Kerem Kınık, IFRC Avrupa Bölgesi Başkan adayı oldu

Kızılay ve Kızılhaç'ta daha fazla söz sahibi olunması gerektiğini belirten Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık, kasım ayında gerçekleştirilecek olan federasyon seçimlerinde Avrupa Başkanlığına aday olacaklarını duyurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Avrupa Bölgesi Başkan adayı olduğunu açıkladı.

Kınık, The Marmara Otel'de yerli ve yabancı basın mensuplarının katıldığı toplantıda, dünyanın en güçlü ve en eski iyilik hareketi olan Kızılhaç ve Kızılay hareketinin önemli bir gündemini paylaşmak için bir araya gelindiğini söyledi.

IFRC'nin genel kurulunun, gelecek ayın ilk haftasında Antalya'da gerçekleştirileceğini ifade eden Kınık, 4 yılda bir yapılan genel kurulda, yeni vizyon ve stratejilerin belirlenmesinin yanı sıra, global federasyon başkanlarıyla, dört farklı kıtanın başkanlarının ve yönetim kurulu üyelerinin belirlendiğini aktardı.

Kerem Kınık, genel kurulda federasyonun üst yönetiminin belirlendiğini, bir önceki dönemin de ibrasının yapıldığını söyledi.

Kendilerinin de Türk Kızılay topluluğu olarak bu yasal toplantılara ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Kınık, şöyle konuştu:

"Çünkü önümüzdeki yıl Türkiye Kızılay Cemiyeti 150. yılını kutlayacak. Yani 1,5 asırlık köklü bir hareketten bahsediyoruz ve bu 1,5 asırlık hareketimizin güzel bir tevafukla kilometre taşı da Antalya'daki ev sahipliğimize denk geldi. Buraya dünyanın 190 ülkesinden bin 500'e yakın 'iyi el, emin el, good hands' dediğimiz iyilik elçileri katılacak. Bu toplantıda 'İnsan ızdırabını nasıl dindirebiliriz? İnsan onurunu nasıl koruyabiliriz? İhtiyaç sahibi olan insanlara daha fazla yardımı nasıl ulaştırabiliriz? Kendi topluluğumuzun doğal ya da beşeri olsun afetlere karşı dayanıklılığını nasıl artırabiliriz?' gibi başlıkları konuşacağız. Başka bir gündemimiz yok."

Dünyadaki insan ızdırabının, özellikle savaş ve çatışma kaynaklı gerçekleşen insan ızdırabının, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en üst seviyeye ulaştığını belirten Kınık, "Yaşadığımız dünyada bir taraf kendisine yetecek olan gıdayı bulamadığı için yoksulluktan dolayı açlıkla boğuşurken, bir başka taraf ihtiyacından fazla gıdaları tükettiği için oluşan hastalıklarla boğuşuyor." dedi.

"Daha fazla söz sahibi olması gerekiyor"

Kınık, bugün burada bir haber de paylaşmak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bizler 1,5 asırlık bu emin eller hareketinin, Kızılhaç ve Kızılay hareketinin içindeki 1,5 asırlık Türkiye Kızılay Derneği olarak bu seneki kasım ayında gerçekleştirilecek olan federasyon seçimlerinde Avrupa Başkanlığına aday olduk. Bu dünyadaki Amerika, Afrika, Asya Pasifik ve Avrupa zonlarının birer başkanı seçilecek, bir de global federasyon başkanı seçilecek. Bizler içerisinde 153 ülkenin bulunduğu Avrupa bölgesine başkan adaylığımızı resmi olarak federasyona bildirdik. 2005-2009 ve 2013 sonrasındaki süreçten günümüze kadar federasyonun yönetim kurulu üyeliğine devam ediyoruz. Bu anlamda dünyadaki ızdırabın dindirilmesi için derneğimizin yapmış olduğu çabalarla elde ettiği başarılar ve deneyimler, bireysel anlamda ki bu bireysel bir pozisyon, şahsımın da 20 yılı aşkın insani yardım dünyasındaki birikmiş olduğu deneyimleri ve yeni yaklaşımları harekete kazandırmaya gayret edeceğiz. Burada çok temel bir vizyonumuz var, o vizyon da aslında 1-2 basamaklı bir stratejiyle besleniyor. Biz diyoruz ki insan ızdırabını dindirmek için daha güçlü bir insani yardım sektörü gerekiyor. Bu insani yardım sektörü için de 1,5 asırlık birikimiyle maalesef hak ettiği yerde olmayan Kızılay ve Kızılhaç hareketinin daha fazla söz sahibi, pay sahibi olması gerekiyor diyoruz. Kızılay ve Kızılhaç hareketi büyük bir harekettir."

Federasyonun yükselmesi için son stratejik amaçlarının ulusal derneklerin güçlendirilmesi olduğunu dile getiren Kınık, "Daha güçlü ulusal derneklerin oluşması için de federasyonun yeni yapılanmasında yapısal kapasite artırımı, bilgi birikiminin transfer edilmesi noktasında da bir köprü olması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

Kınık, Suriye, Myammar, Somali ve Irak'ta yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi vererek, Türkiye olarak uluslararası insani yardıma köprü olmaya gayret ettiklerini dile getirdi.

"İdlib'e altyapı, konut, hastane çalışmalarıyla da desteklerimiz sürecek"

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kınık, Bangaladeş'te yapılacak prefabrik konutlara ilişkin bir soru üzerine, 24 bin müstakil konut yapacaklarını, Myanmar Kızılhaç'ı ile iş birliği anlaşması imzaladıklarını ve bunun bölgenin genelinde yapacakları çalışmaları kapsadığını anlattı.

Kınık, bu çalışmalardan birinin de Rohingyalı Müslümanların Arakan bölgesinde yaşadığı sıkıntıların dindirilmesine yönelik olduğuna dikkati çekerek, bu çerçevede Arakan bölgesinde, 10 Myanmar Kızılhaçı şubesine insani yardım depolarının oluşturulması ve bu malzemelerin en uç noktalara ulaştırılması için lojistik araçlar satın alınması ve acil ihtiyaç duyulan gıda malzemelerinin temin edilmesiyle başlayacak uzun soluklu bir program önerdiklerini söyledi.

Bu programın da Myanmar hükümeti tarafından ve bölgedeki askeri unsurlar tarafından kabul edildiğini aktaran Kınık, ekiplerin bu kapsamda bölgeye ulaşmak için yola çıktıklarını söyledi.

Kerem Kınık, Somali'ye son 2 yıl içerisinde iki tane her birisi 15 bin tonluk gemiyle gıda desteklerinin olduğunu, ilaç ve tıbbi malzeme desteklerinin bulunduğunu, çok boyutlu olarak çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, Yemen'e yönelik yapılan yardımlara ilişkin de bilgi verdi.

Avrupa'daki kurumlarla yürüttükleri çalışmalara ilişkin bir soru üzerine Kınık, Avrupa bölgesinde farklı kurumlar olduğunu, Avrupa Komisyonu ile Kızılay'ın çok pozitif giden bir ilişkisinin olduğunu anlattı.

Kınık, Avrupa Komisyonu ile şu an itibarıyla el sıkışmış oldukları bütçesel büyüklüğün yaklaşık 1 milyar euro olduğunu belirterek, bu paranın Kızılay üzerinden Türkiye'deki mültecilere ulaştırılması noktasında faaliyet yürüttüklerini aktardı.

İdlib'te yürütülen çalışmalara yönelik soruya da Kınık, İdlib'teki insani durumun maalesef çok büyük bir dram halini aldığını vurguladı.

Kınık, "İdlib, içinde Halep'ten, Hama'dan, Humus'tan, Şam'dan, farklı vilayetlerden gelmiş olan iç mültecileri barındırıyor. Bugün İdlib'te yaklaşık 400 civarında kamp var. Bu kamplar çok derme çatma oluşturulmuş kamplar. Bu kamplarda 800 bin civarında insan yaşıyor. Bu kamplarda yaşayan insanlar bir şey üretemiyorlar, dış yardımlara muhtaçlar." değerlendirmesinde bulundu.

İdlib'te sınır ötesi yardımlarını, Birleşmiş Milletlerin ve Kızılay ve Kızılhaç Federasyonunun verdiği izinlerle gerçekleştirdiklerini anlatan Kınık, bu yardımların süreceğini, özellikle bölgenin içindeki terör unsurlarının uzaklaştırılmasından sonra yardımların İdlib'in tüm bölgelerine yönelik sürdürüleceğini, altyapı çalışmalarıyla, inşaat çalışmaları noktasında da desteklerinin devam edeceğini dile getirdi.