Meme kanserinde 15 genin şifresi kırılacak
Bilkent Üniversitesi genetikçileri, kemoterapiye direnç geliştirdiğinden ölüm riski yaratan "üçlü negatif meme kanseri" için "gen kiti" çalışması başlattı
Bilkent Üniversitesi genetikçileri, kemoterapiye direnç geliştirdiğinden ölümlere yol açan "üçlü negatif meme kanseri" hastalarının 15 genindeki değişimleri ortaya çıkararak tedavinin şekline karar verilmesini sağlayacak "gen kiti" çalışması başlattı.
Dünyada ilk olacak çalışma tamamlandığında, genlerinin şifreleri çözülen hastalar için umut vadeden yeni tür tedavilerin de geliştirilmesi hedefleniyor. Bilkentli araştırmacıların 10 yıla dayanan bilgi birikimleriyle ilerleyecek genetik tanı yöntemi, öncelikle kanser hastası yapılan farelerde, 5 yıl sonra ise insanlar üzerinde denenmeye başlanacak.
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Özgür Şahin ve Yrd. Doç. Dr. Ali Güre'nin genetik çalışmalarına, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji ve Patoloji Bölümü doktorları Prof. Dr. Kadri Altundağ ve Prof. Dr. Gülnur Güler de destek verecek.
Yrd. Doç. Dr Özgür Şahin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının firmalarla ortak yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarını içeren San-Tez Projesi kapsamında desteklenen çalışmalarını 2 yıl içinde tamamlamayı hedeflediklerini belirtti.
Dünya genelinde yılda yaklaşık 1,5 milyon kadının meme kanserine yakalandığını ifade eden Şahin, bu hastalığın en ölümcül türlerinden olan üçlü negatifin tüm meme kanserleri arasında yüzde 15 oranında görüldüğünü vurguladı.
Erken yaşta görülen meme kanserlerinin büyük bir kısmının bu türde olduğuna dikkati çeken Şahin, "üçlü negatif"in kemoterapiye direnç geliştirdiği için ölümcül risk barındırdığını aktardı.
Bu tür kanserli hastalar için yeni tedavi seçenekleri oluşturmak üzere yeni bir çalışma başlattıklarını dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Üçlü negatif meme kanserli hastalardaki 15 geni araştıracağız. Bu genlerdeki değişimleri tespit ederek bu hastaların kemoterapiye cevap verip vermeyeceğini, vermeyecekse de hangi kemoterapi kombinasyonlarına cevap verebileceklerini tahmin edeceğiz. Çalışmanın sonunda da prototip bir gen kiti oluşturacağız. Bu kit sayesinde kanserli hastaların 15 genindeki değişim incelenecek ve doktorlara bir veri sunulacak."
Önce fareleri kanser yapacaklar
Şahin, çalışmalar sırasında tümör oluşturulan fareler üzerinde araştırma yapacaklarını, öncelikle bu farelerin genlerini inceleyeceklerini anlatarak 5 yıl sonra da insanlar üzerinde tanı yöntemini denemeye başlayacaklarını söyledi.
Çalışmalarının bilimde yeni bir kavram olan "teranostik" yani hem tanı hem de tedaviye yönelik olduğuna işaret eden Şahin, "Çalışmamız, dünyada da yenilikler içeriyor. Sadece tanıyı bulmaya yönelik değil, aynı zamanda kişiye özgü tedavi seçenekleri de geliştireceğiz" diye konuştu.
Öncelikle kemoterapiye direnç geliştiren hastalarda uygulanacak
Yrd. Doç. Dr. Güre ise proje ekibinin 10 yıldır insan ve kanser genom çalışmalarının sonuçlarını üst düzeyde kullanan bilim insanlarından oluştuğunu aktardı.
Projeye başlamadan önce bu alanda pek çok araştırma yürüttüklerini dile getiren Güre, bu şekilde genetik biliminde ulaştıkları noktanın önemine işaret etti. Çalışmanın diğer bir öneminin de kanserli hastalar için yeni tedavi seçeneklerinin bulunması olduğunu ifade eden Güre, şöyle konuştu:
"Planladığımız çalışmalar, tahmin ettiğimiz sonuçları verirlerse üçlü negatif meme kanserinde yeni bir tedavi ufku açabilecek imkanlar ortaya çıkacak. Günümüzde kullanılan ilaçlardan başkaca yeni hangi ilaçların da bu hastalara verilebileceği ile ilgili de çalışmalar yapmanın önü açılacak. Bir ikincisi de daha önce yapılmamış pek çok çalışma yapmayı hedefliyoruz. Mesela hastalardan alınan hücreleri birbirinden ayrıştırıp bunların üzerinde deneyler yapıp bu deney sonuçlarını tedaviye yönelik kullanmak istiyoruz. Bu çalışmaların büyük kısmı, bizim tasarladığımız çalışmalar. Dolayısıyla dünyada da ilk olma özelliği, yani özgün tarafları var."
Projenin tamamlanmasının ardından prototip bir gen kiti oluşturacaklarını bildiren Güre, bunun ardından güvenilirlik testleri için insanlar üzerinde deneysel çalışmalara başlanacağını söyledi. Gen kitinin öncelikle, kemoterapiye direnç geliştiren ve hiçbir tedavi seçeneği bulunmayan hastalar üzerinde denenmesinin planlandığını anlatan Güre, şunları kaydetti:
"Bu süre de dünyada genelde 10 yıl kadar sürüyor. Her sene hastalara bakılarak sonunda 20 tane hastaya bu kitle başka bir ilaç sunulacak ve 10 senenin sonunda geriye dönülerek bir çıkarım yapılacak. Örneğin 'En fazla 3 aylık ömrü kalan hastalar üzerinde yapılan araştırmaya göre, hastaların bu kitle yaşam süresi şu kadarlık yüzdeye ulaştı' denilecek."