İş gezisi, yıldızlı otel filan demeyin, bazı ülkelerde aman hasta olmayın!
Bir ülkeye seyahat etmenin sağlığınız açısından ne kadar riskli olabileceğini düşündünüz mü? Diyelim Bhutan’a ya da Madagaskar’a gitmek istediniz. Önce gideceğiniz ülkenin sağlık durumuna bakmalısınız
Sizce, Türkiye sağlıklı bir ülke mi? Şunu soruyorum: Sizce, Türkiye sağlıklı bir ekonomi, sağlıklı bir eğitim sistemi, sağlıklı bir ulaşım sistemine sahip mi? Başlıklar genişletebilir. Bu başlıkların ayrı cevapları vardır. Ben sadece bir başlığa odaklanacağım. Seyahat edenler, turistler açısından Türkiye’nin sağlıklı, güvenli bir ülke olup olmadığına bakacağım. Bu soru cevaplanırken hangi kriterlere bakılıyor? Bulaşıcı hastalıkların yaygın olup olmadığına, hijyene, kazaların sıklık derecesine, yerel sağlık alt yapısının varlığına ve ulaşılabilirliğine bakılıyor. Bu hususlar belirli bir ülkeye seyahat edenler açısından önemli. Çünkü bir ülkeye seyahat etmeden önce insanlar yukarıda sayılanlara bakıyorlar. Seyahat ettikleri ülkede sağlık hizmetlerine kolayca ulaşabilmeye önem veriyorlar. İşte, tam olarak bu gibi hususları dikkat alarak dünyadaki ülkeleri seyahat edenler açısından ‘Aşırı Riskli’, ‘Yüksek Riskli’, ‘Orta Derecede Riskli’, ‘Düşük Riskli’ olmak üzere 4 ana kategoride sınıfl andıran bir rapor var.
Raporu, International SOS yayınladı. Buna göre dünya haritası, deniz aşırı ülkelere seyahat eden iş insanları ile müşterilerine özellikle sağlık ve acil hizmetler konularında hizmet vermekte uzmanlaşmış şirketlerin, 2014 yılında, International SOS’e rapor ettikleri 300 binden fazla tıbbi vukuat yansıtılarak tekrar basıldı. Böylece bir ülkeye seyahat etmenin, ülkeler bazında sağlık açısından ne kadar riskli olabileceği ortaya konuldu. Yani, diyelim ki Madagaskar’a bir ziyaret planladınız. Bu, sağlığınız açısından ne kadar risk taşıyor biliyor musunuz? Ya da Tunus’a yapacağınız bir gezi ne kadar risk taşıyor? Ya, Türkiye? Türkiye’yi ziyaret etmeyi düşünenler açısından durum nedir? Avrupa’nın durumu ne? Tüm soruların cevabı araştırmada yer alıyor. Çarpıcı sonuçlar var. Haydi anlatmaya başlayalım.
Madagaskar’ı iki kez düşünün
Örneğin, Madagaskar ve Himalayaların kıyısında yer alan Bhutan’a gidecek gezginler, bu ülkelere gitmeden önce iki kez düşünmelisiniz. Çünkü International SOS’in henüz yayınladığı Sağlık Risk Endeksi’ne göre Bhutan ve Madagaskar bozulmamış güzelliklere sahip olmalarına rağmen, bu ülkelerin uzak bölgelerinde yeterli hastane bulma zorluğu gibi pek çok önemli risk var. Yine tahmin edebileceğiniz gibi Afrika, gezginlerin, seyahat edenlerin ilk aşamada ihtiyaç duyacağı, tıbbi bakım ve arz azlığından en fazla etkilenen bölge. Kıtadaki ülkelerin neredeyse yarısı, özellikle Ebola virüsünün vurduğu Batı Afrika, ‘yüksek risk’ kategorisi altında sınıflandırılmış. Sadece Fas, Tunus ve Güney Afrika ‘orta risk’ kategorisi altında yer alıyor. Peki hangi ülkeler sağlık açısından güvenli?
Batı güvenli, Doğu’ya gittikçe durum değişiyor
Tahmin edilebilir bir şekilde, çoğu erişilebilir sağlık sistemine sahip olmaları nedeniyle pek çok Batı, Güney ve Orta Avrupa ülkesi sağlık açısından ‘düşük riskli’ ülkeler kategorisinde yer alıyor. Buna karşın pek çok Doğu Avrupa ülkesi, Bosna Hersek ve Kosova ve Makedonya örneğinde olduğu, gibi yüksek risk derecesine sahip. Belarus, Moldova ve Ukrayna aynı kategoride sınıflandırılmış. Sürpriz bir şekilde Yunanistan, seyahat edenler açısından güvenli bir ülke olarak gözüküyor. Peki, asıl soru şimdi geliyor.
Türkiye, hangi kategoride? Türkiye, orta riskli ülkeler kategorisine dahil edilmiş. Bunun anlamını uzmanına sordum. Medical Park Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. Engin Türkmen yanıtladı.
Bölgeye, şehre göre değişen farklılıklar var
Bakın ne dedi: “Aslında bunu bölgesel olarak cevaplamak lazım. Doğu'da görülen hastalıklarla Batı'da görülen hastalıklar kendi aralarında farklılıklar gösteriyor. Dolayısıyla global olarak bakarsak orta derecede sağlıklı-riskli gibi görünmemize rağmen detaylara baktığımız zaman bölgesel farklılıklar ortaya çıkıyor. Doğuda daha çok enfeksiyon hastalıkları parazitel hastalıklar ön planda iken Batı'da ise sanayileşmenin vermiş olduğu etkiyle de kanser hastalıkları daha ön planda. Mide, bağırsak rahatsızlıkları ve kalp rahatsızlıklarının daha ön planda olduğunu görüyoruz. Yani orta derecede sağlıklı ülke olarak görünmemize rağmen bazı bölgeler şehir bazında bakarsak, bazı şehirlerin daha sağlıklı olduğunu görebiliyoruz. Özellikle Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde sebze ağırlıklı beslenme düzeni sayesinde kalp rahatsızlıkları riskini çok daha az olduğunu görebiliyoruz. Ama doğu bölgelerinde kalp hastalıklarının daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Yani hastalık dağılımı açısından bölgesel olarak bir takım farklılıklar gösteriyor.”
Gezginler, sık seyahet edenler nelere dikkat etmeli?
Kendimden biliyorum, öncelikle gidilecek ülkenin sosyo-ekonomik düzeyi iyi incelenmeli. Bu, gittiğiniz ülkede sudan çıkmış balığa dönmenizi engelleyecektir. Ama daha önemli konular var. Medical Park Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. Engin Türkmen diyor ki: Sağlık konusunda hangi hastalıkların yaygın olduğu bilgisine sahip olunmalı. O hastalıklara karşı alınan önlemler varsa aşılanma tedavisi yoksa koruyucu ilaçlarını yanında götürmesi ve gitmeden önce kullanmaya başlaması önerilir. Örneğin; Türkiye’den Suudi Arabistan’a Hac için ya da Umre için giden vatandaşlarımızın çoğuna menenjit aşıları yapılıyor. Eğer Afrika’ya doğru bir yolculuk yapılacaksa biz de kendi vatandaşlarımıza yaptırıyoruz. Hudud ve Sahiller Genel Müdürlüğü’nde yapılıyor. Sarıhumma ya da sıtma için koruyucu ilaç tedavisi, menenjit aşıları yapılıp öyle gönderiliyor.