Mesele kırışıklıklar değil hayattaki seçimler!

Genler, çevresel faktörler, meslek, mimikler gibi faktörler yaşlanmayla birlikte cildimizin formunu kaybetmesine neden oluyor. Bunlar kaçınılmaz ancak yaşam biçimimizi ve tedavi yöntemlerini seçmek bizim elimizde...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. GÜRSEL TURGUT

Yaşlanmak, hayatın doğal ve normal bir parçası… Onu nasıl sürdürmek istediğiniz ise tamamen sizin seçiminiz. Yaşınızın ilerliyor olması harika görünmeyeceğiniz anlamına gelmez! Yaşlanmak kaçınılmaz fakat yansımalarını geciktirmek sizin elinizde. Özellikle de kırışıklar için… Tabii ki genler ve çevresel faktörlerin etkisi büyük; yine de yapacağınız seçimlerle görünümünüzde fark yaratmanız mümkün.

Gözlere hassas bakım şart

Yaş ilerledikçe göz altındaki deri torbalanmaya, sarkmaya ve koyulaşmaya başlar. Cilt kaliteniz ne olursa olsun, yüzünüz ne kadar genç görünürse görünsün; yaşam tarzı, genetik özellikler ve çevresel faktörlerin etkisiyle göz bölgesi sizi olduğunuzdan çok daha yaşlı gösterebilir. Göz çevresinde yaşlı gösteren 3 ana faktör var:

Göz altı torbaları: Göz altı torbaları yaştan bağımsız olarak en sık karşılaşılan göz problemlerinden biri. Bu durum genetik olabilir, uykusuzluk çeken meslek gruplarında ya da gece hayatı olanlarda çok sık görülür. Torbalar göz küresinin kafatası içinde kemikle direkt temas etmesini ve göze gelen travmayı absorbe edip göze zarar gelmesini engelleyen yağ yastıklarının ödemlenmesi veya onun yerini tutan anatomik zarlarda oluşan gevşemeye, zayıflamaya bağlı yağların öne doğru fırlamasıyla oluşur. Daha sık ailesel olarak görülen bu durum için tek tedavi yöntemi alt göz kapağı iç yüzünden girerek veya kirpik altından kesi yapılmasıdır. Bu ameliyatlarla hastalar hem yorgun ifadelerinden kurtulur hem de daha genç görünürler.

Morluklar: Özellikle alt göz kapağında, burun kenarı bölümünde genetik, göz içi yağ yastıklarındaki hacim kaybına bağlı ya da 35 yaşından itibaren orta yüzde oluşan değişikliklere bağlı olarak çukurlanma oluşur. Çukurlanma bölgedeki 3 boyutlu anatomik yapı nedeniyle yeterince ışık almadığından daha karanlık kalması nedeniyle genellikle morluk olarak algılanır. Aslında bu bölgedeki esas problem o bölgedeki 3 boyutlu anatomik yapıya bağlı olarak ışığın yetersiz girmesinden kaynaklanır. O bölgeye yapılan hacim kazandırıcı tüm işlemler gelen ışık miktarını artırdığından doğal olarak morluğu da geçirir. Bu dolgular ışık dolgusu olarak adlandırılır.

Güneş ve mimiğe bağlı kırışıklıklar: İleri yaşlarda ortaya çıkan göz altı sarkmaları blefarokalazi olarak tanımlanıyor. Ayrıca açık havada çalışanlarda, güneşe çok maruz kalanlarda, mimiklerini çok kullananlarda ve ince, açık ten rengine sahip olanlarda görülüyor. Bu etkenlere bağlı olarak deformitenin oluşması daha erken yaşlarda ortaya çıkıyor. Bu deformite oluştuktan sonra yapılacak en etkin tedavi botoks destekli blefarokalazi ameliyatları. Özellikle ileri yaşta alt göz kapağı sarkmalarında uygulanan orta yüz askılama ile kombine edilerek ek bir kesi olmadan hem göz kapağının düzetilmesine hem de orta yüzün eski anatomik yerine taşınmasına olanak verilebiliyor. Ayrıca güneşten de uzak durulması tavsiye ediliyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir