İstanbul’da perküsyonlu GUİNNES REKORU

YASEMİN SALİH

Önümüzdeki hafta tüm dünyada 11 Nisan Parkinson Günü nedeniyle etkinliklere imza atılacak. Hastalığa dikkat çekmek, zorluklarını ve tedavi yöntemlerini anlatmak için birçok toplantı, seminer, konser düzenlenecek. İstanbul ise Parkinson Günü’nü çok ilginç ve tarihi bir deneyimle yaşamaya hazırlanıyor. Dünyada ilk kez “beyin pili taşıyan en çok sayıda insanın bir araya gelmesi” ile Guinness Rekorlar Kitabı’na da girecek bir etkinlik planlanıyor. Planın arkasındaki kuruluş Beyin Pili Hastaları Derneği. Dernek hastalığa ve beyin piliyle Parkinson başta olmak üzere birçok nörolojik sorunlu kişinin hayatının kolaylaşabildiğine dikkat çekmek için Guinness'e başvurmuş. Guinness'te daha önce böyle bir kategori olmadığından sürecin uzadığını anlatıyor dernek yöneticileri. Önce belli kıstaslarla kategori oluşmasını sağlayacak şartlar yerine getirilmiş. Arkasından Guinness daha önce böyle bir sayı olmadığından rekor seviyeyi bildirmiş.

Buna göre beyin pili taşıyan en az 200 kişi belirlenen büyüklükteki alana toplanacak. İşte bu alan İstanbul Şişli’deki Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi’nde ayarlandı. Beyin Pili Hastaları Derneği Anadolu Ateşi, Medipol Eğitim Sağlık Grubu ve Türk Hava Yolları sponsorluğunda yerli ve yabancı 250 hastayı bir araya getiriyor. Rekorun kırılacağı 7 Nisan Cumartesi gününden bir gün önce de (bugün) aynı mekanda beyin pili ve Parkinson hakkında bilgilerin aktarılacağı bir sempozyum düzenleniyor. "Hareketi Yakala" başlıklı sempozyuma yerli ve yabancı birçok uzman katılarak beyin pili tedavisi hakkında deneyimlerini aktaracak.

Anadolu ateşi çalıştırdı

Rekor buluşmada Parkinson hastası yaklaşık 30 kişinin sürpriz bir gösterisi de var. Bunun için Aynı gün bir süredir Mustafa Erdoğan yönetmenliğindeki Anadolu Ateşi eğitmenleri ile çalışan hastalar, doğru tedavi ile birçok şeyin halledilebileceğine dikkat çekmek istiyorlar.

Etkinlik öncesinde Türkiye’de beyin pili ameliyatları yapan ve bu kişilerin bir araya gelmeleri için yıllardır çalışmalar yürüten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh ile bir araya geldik.

“Parkinson’un ilk kez tanımlanmasının üzerinden 200 yıl geçti. Biz de böyle bir rekor kırarak hoş bir farkındalık yaratmak istedik” diyen Zırh, beyin pili konusunda teknoloji ve bilimsel çalışmaların çok geliştiğini artık sadece parkinson değil obezitenin tedavisine kadar birçok alanda bu operasyonların tüm dünyada araştırıldığını ifade ediyor.

Hasta uyutulmuyor

Zırh’ın verdiği bilgiye göre 2009’a kadar çok pahalı olan beyin pili ameliyatları artık SGK kapsamına alınmış durumda. Dr. Zırh, uygulamayı şöyle anlatıyor:

“Beynin içine 1 cm çapında bir elektrot yerleştiriliyor. Doğru yeri saptamak hayati önem taşıyor. Bir de bu operasyonların hasta uyutulmadan, tam tersi konuşarak yapılması hata payını azaltıyor. Her hamlemizde hastaya değişim olup olmadığını, neler hissettiğini soruyoruz.”

Beyin pili, ancak ilaçlı tedaviye yanıt vermeyen kişilere uygulanıyor. Önce diğer alternatifl erin denendiğini söyleyen Zırh, tıbbı tedavide tıkanılmışsa bu yönteme başvurulduğunu vurguluyor.

Kimler beyin pili takabilir?

• Tipik Parkinson teşhisi konulan ancak tıbbi tedaviye yanıt vermemiş kişiler. Burada her titremenin Parkinson olmadığını belirtmek gerek. (Örneğin Parkinson hastaları dinlenirken de titrer.)

• Ağır depresyondakiler başta olmak üzere birtakım psikiyatrik hastalığı olanlar.
• Epilepsi hastaları,

• Bağımlılık tedavisi görenler,

• Bazı vakalarda anoreksiya tedavisi görenler. Burada bilim dünyası obezitenin tedavisinde de beyin pilinin faydalı olabileceği yönünde giderek ağırlık kazanan fikre sahip. Obezite ameliyatları yerine bu yönde operasyon gerektiği yönünde makaleler var.

Kimlere takılamaz?

• Demans, Alzheimer, zihinsel engeli olan kişilere beyin pili takılmamalı. (Alzheimer konusunda hafızayı geri getirmeye yardımcı olacak beyin pili uygulamaları Kanada’da üçüncü faz için hazırlık yapıyor.)

Parkinson neden olur?

Op. Dr. Ali Zırh, müthiş bir bilgisayar olan beynin yaşla birlikte bazı fonksiyonlarını kaybettiğine vurgu yapıyor. Diyor ki, “Aslında herkes Parkinson adayı. Hepimizin beyninde dopamin azalıyor. Bu % 65’i geçince Parkinson teşhisi konuluyor. Eğer insan ömrü 120 yıl olursa birgün herkes Parkinson olacak demektir.” Zırh’ın verdiği bilgilere göre Parkinsonun 60-65 yaş ve üzerinde belirlendiği kişilerde genetik endişeye gerek yok. Ancak vakaların % 20’si 40-50’li yaşlardan önce görülüyor. Bu grupta 40 yaşın altındaki vakaların oranı % 15.