Kadınlarda göz ve ağız kuruluğuna dikkat
ESOGÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaşifoğlu, özellikle kadın hastalarda açıklanamayan göz ve ağız kuruluğu, altta yatan romatizmal hastalığın bulgusu olduğunu açıkladı
ESKİŞEHİR - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, "Özellikle kadın hastalarda açıklanamayan göz ve ağız kuruluğu altta yatan romatizmal hastalığın bulgusudur" dedi.
Aynı zamanda Türkiye Romatoloji Derneği yönetim kurulu üyesi de olan Doç. Dr. Kaşifoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, romatizmal hastalıkların her zaman eklem ağrıları ön planda olmaksızın da görülebileceğini bildirdi.
Romatoloji polikliniğine gelen hastalardan bir kısmının, göz hastalıkları bölümünden kendilerine yönlendirildiğini anlatan Kaşifoğlu, şöyle konuştu:
"Özellikle kadın hastalarda açıklanamayan göz ve ağız kuruluğu, altta yatan romatizmal hastalığın önemli bir bulgusudur. Bu hastalarda genel bir vücut ağrısı olabileceği gibi ağrı yakınması olmaksızın yalnızca göz-ağız kuruluğu ile de başvurabilirler. Göz ve ağız kuruluğunun ön planda olduğu bu özel romatizma türü, adını ilk tanımlayan İsveçli 'Sjögren' adlı doktordan almıştır. 'Sjögren sendromu' hastalığından 40-60 yaş arası kadın nüfusunun yaklaşık yüzde 1'ini etkilenmektedir."
"Hasta farkına varmıyor"
Sjögren Sendromu'nun fazla rahatsızlık vermediği için hastalar tarafından farkına varılmadığını ya da ihmal edildiğini belirten Kaşifoğlu, "Çok sık görülen bir hastalık ama bizim tanısını koyduğumuz hasta sayısı az. Hafif seyrediyor, hasta farkına varmıyor ya da sadece göz kuruluğu zannedip, göz damlası kullanabiliyor. Özellikle göz kuruluğu olan kadınlarda hem göz doktorunun hem de hastanın aklına mutlaka bir romatizmal sebep gelmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
Mutlaka tedavi edilmeli
"Hastalık tedavi edilmediği takdirde göz kuruluğunun sonucu, gözde batma ve yaralar olabileceği gibi, ağız kuruluğuna bağlı olarak da erken yaşta diş çürükleri ve kayıpları yaşanabilir" diyen Kaşifoğlu, şöyle devam etti:
"Gözde kuruluk 'Schirmer testi' ile tespit edilir. Göz doktoru tarafından korneanın incelenmesi de kuruluk hakkında bilgi verecektir. Ancak hastalığa bağlı olarak eklem yakınmaları sonrasında özellikle akciğer ve beyinde ciddi organ tutulumları olabilir. 'Düşük el', 'düşük ayak' dediğimiz felç benzeri hastalıklar görülebilir. Bu yüzden hastalığın tanısı konulduktan sonra uzun süre takip edilmeli, ilaç tedavisi uygulanmalı, göz kuruluğu olanların suni gözyaşı damlası, ağız kuruluğu olanların da sık sık sıvı tüketmeleri önerilir. Ayrıca hastalarda nadir de olsa 'lenfoma' adı verilen bir çeşit lenf bezi kanseri gelişme riski bulunduğu da kişilerin muayenesinde ve takibinde akılda tutulmalıdır."