Sosyal anksiyete yaşayan kişilerin iş hayatı etkileniyor
Sosyal anksiyetenin fiziksel ve duygusal bazı belirtiler ile ortaya çıkabileceğini vurgulayan Uzman Psikolog Gökhan Ergür, ayrıca topluluk içindeki etkileşimler üzerinde olumsuz etkiler yaratarak kişinin yaşam kalitesini düşürebileceğine ve tedavi ile desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Sosyal anksiyete, bireyin günlük yaşamını çeşitli şekillerde etkiliyor. Bu süreç kişiden kişiye farklılık gösterse de genel olarak sosyal anksiyete yaşayan kişiler yoğun ve sürekli şekilde endişe, korku veya rahatsızlık durumu ile karşı karşıya kalabiliyor. Bloom Psikoloji’den Uzman Psikolog Gökhan Ergür, sosyal anksiyetenin nedenlerinin karmaşık ve çok yönlü olduğunu belirtiyor.
Ergür, DÜNYA Gazetesi okurları için sosyal anksiyete için şöyle konuştu: İş ortamındaki sosyal anksiyeteyi önlemek için yapılması gereken ilk şey kurum yöneticilerinin ve ilgili sorumluların iş sahasındaki çalışanları dikkatli bir biçimde gözlemleridir. Çalışma ortamı, serbest zamanlar, yemek saati gibi zaman aralıklarında çalışanların birbirleriyle ilişkilerini uzmanlar vasıtasıyla profesyonel bir biçimde incelenmeli. Sürekli yalnız vakit geçiren, içe dönük, potansiyelini tam olarak sergileyemeyen çalışanlarla birebir ilgilenilmeli ve yaşadığı güçlükleri çözmesi için yardım edilmelidir. Bunun yanında, çalışanların beraberce vakit geçirebileceği, birbirlerini tanıyabilecekleri etkinlikler, programlar düzenlenmeli. İş dışında birbirimizi görmek iş arkadaşlarımızla kurduğumuz bağı güçlendirir.
Bireysel olarak da yaşadığımız kaygıyı aşmak için arkadaşlarımıza biraz daha şans tanımalı, sosyal etkinliklere ilk aşamada zorlansak da katılmalı, hiç konuşmadığımız çalışma arkadaşlarımızla küçük sohbetler gerçekleştirmeye çalışmalıyız.
Topluluk önünde konuşma yapmanın, yabancı insanlarla tanışmada sorun yaşamanın anksiyetenin en belirgin olduğu anlar olduğunu belirten Uzman Psikolog Gökhan Ergür, yalnızca kalabalık bir ortamda bulunmanın, parti veya topluluk etkinliklerine katılmanın bile sosyal anksiyeteyi tetikleyebileceğini söylüyor. Ergür şöyle devam ediyor: “Sosyal anksiyetesi olan kişiler bu gibi durumlarda başkalarının kendilerini nasıl değerlendireceğinden ve eleştireceğinden endişe edebilirler. Bu durum hata yapma veya utanç verici bir duruma düşme korkusuna neden olacağından sosyal anksiyeteyi tetikler. Aynı zamanda sosyal anksiyete, fiziksel belirtilere de neden olabilir. Bu belirtileri terleme, titreme, mide rahatsızlığı, kalp atışında hızlanma gibi belirtilerle açıklayabiliriz.”Sosyal anksiyetesi olan kişilerin, sosyal etkileşimlerden kaçınma eğiliminde olabileceğini ve bunun da zamanla topluluk içindeki etkileşimlerini azaltarak sosyal izolasyona yol açabileceğini belirten Ergür, sosyal anksiyetenin genel yaşam kalitesini düşürebileceğinin altını çiziyor.
Sağlıklı bir yaşam tarzı olumlu etkiliyor
Hayatın her alanına etki eden sosyal anksiyetenin tedavi edilebilir olup olmadığı ise merak konusu. Ergür şöyle devam ediyor: “Sosyal anksiyete ile başa çıkmak için öncelikle bir psikolog veya psikiyatri uzmanı ile görüşmek önemlidir. Uzmanlar, durumunuzu değerlendirecek ve size uygun tedavi planını oluşturacaklardır. Aynı zamanda sosyal anksiyete hakkında bilgi edinmek, semptomlarınızı anlamınıza ve başa çıkma stratejileri geliştirmenize yardımcı olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve yeterli uyku, genel ruh halinizi ve anksiyete seviyenizi olumlu etkileyebilir. Kendi ihtiyaçlarınıza uygun olan yöntemleri bulmak ve bir uzmanın rehberliği altında ilerlemek en önemli adımlardan biri olacaktır.”
Sosyal anksiyetenin sebepleri
- Genetik yatkınlık,
- Beyin kimyası ve yapısı,
- Çocukluk deneyimleri,
- Bilişsel faktörler,
- Sosyal beceriler
- Öğrenilmiş davranışlar,
- Baskı ve beklentiler,
- Kişilik faktörleri
- Stresli yaşam