Koşmak, ömre 3 yıl katıyor!
Başlık, Iowa State Üniversitesi araştırmacılarına atıfta bulunarak atıldı. Bilim adamlarının araştırmalarına göre düzenli olarak koşmak ömre ömür katıyor, hayattan alacağınızı üç yıl artırıyor.
KEZBAN KARABOĞA
İyi bir haberim var: Iowa State Üniversitesi bilim insanlarına göre her bir saatlik koşu, ömre yedi saat ekliyor. Şöyle düşünün yedi saat içinde neler yapabilirsiniz? Çok fazla şey! Mesela bir kitap bitirebilir, iki-üç film izleyebilir ya da yolculuğa çıkabilirsiniz. Koşmaya üşenenler için şöyle bir uyarı da yapmalıyız elbette: Temponuz ya da mesafeniz önemli değil, yavaş da koşabilirsiniz. Önemli olan bir saat boyunca koşu egzersizi yapmanız.
Eğer bu bir saatlik koşuları düzenli hale getirirseniz hayattan üç yıl daha alacağınız oluyor. Dahası yüksek tansiyon ve obezite nedeniyle ölüm riskini büyük ölçüde düşürüyorsunuz. Üniversitenin araştırmasına göre, koşu egzersizi yapan kadınların düşük yapma olasılığı yüzde 40 azalıyor. Araştırmanın detayları hakkında bilgiyi Fulya Ayak Sağlığı Merkezi Kurucusu, Ayak ve Ayak Bileği Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selim Muğrabi'den aldık. "Koşmak diz sağlığı için kötüdür" gibi bir algı olduğunu belirten Op. Dr. Selim Muğrabi, “Çok uzun mesafe yürüyen ama dizine kötü gelecek diye koşmayan insanlar var. Koşmakla diz arasında bir bağlantı olduğu doğru ama kurallara uygun olarak bu sporu yaparsanız dizinize zarar vermeden koşabilirsiniz” diyor.
İkisi aynı şey değil!
Bu işi çeşitli nedenlerle doğada değil de evinizdeki ya da spor salonundaki koşu bandında da yapabilirsiniz. Ancak Muğrabi'nin size bir uyarısı var: "Hiçbir zaman dışarıda koşmakla, bandda koşmak aynı şey değildir" diyen Op. Dr. Selim Muğrabi, şöyle devam ediyor: “Dışarıda koşulduğu zaman hava şartları ne olursa olsun, oksijen alımı en tepededir. Koşu bandında ise kişi tek ayağının üzerinde yük taşır vaziyette olduğu için ciddi şekilde ağırlığın dağılımı konusunda fark var. Sokakta koşulduğunda iki ayağın üzerinde yük taşınır. Amaç vücut ağırlığının eşit dağıtılması ve bunu yaparken de sporcunun dizini ya da belini zorlamamasıdır. Aksi takdirde sakatlanmalar yaşanabilir.”
Koşuya başlarken teknik bilgilendirme almak gerektiğini de vurgulayan Muğrabi, bunun için bir ortopedi uzmanına görünüp yaş, kilo, ayak yapısına göre tavsiye almanın faydalı olacağını ifade ediyor. Selim Muğrabi, "Vücut yapısına göre egzersiz programı tercih edilmeli" diyor.
Koşu için hangi ayakkabı lazım?
Bunu mesafe belirliyor. 10 kilometreye kadar olan koşularda sprint, yani hızlı koşu ayakkabılarına, 10 kilometrenin üzerinde ise kalın süspansif ayakkabılara ihtiyaç var.
"Spor ayakkabı ne de olsa" demeyin, önemseyin!
"Koşu ayakkabısı alırken moda kurbanı olmayın" diye uyarıyor Op. Dr. Selim Muğrabi. Doğru ayakkabıyı seçmek için tüyolar veren cerrah, "Cimrilikten kaçının. Bir spor ayakkabıya çok para vermek size pahalı gelebilir. Şunu düşünün; sakatlandıktan sonra doktora vereceğiniz para ve zaman, ayakkabının yanında hiç kalacak. Yaşayacağınız acı da cabası" diyor.
UZMANLARA DANIŞIN: Koşu ve yürüyüş için özel ayakkabı satan spor mağazalarından alışveriş yapın. Buradaki satıcılara danışın, tavsiyelerini alın.
AYAK ÖLÇÜLERİNİZİ ALIN: Ayakkabıların kalıpları farklı oabiliyor. Her yeni ayakkabı öncesi ayak ölçülerinizi tekrar baktırın. Ayakkabıyı giydiğinizde parmaklarınızla ayakkabının ucu arasında biraz boşluk olmalı.
MODACI OLMAYIN: Deneyebildiğiniz kadar çok ayakkabı deneyin. Fiyat veya popülerliğe göre ayakkabı almayın.
DEVAMLI KULLANDIĞINIZ ÜRÜNLERİ ALIN: Alışverişe gittiğinizde, uzun zamandır kullandığınız ayakkabı çeşidini, çoraplarınızı ve diğer eşyalarınızı alın. Bu ayakkabının size uygunluğundan emin olmanızı sağlayacaktır.
Dikkat! Uzun süre koşmanın yan etkileri de var!
Hiçbir sağlık sorunu olmasa bile uzun süre koşmanın getirdiği yan etkiler var; stres kırığı, kaval kemiğinde ödem, kişinin bel ve diz kemiğinde problemlerin ortaya çıkması gibi sorunlar. Bu sorunlar uzun süreli koşularda yaylanmanın yeteri kadar iyi yapılmamasında ortaya çıkıyor.
