İstanbulluların yükü hafifledi, 55 ton zayıfladı
İstanbul'da 23 bin kişi 1,5 yılda yaklaşık 55 ton zayıfladı.
İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Özdemir, "2015 yılında 39 ilçemizde bulunan diyetisyenlerle 12 bin kişiye hizmet verip, bunları toplamda 25 ton zayıflattık. Bu yılın ilk altı ayında 11 bin kişiye hizmet verdik, yine yaklaşık 25-30 ton civarında İstanbul'un yükünü hafiflettik." dedi.
Özdemir, Dünya Yürüyüş Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığının hareketli yaşama teşvik amacıyla bir proje gerçekleştirdiğini ifade ederek, günde 10 bin adım atılmasını tavsiye ettiğini söyledi.
Fiziksel aktivite yokluğuyla kronik hastalıkların, hatta kanserin ilişkili olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:
"Bugün fiziksel aktiviteyi artırdığımız anda hem kronik hastalıklardan, yani kalp, diyabet, obezite gibi hastalıklardan kurtulma imkanımız ya da yakalanma ihtimalinin azalması hem de kanserlerde ciddi anlamda gerileme görülmekte. Kanserlerin üçte biri hareketli yaşam, üçte biri yaşam tarzı alışkanlıklarının doğru anlamda yapılmasıyla gelmeyebilir. Hareketli yaşamla üçte birini azalttığımızda sağlıklı yaşamda, ömrün uzamasına ne kadar katkısı olduğu da burada belli olacak. Hareketli yaşamla kalp, diyabet gibi hastalıklarda ciddi anlamda azalmalar oluyor. Her yüzde 10'luk kilo kaybında diyabet riski yüzde 50 azalıyor. Bunları da dikkate aldığımızda hareketli yaşamı teşvik amacıyla fiziksel aktivite hareketli yaşam programını Sağlık Bakanlığı uygulamaya koydu."
"Hareketli yaşama teşvik için 39 ilçede etkinlik düzenleniyor"
Bu program kapsamında çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini aktaran Özdemir, her hafta sonu İstanbul'un 39 ilçesinde vatandaşları hareketli yaşama teşvik etmek için kendilerinin de katıldığı çeşitli çalışmalar düzenlendiğini kaydetti.
Özdemir, bunun yanında, kilo almayı engelleyici, zayıflamayı teşvik edici birtakım programlar yaptıklarını dile getirerek, "Bizdeki diyetisyen sayısı 2 kattan fazla arttı. Biz, 2015 yılında 39 ilçemizde bulunan diyetisyenlerle 12 bin kişiye hizmet verip, bunları toplamda 25 ton zayıflattık. Bu yılın ilk altı ayında 11 bin kişiye hizmet verdik, yine yaklaşık 25-30 ton civarında İstanbul'un yükünü hafiflettik."
Diyetisyenlerin ilçelerdeki Toplum Sağlığı Merkezlerinde hizmet verdiğini ifade eden Özdemir, vatandaşların direkt olarak buralara gidebileceği gibi, aile sağlığı merkezlerinden yönlendirilerek de diyetisyen polikliniklerine müracaat edebileceğini söyledi.
12 yaş üzeri bireylerin yüzde 70'i hareketsiz
Mustafa Özdemir, Sağlık Bakanlığının hareketli yaşamı teşvik etmek için otobüsten erken inme önerisinin bulunduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Kronik hastalıkların, kanserin önlenmesinde fiziksel aktivite çok önemli. Örneğin günde yarım saat biraz tempolu yürüyüşle inme riskini üçte bir, kalp hastalığı riskini yüzde 20, diyabet riskini yüzde 20-30 azaltıyoruz. Bunları düşündüğünüz zaman ve ativiteyi günde 1 saate çıkardığınız zaman kronik hastalıklara yakalanma riski daha da düşüyor. O yüzden halkımızı hem diyetisyenlerimize çağırıyorum hem de fiziksel hareketi teşvik için onları İstanbul'un 39 ilçesindeki yürüyüş alanlarımıza bekliyoruz."
Özdemir, Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırma raporundan alınan verilere göre, 12 yaş üzeri bireylerin yüzde 70'inin hareketsiz yaşadığını, ancak yüzde 10'luk kesimin her gün belli bir fiziksel aktivite yaptığını aktararak, televizyon, bilgisayar, internet gibi etkenlerin çocuk yaşta fiziksel aktivite eksikliğine neden olan etkenler arasında yer aldığını ifade etti.
Çocukların enerjilerini çeşitli fiziksel aktivitelerle harcamaları gerektiğine işaret eden Özdemir, "Böylece ilerde de bunun fiziksel aktivite kültürünün yerleşmesine de etkisi olacaktır. Çünkü 8-10 yaşına kadar çocukların o dönemdeki fiziksel aktivitelerine göre gelecekteki yaşam tarzı da belli oluyor. O yüzden bu yaşlarda onlara etki etmemiz gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Tuz kısıtlaması yaygınlaştırılacak
Özdemir, hareketli yaşamı teşvik için bisiklet dağıtımlarının devam ederken, sağlıklı beslenmeyle ilgili de ciddi çalışmalar yaptıklarını, bu anlamda da tuz kısıtlamasının yaygınlaştırılması için çaba sarf ettiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tuzu yüzde 10 oranında kısıtlama böbrek hastalığı riskini yüzde 30-40 azaltıyor. Bunları düşünerek, sofralardan tuzluğun kaldırılması kampanyamız var. Okul kantinlerinde kalorisi yüksek bazı yiyeceklerin satılmaması için 'Beslenme Dostu Okul' projelerimiz var. Onları yerleştirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili şu ana kadar 500 civarında okul Beslenme Dostu Okul oldu. Bunu teşvike etmeye çalışıyoruz. Velilere de okul yönetimlerine Beslenme Dostu Okul programına girmeleri için baskı yapmalarını istiyoruz."