L’Oreal saçların beyazlama sürecini geri döndürecek

Dünya kozmetik pazarındaki payı yüzde 13.2 olan L'Oreal, dünyadaki en önemli sorunlardan birini çözme yolunda.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

Didem Eryar ÜNLÜ

İSTANBUL - Dünyanın önde gelen kozmetik şirketi L’Oreal, 69 bin çalışanıyla 130'dan fazla ülkede faaliyet gösteren 24 milyar euroluk dev bir güç. L’Oreal, Forbes Dergisi tarafından dünyanın en yenilikçi 50 şirketi arasında sıralanıyor. Her yıl 4 bin formülasyon gerçekleştiren L’Oreal, cirosunun yüzde 3.5’ini Ar-Ge yatırımlarına ayırıyor. Şirketin dünya genelinde 18 adet Ar-Ge merkezi bulunuyor ve bu merkezlerde 3 bin kişi çalışıyor. L’Oréal’in dünya kozmetik pazarındaki payı yüzde 13.2. Şirket her yıl 30 bin adet patent alıyor.

“Bizim için sürekli yeniliğin peşinde gitmek bir tutku” yorumunu yapan L’Oreal Profesyonel Genel Müdürü Sertaç Önen, “Güzellik yüzyıllardır insanlığın en önemli tutkularından biri. Daha güzel görünmek, bakımlı olmak kendini iyi hissetmenin en kolay yolu olarak görülüyor. Bu yüzden ekonomik kriz dönemlerinde insanlar onca zorluğun arasında kişisel bakımlarından ödün vermiyor. Geçen sene sonu itibariyle kozmetik pazarının yüzde 10’un üzerinde büyüdüğünü tahmin ediyoruz. L’Oreal olarak her türlü kriz ortamında tüm yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederiz” diyor.

Geleceğin saç ürünleri

Kozmetik dünyasının yeniliklerle beslenen bir dünya olduğuna dikkat çeken Önen, 2011 yılında kozmetik ve dermatolojik araştırmalara 721 milyon euro ayrıldığını söylerken, Ar-Ge bütçesinin üçte birini gelecek araştırmaların oluşturduğunu ifade ediyor. Önen, L’Oreal’in yenilik tutkusu hakkında şunları söylüyor: “Yeni formüller ve içerikler geliştirmenin yanında, bilim adamlarımız, cilt ve saç yapısı ve fonksiyonları; yeni moleküller keşfetme; en iyi bileşimden oluşan kişisel bakım ürünleri geliştirmek için incelemeler yapıyorlar, ürün performansını ve güvenliğini maksimum düzeye çıkarmak için araştırıyorlar. 2011 yılında 613 patent başvurusu yapıldı. Önde gelen akademik ve araştırma kurumları ile akdedilmiş 100 aktif işbirliği anlaşması gerçekleştirildi.

sertaconen.jpg

2010 yılında lanse ettiğimiz L’Oreal Profesyonel Inoa, ODS tekonoljisi ile amonyaksız, kokusuz, saça optimum özen gösteren ilk kalıcı saç boyası olma özelliğine sahip. Kerastase markamız ise saçın yapısını yeniden yaratan Intra-Cylane molekülü ile devrim yaratıyor. Şu anda laboratuarlarımızın çalışmalarından birkaç örnek verecek olursam; Biomineralizasyon doğada yanlış giden bir şeyi yine doğadaki organizmaların düzenlemesi bilimidir. Bu bilimi saçta çok farklı şekillerde uyguluyoruz. En heyecan verici olanı; saçların beyazlaması sürecinin doğal yollarla nasıl geri döndürülebileceği üzerine yaptığımız çalışma. Biliyoruz ki sıvılar gaza dönüşebilir. L’Oreal laboratuvarlarında bilim adamları cama benzer bir maddeyi saça ekleyerek saçın dokusunu ve yoğunluğunda değişiklik elde etmeyi başardılar. Bununla geliştiriyor olduğumuz birçok harika ürün var. Geokozmetik araçlarla, L’Oreal bilim adamları etnik kökenin farklı saç tiplerini nasıl değiştirdiğini analiz ediyor. Böylece dünyadaki herkese uygun etkili profesyonel ürünler üretebiliyoruz.”

Metro girişlerine küçük kuaförler
L’Oreal’in yenilikçilik tutkusu sadece ürünlerle sınırlı kalmıyor, kuaförlük mesleğini de yakından ilgilendiriyor. Önen şu bilgileri veriyor: ”Avrupa’da ve dünyanın birçok yerinde metroların girişlerinde küçük kuaförler bulunur. Bunlar çalışan kadınların sabah işine giderken hayatlarını kolaylaştırmak için yapıldı. Bu model Türkiye’de de hayata geçecek. Bunun yanı sıra Amerika’da franchise veren kuaför salonu markaları bulunuyor. Bu model Türkiye’de sektörü büyütecek. Daha profesyonel işletmeler kurulacak.”

Kozmetik pazarında en hızlı büyüyen ülkeler içindeyiz
 

[PAGE]

Kozmetik pazarında en hızlı büyüyen ülkeler içindeyiz
Dünya kozmetik ticaretinin yaklaşık 200 milyar euro civarında olduğu tahmin ediliyor. Sertaç Önen, Türkiye kozmetik pazar büyüklüğünün, dünya kozmetik pazarının yaklaşık olarak yüzde 1’ini oluşturduğunu ifade ediyor. Önen şu bilgileri veriyor: “İçinde bulunduğumuz yeni pazarların payı yıllar içinde sürekli artıyor: 1990’da yüzde 16, 2000’de yüzde 27 ve şu an yüzde 50’yi geçen yeni pazarların dünya kozmetik pazarındaki payının 2020’lere geldiğimizde yüzde 60’ın üzerine geçeceğini tahmin ediyoruz. Türkiye’de kişi başına düşen makyaj malzemesi tüketimi yıllık 20 Euro’ya ulaştı. Son 10 yılda 2 katına çıkan bu rakam hala Avrupa ülkelerinin dörtte birine denk geliyor. Yine de Türkiye L’Oreal olarak gelişen pazarlar arasında en hızlı büyüyen ülkeler içindeyiz” diyor. L’Oreal aynı zamanda ‘Sürdürülebilir Yenilikçilik’ kavramını benimseyen bir şirket. Önen, 2005 yılında belirledikleri yol haritası doğrultusunda, 2015 itibarıyla karbondioksit emisyonunu, su tüketimini ve atıklarını yüzde 50 oranında düşürmeyi hedeflediklerini söylüyor. Şirket daha şimdiden bu hedeflerin yarısından fazlasını gerçekleştirmeyi başarmış.

Beyaz kelebek

Sertaç Önen, son dönemlerde kendilerine doğrudan katkı getirmeyen pazarı geliştirmeye yönelik yatırımlarını artırdıklarını ifade ediyor. Bu yatırımların başında yenilikçi bir sosyal proje olan Beyaz Kelebek geliyor. Önen bu proje hakkında şu bilgileri veriyor: “L’Oréal Profesyonel Ürünler Bölümü olarak Türkiye’de 2 senede bir, 2 bin 500 kadının katıldığı ve bölgesel olarak kuaför müşterilerinin beklentilerinin incelendiği araştırmalar sonucunda ‘Beyaz Kelebek’ projesini hayata geçirdik. İzmir’i pilot bölge olarak belirlediğimiz ‘Beyaz Kelebek’ Projesi bir sektörel gelişim-değişim ve motivasyon projesi. L’Oréal ile çalışan veya çalışmayan tüm kuaförleri içine alacak bu projesi ile tüketici ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak kuaförlerin müşterilerine verdikleri hizmet standartlarını yukarı çekmeyi amaçlıyoruz. Yoğun eğitim sürecini tamamlayan kuaförler, salonlarındaki denetim sürecinden de başarıyla geçtikleri takdirde “Beyaz Kelebek” sertifikasına sahip olacaklar.”