‘Sıkıştığınızda arayacağınız biri var mı?’ sıralamasında sondan 6’ncıyız
Türkiye’de toplumun yüzde 86’sı "ihtiyaç anında güvenebileceğim birini tanıyorum" diyor. Bu yüzde ile Türkiye, OECD genelinde sosyal destek ağlarının kalitesi sıralamasında 36 ülke arasında 30’uncu sırada. Yani biraz daha diyaloğa ihtiyacımız var
Hatırlarsanız, geçen hafta size Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Better Life Index yani Daha İyi Yaşam Endeksi çalışmasından bahsetmiştim. Bu endeks ülkelerdeki zenginliği 11 ana başlığa göre karşılaştırıyordu. (Toplum, eğitim, çevre, sivil katılım, sağlık, konut, gelir, iş, yaşam memnuniyeti, güvenlik ve iş ve özel yaşam dengesi.) Geçen hafta ‘iş ve özel yaşam dengesi’ başlığının sonuçlarına bakmıştık. Bu hafta ‘Toplum’ başlığını anlatmak istiyorum. Çünkü toplum olarak içinde bulunduğumuz sosyal ağların kalitesi ve başkaları ile kurduğumuz iletişimin niteliğinin daha fazla önem kazandığı bir süreçten geçiyoruz.
İlk sırada İrlanda var
OECD, ‘Daha İyi Yaşam Endeksi’nin ‘Toplum’ başlığı altında toplumlardaki ‘‘sosyal destek ağlarının kalitesini’ inceledi. Bunu yaparken insanların ihtiyaç duydukları anda güvenebilecekleri birini tanıyıp tanımadıklarını sorguladı. ‘İnsanların arayabilecekleri acil durum kişileri var mı yok mu?’ buna baktı. Bu kriterin sonuçlarına göre 36 ülkeyi sıraladı. Listenin ilk sırasında İrlanda var. İrlanda'da halkın yüzde 96’sı ihtiyaç duydukları anda güvenebilecekleri herhangi bir kişiyi tanıdıklarını söylüyor. Bu oran OECD ortalamasının (yüzde 88) epey üzerinde. İrlanda bu yüzde ile sosyal destek ağlarının kalitesi sıralamasında dabirinci sırada yer alıyor.
Peki, Türkiye’de durum nasıl? Türkiye’de insanların yüzde 86’sı yardıma ihtiyaç duydukları anda arayabilecekleri, güvenebilecekleri birilerini tanıdıklarını söylüyor. Ancak bu tür bir sosyal desteğin varlığı konusunda kadınlar ve erkekler biraz farklı düşünüyor. Kadınların yüzde 89’u acil bir durumda arayabileceği bir akraba ya da arkadaşa sahip olduğunu düşünürken erkeklerin yüzde 83’ü aynı şeyi söylüyor. Arada 6 puanlık bir fark var. İşte bu rakamlar ile Türkiye, OECD genelinde sosyal destek ağlarının kalitesi sıralamasında 36 ülke arasında 30’uncu sırada yer alıyor. Listenin son sıralarında yer alıyor gibi gözüksek de diğer ülkelerdeki yüzdeler birbirine çok yakın ve aynı yüzdeye sahip ülkeler fazla. O nedenle çok da karamsar olmaya gerek yok.
Peki, tüm bunların sağlık sayfasında ne işi var? Şöyle düşünün güçlü bir sosyal ağ iş, hizmet ve diğer maddi fırsatlara erişim için yani iyi ve kötü zamanda duygusal destek sağlar. Bu iyidir. Zayıf sosyal ağlar, diyalog eksikliği sosyal izolasyon duygusuna yol açar. Bu nedenle yanınızda, yörenizde ne olup bitiyor bakmakta, ilgilenmekte fayda var. Çünkü bu hem kişisel hem de toplum sağlımızı etkiliyor.
Sevdiğiniz biri için bir şeyler yapmak güzel hissettirir
Acıbadem International Hastanesi Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt: "Kendisine ihtiyaç duyulduğunu bilmek ve sevdiği biri için bir şeyler yapabilmek insanın kendisini iyi hissetmesini sağlar. Ancak diğer taraftan uzun bir süre başkasına yardımcı olmaya çalışmak yorucu ve yıpratıcı bir süreçtir. Yani sadece yakınına odaklanmak bir süre sonra yardım eden kişiyi tüketmeye başlayacaktır. Sınırlılıklarını bilerek yardım etmek ise hem bizim için rahatlatıcı hem de yakınımız için daha iyi bir destek ortamı yaratacaktır."
Eğitimli kişiler farklı düşünüyor
OECD genelinde halkın yüzde 88’i ihtiyaç duydukları anda güvenebilecekleri birini tanıdıklarını düşünüyor. Eğitim bu düşünceyi nasıl etkiliyor? Yükseköğretim mezunu kişiler, ilkokul mezunu kişilerden daha fazla, yardıma ihtiyaç duydukları anda arayabilecekleri, güvenebilecekleri biri olduğunu ifade ediyor.