çocuklara büyük katkı sağlar.