Kanser tedavisine yılda 3 milyar dolar harcanıyor
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz, Türkiye'de kanserin tedavisi için yılda 3 milyar dolar harcandığını bildirdi
İSTANBUL - Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yılmaz, "Türkiye'de kanserin tedavisi için 3 milyar dolar, göz göre göre yakalanmak içinse sadece sigaraya 15 milyar dolar harcanıyor" dedi.
Kanser ekonomisine yönelik çalışmalar yapan Yılmaz, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, Dünya Kanser Raporu'na göre dünyada yılda 14 milyon kişiye kanser teşhisi konulduğu, bu rakamın 2025'e kadar 19 milyona, 2030'a kadar 22 milyona, 2035'e kadar ise 24 milyona çıkacağının öngörüldüğünü söyledi.
Rapora göre bu rakamın yarısının önlenebilir olduğunu vurgulayan Yılmaz, 2010 yılında dünyada kanserin ekonomik maliyetinin 1,16 trilyon dolara ulaştığını, 2014 yılı itibarıyle ise bu rakamın 1,3 trilyon dolar civarında olduğunun tahmin edildiğini kaydetti.
Türkiye'de en sık görülen kanser türleri arasında bulunan akciğer, prostat, meme, mide ve kolon kanserlerine ilişkin ölümlerin yüzde 40'ının kamusal müdahale programları ile önlenebileceğini aktaran Yılmaz, yapılan projeksiyon sonucunda kanserli yeni vaka sayısının Türkiye'de yıllık bazda 2015 yılında 192 bine, 2020 yılında 238 bine, 2030 yılında ise 359 bin kişiye ulaşmasının beklendiğini dile getirdi.
Yılmaz, bu çerçevede Türkiye'de kanserle yaşayan hasta sayısının 2015 yılında 537 bine, 2020 yılında 734 bine, 2030 yılında ise 1,3 milyon kişiye çıkacağının tahmin edildiğini ifade etti.
"Kanser tedavisine yönelik harcamalar 2030'da 9,3 milyar dolara çıkacak"
Yılmaz, kanser görülme sıklığı ve yaşayan hasta sayısındaki artışa paralel bir şekilde kanser harcamalarının da arttığını söyledi.
Yaptıkları çalışmalara göre Türkiye'de kanser tedavisine yönelik harcamaların 2013 yılı sonunda 3 milyar dolar civarında olduğunu, bu rakamın 2020'de 5,1 milyar dolara, 2030'da ise 9,3 milyar dolar düzeyine ulaşmasını beklediklerini bildiren Yılmaz, Türkiye'nin AB ülkeleri içinde kansere toplamda en fazla harcama yapan ilk on ülke arasında yer aldığını kaydetti.
Toplam sağlık harcamalarının Avrupa'da ortalama yüzde 6,4'ünün, Türkiye'de ise yaklaşık yüzde 6,7'sinin doğrudan kanser tedavisine giden harcamalardan oluştuğu bilgisini veren Yılmaz, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2007 yılında dünyada bütün ölümlerin yaklaşık yüzde 13'ünün kanserden kaynaklandığını, 2015 yılında bu oranın yüzde 15'lere ulaşmasının beklendiğini dile getirdi.
Akciğer, mide, kolon, karaciğer ve meme kanserlerinin sırasıyla en fazla ölüme sebep olan kanserler olduğuna işaret eden Yılmaz, kanserden dolayı ortaya çıkan ölümlerin her sene artan orandaki kısmının demografik yapıdaki değişimle birlikte gelişmekte olan ülkelerde görülmeye başladığını ifade etti.
AB ülkelerinde kadınlar arasında ölümlerin yüzde 23'ünün, erkeklerde ise yüzde 29'unun doğrudan kanserden kaynaklandığını belirten Yılmaz, "Tüm dünyada ve Avrupa'da nüfustaki değişim aynı şekilde devam ederse 2015 yılında 65 yaş üstü nüfusta yüzde 22, 80 yaş üstü nüfusta ise yüzde 50 artış ve buna bağlı olarak kansere bağlı ölümlerin 1 milyon 405 bin civarında olması beklenmektedir" şeklinde konuştu.
Kanserin topluma maliyeti dendiğinde; birincil, ikincil korunma ve tedavi maliyetlerini kapsayan doğrudan maliyet ile hastalığa bağlı yaşam standartlarında bozulma, iş güç kaybı ve aileye etkiler gibi dolaylı maliyet hesaplarının kullanıldığını bildiren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"AB ülkelerinde kanser tedavisinde kullanılan ilaç harcamaları kişi başına düşen sağlık harcamalarının yüzde 13'ünü oluşturmakta ve bu yaklaşık 7,3 milyar avroya karşılık gelmektedir. Kematerapötik ilaçlar referans alındığında ise kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar tüm ilaç maliyetlerinin yüzde 4,2'sini oluşturmaktadır. Kanser tedavilerinin doğrudan maliyeti göz önünde bulundurulduğunda ise ilaç maliyeti toplam maliyetin yüzde 12'sidir. Bu oran Norveç, İngiltere, Danimarka, Kanada ve İsviçre'de yüzde 5-9, İsveç, Almanya, Avusturya, Belçika, Finlandiya'da yüzde 9-14, Japonya, ABD, İspanya ve Fransa'da yüzde 14-20 arasında değişmekte, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'da ise yüzde 20'den fazla çıkmaktadır."
"Her yıl 15 milyar dolar civarında bir sigara tüketimi hem akciğer kanseri, hem de KOAH hastalığına yol açan en temel unsur"
Yılmaz, yapılan projeksiyon sonucunda kanser tedavisine yönelik 2010-2020 yılında kümülatif toplam harcamanın 41,6 milyar dolara, 2010-2030 aralığında ise 113,4 milyar dolara çıkacağının öngörüldüğünü söyledi.
Ekonomiye bir bütün olarak yüklenen kanserin maliyetini görmek amacıyla kanserle ilgili dolaylı harcamalar dahil edildiğinde tutarın çok daha yüksek düzeylere çıktığına işaret eden Yılmaz, "Özellikle nitelikli yetişmiş iş gücü kaybı sonucu ortaya çıkan emek ve verimlilik kaybının ekonomiye maliyeti doğrudan tedavi maliyetini de aşmaktadır. Uluslararası nitelikte birçok çalışmada kanserin dolaylı maliyetlerinin doğrudan maliyetlerinin üstüne çıktığını bize göstermektedir" dedi.
"Türkiye'de kanserin tedavisi için 3 milyar dolar, göz göre göre yakalanmak içinse sadece sigaraya 15 milyar dolar harcanıyor" diyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye, sigara tüketiminde dünyada ilk 10 ülke içinde yer alıyor. 2013 Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerine göre yaklaşık olarak her yıl 15 milyar dolar civarında bir sigara tüketimi hem akciğer kanseri, hem de KOAH hastalığına yol açan en temel unsur. Toplumun orta ve düşük gelir grubundaki haneler alkol ve sigaraya eğitim ve sağlıktan fazla para harcıyor. Sigara tüketimi, başta akciğer kanseri, kardiyovasküler hastalıklar ve KOAH hastalığı olmak üzere yılda 1 milyar doları aşan bir tedavi maliyetine sebep oluyor. Sigaraya ilişkin politikaların devamı, sağlıklı yaşam alışkanlığının geliştirilmesi ile başta tarama olmak üzere koruyucu programların maliyet etkin uygulamasını izleyen 10 yılda yüzde 30'a yakın düzeyde sadece kanserin ekonomik kaybında bir azalmaya yol açıyor. Bu programların maliyeti ise elde edilecek fayda ile karşılaştırma yapılmayacak kadar düşük."