Panasonic bir yılda 250 kilo verdi
Viko'nun Sancaktepe'deki merkez binasında, bisiklet parkurları, kapalı yüzme havuzu, fitness salonu gibi çalışanların spor yapmalarını teşvik eden imkânlar var. 'Sağlıklı çalışanlar' için bir diyetisyenle anlaşan şirket yönetimi bu programla 20 kişiye bir yılda toplam 250 kilo verdirdi.
Yasemin SALİH
Globalleşme Türk şirketlerinde yönetim anlayışına yeni dinamikler katmaya devam ediyor. Artık "çalışkan" olmak işe alınırken dominant etken değil; hobileri olan, renkli yetenekleri herkes kapmaya çalışıyor. Bulunca da kaybetmemek ve daha verimli sonuçlar almak için kesenin ağzını açıyorlar. Bunun için dünyada oldukça iyi örnekler var ama Türkiye'de de sağlık ve spor temelli yönetim anlayışının "başırı hikâyeleri"ne tanık olmaya başladık. Bu şirketlerden biri de Panasonic Eco Solutions Türkiye. Eski adıyla Viko. 2013'te etap etap başlayan satın alma, Japonların 2015'teki son hamlesiyle tamamlanmış. Şirketin Türk sahiplerinin Sancaktepe'de kurdukları fabrika ve ofis binası ise Panasonic dünyasında bile örnek gösterilen imkânlara sahip.
Bina ve şirketin sağlık-iyi yaşam temelli yönetim anlayışı hakkında bilgi veren İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu ile ofiste dolaşırken geniş çalışma alanları ve tasarruf odaklı teknoloji sistemi dikkatimizi çekiyor.
19 takım var
Yaş ortalaması 30 olan yaklaşık bin çalışanı var şirketin. Herkesin farklı ihtiyaçları ve hobileri olduğunu söyleyen Kutlu, sağlıklı yaşamı insan kaynakları yönetim anlayışının merkezine oturttuklarını belirtiyor. Bu amaçla çalışanların beslenmesinden spor fırsatlarına kadar her şey planlanmış. İlk adımı sporla atmışlar. Kutlu, adeta bir spor kulübü gibi olduklarını söylüyor. Yönetim, çalışanların sporda aktif olmalarını destekleyince ortaya farklı branşlarda 19 takım çıkmış. Masa tenisi, basketbol, voleybol, tenis, dart, futbol alanlardan bazıları. Takımların koçlar eşliğinde sıkı çalıştığını söyleyen Kutlu, "Kurumsal oyunlarda iddialı takımlarımız var. Bu işi ciddiye alıyoruz. Madalyalarımız binanın her yerinde" diyor.
Sancaktepe'deki merkez gerçekten bir spor kompleksi gibi. Dışarıda bisiklet yolları, tenis kortu, basketbol sahası ve halı saha ilk dikkat çekenlerden. İçeride ise spor kulüplerini aratmayacak bir fitness salonu ile kapalı yüzme havuzu var. Bir de deneyimli bir fitness eğitmeni rendevulu olarak çalışanlara hizmet veriyor. Spor yapmak isteyen çalışanlar doktor kontrolünden geçtikten sonra bu eğitmenin ellerine teslim ediliyor. Eğitmen, her çalışana özel bir program hazırladığını ve belli bir takvimle uyguladığını söylüyor.
Diyette fire yok
Her spor salonunda olan vücut analiz ölçümleri Panasonic Türkiye'de de var. Bunun için Medical Park Hastanesi'nden bir diyetisyenle anlaştıklarını ve düzenli olarak çalışanlara mentorluk yapıldığını söyleyen Mutlu Kutlu'nun verdiği bilgiye göre şu anda 150 kişi bu hizmetten yararlanıyor. Yemekhaneye bir diyet büfesi konulmuş. Menü, diyetisyenin hazırladığı program doğrultusunda belirleniyor. Herkesin yağ oranları, kolesterolü, vücut kitle indeksi gibi önemli değerlerine bakılıyor. Risk grupları çıkarılıyor. Daha sağlıklı bir hayat isteyenler, beslenme ve yaşam biçimini değiştirmek niyetinde olanlar için bir takvim hazırlanıyor. Mutlu Kutlu, geçen yıl 20 çalışanın diyet programına alındığını ve toplam 250 kilo verildiğini söylerken, oldukça gururlu.
Sirkülasyon azaldı
Mutlu Kutlu, tüm bu uygulamaların şirkete ölçülebilir katkıları olduğunu belirterek, "Eleman sirkülasyonu azaldı. Kıdem ortalaması 10 yılın üzerinde. Bu bizim için önemli çünkü istihdamda büyüyeceğiz. Gelecek üç yılda oran yüzde 15 olacak" diyor.
Mavi yakalı da pilates yapıyor
Panasonic Eco Solutions Türkiye'nin Sancaktepe'deki merkez binasında bulunan fitness salonunun 150 üyesi var. Spor koçu, 20 kişinin pilates yaptığını, üyelerin yüzde 60'ının ise mavi yakalı olduğunu söylüyor.
Kendi domatesini üreten fabrika
Panasonic Eco Solutions Türkiye'nin İstanbul Sancaktepe'deki fabrikasında kafa dağıtmanın bir başka yolu da tarım. Arazinin bir köşesine kurulan "hobi bahçesi"nde çalışanlar, tarım yapıyor. Öğle aralarında ya da iş çıkışı tarlalarını suluyor, zararlı otları temizliyorlar. Şimdi tam mevsimi olduğundan bahçeyi ziyaretimde hasat keyfine ortak olduk. Domates, biber, patlıcan, hatta karpuz bile vardı.