Güneşten yararlanmayı abartmayın!

Güneş hayatın kaynağı, faydaları saymakla bitmez. Bu nedenle belli aralıklarla güneşe çıkmak, kemiklerden hayati organlara kadar vücuda iyi gelir. Ancak aşırı sıcakların yaklaştığı yaz aylarında "bronzluk" uğruna güneşlenmeyi abartmamak, hatta güneşle aramıza mesafe koymak gerekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. GÜRSEL TURGUT

Güneşin D vitamini yapımı, bazı cilt hastalıklarında tedavi edici olarak kullanılması, insan psikolojisine olumlu etkisi gibi pek çok faydası var. O, gerçek anlamda yaşam kaynağı. Ancak son yıllarda ozon tabakasında oluşan incelme, doğanın bu müthiş kaynakla aramızdaki filtresini neredeyse etkisiz hale getirdi. Bu durumda güneş ışınlarının başta cildimiz olmak üzere vereceği zararları engellemek bize düşüyor. Çünkü uzun süre direkt güneş ışınlarına maruz kalmak güneş yanıkları, deri kanseri oluşumu, ışığa bağlı alerjik hastalıklara neden olabiliyor. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için koruyucu kullanmak şart. D vitamini oluşumunu tetiklemek hatta arttırmak gibi faydalı etkileri olduğu için güneşle aramızı iyi tutmalı ama ilişkimize mesafe koymalıyız.

Güneşle kanserin ne ilgisi var?

Güneş ışınları kanser oluşumuna hem zemin hazırlar hem de direkt neden olur. Güneşe maruz kalınmasıyla deriye gelen ışınlar ciltte DNA hasarına yol açar. Bu da cildin savunma mekanizmasını bozabilir, cilt için bazı zararlı maddelerin yapımına yol açabilir. Bu etki en çok UVB’ye bağlı oluşur. Özellikle açık tenli kişilerde bu risk daha yüksek. Genetik faktörler de önemli elbette. Ailesinde güneşe bağlı cilt kanseri olan kişilerde risk normale göre daha fazladır örneğin. Güneş ışınlarının şiddeti, güneş altında kalınan süre burada belirleyici rol oynuyor. Bazı meslek grupları (inşaat işçileri, balıkçılar, denizciler, çiftçiler) ve sürekli solaryuma giren kişilerde cilt kanseri oluşma riski bu yüzden daha yüksek.

Nasıl korunmalıyız?

• Kıyafetlere dikkat! Kıyafetlerin güneşten koruyucu etkisinin önemini açıkta kalan yerleriniz ile kıyafetlerin altında kalan cildiniz arasındaki yaşlanma farkından anlayabilirsiniz. Kıyafetlerdeki dokuma sıklığı, kumaş cinsi ve renk tercihi çok önemli. Naylon ve polyester gibi sentetikler, likralı kumaşlar ve koyu renk kıyafetler güneş ışınlarını daha çok geçirir. Kumaşların ıslatılması da koruyuculuk özelliğini azaltır. Şapka ve gözlük mutlaka kullanılmalı. Şapkaların geniş kenarlısı, gözlüğün de UVA ve UVB filtreli olanı tercih edilmeli.

• Güneş koruyucu kremler: Güneş ışınlarının ciltte emilmesini ve yansımasını engelleyen ürünlere “güneş koruyucu ürün” deniliyor. Bu ürünler krem, losyon, jel veya sprey formunda olabiliyor. Bu ürünleri alırken içeriğine ve kullanma tarihine mutlaka bakın. Kaş yaparken göz çıkarmayın.

• Bu kremlerin nasıl kullanıldığı da önemli. Birçok insan güneş koruyucu ürünü güneşin altında daha uzun süre kalabilmek için kullanıyor. Bu çok yanlış. Esas amaç cildimizi güneşin yan etkilerinden korumak. Bu kremler dışarı çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli ve kulaklar, saçsız kafa derisi gibi güneşe açık bölgeler unutulmamalıdır. Güneşten koruyucu kremlerin etkisi terleme, denize girip çıkma, kurulanma ve sürtünme ile azalıyor bu nedenle tekrar sürmekte fayda var.

• Antioksidan içerikli beslenin: Güneş ışınlarına maruz kaldıktan sonra vücutta serbest radikal adı verilen bazı maddeler ortaya çıkıyor. Bu maddeler cilt için zararlı. Vücutta bu maddelerin oluşumunu engelleyen C ve E vitaminlerinin alınması cildi güneşe karşı koruyor.

• Güneş ışınlarının en güçlü olduğu saatlerde (10:00-16:00) güneş altında durmayın. Su, kum ve kar güneş ışınlarını yansıtır, dolayısıyla güneş ışınlarından 3-4 kat daha fazla etkilenirsiniz. Cildinizin kızarmasına izin vermeyin.

• Solaryuma giderek kesinlikle bronzlaşmayın.

• Altı aydan küçük bebekleri direkt güneş ışığına çıkarmayın.

Riskli gruptaysanız dikkatli olun!

Güneş kremi faktörleri her marka için ayrı oluyor ve herhangi bir standardı bulunmuyor. Normalde iyi kaliteli, dermatoloji testlerinden ve sağlık kontrollerinden geçmiş Sağlık Bakanlığı onaylı güneş koruyucularını her cilt tipine sahip olan kullanabiliyor. Ama özellikle riskli grup dediğimiz beni ve lekeye müsait cildi olanların bir dermatoloğa sorarak koruyucu kullanmaları daha doğru olur. Pigment hücreleri cildin rengini veren hücrelerdir. Bu hücreler fazla çalıştığı zaman cildimizde lekeler yani hiperpigmentasyon oluşur az çalıştığı zamanda vitiligo dediğimiz hipopigmentasyon denilen sorun oluşur. Bu pigmentasyonu da uyaran şeylerin başında güneş ışınları gelir. Bu ışınlar tetikleyip bu pigment üretimini arttırır. Bu nedenle bu tür sorun yaşayanların dermatoloğa sorarak uygun güneş koruyucuları kullanmaları ve 10:00 ila 17:00 saatleri arasında güneşe çıkmamaları, çok iyi güneş koruyucuları kullanmaları gerekiyor.

Cilde ne gibi zararlar veriyor?

• Güneş yanığı

• Alerjik reaksiyonlar (Egzama, kurdeşen benzeri kabarıklıklar)

• Ciltte yaşlanma (Kırışıklarda artış, lekelenme, damarsal oluşumlarda artış, ciltte düzensiz kalınlaşmalar)

• Kanser riski yüksek cilt lezyonları (Solar keratoz)

• Cilt kanseri (Bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom, maling melanom)

Parfüm sürüp güneşe çıkmayın!

Cildi lekelenmeye müsait olan ve ilaç kullananlarda renk düzensizlikleri daha sık görülür. Bunların başında ise doğum kontrol hapları gelir. Onun dışında bazı ağrı kesiciler de leke oluşumunu kolaylaştırabilir. Ayrıca parfüm ve bazı deodorantları sıkarak güneşe çıkılmasını önermiyoruz. Kısaca ciltte leke oluşumunu engellemek için kimyasallar, parfümler, bazı ilaçlar kullanmamak ve özellikle bazı bitkilerle örneğin incir sütüyle oynayıp dışarı çıkmamak gerekiyor.

Su bazlı krem kullanın!

1- Bir güneş koruyucu kremin güneş koruma faktörü ne kadar yüksekse o kadar iyi koruyucudur. Ancak sadece UVB koruması yeterli olmaz. UVA koruması için özel ölçümler sonrası oluşturulan değerlerin de üründe yer alması gerekir.

2- Güneş koruyucu hem UVB hem de UVA için koruyucu olmalıdır. O nedenle ürünün üzerinde UVB koruması için SPF değerine, UVA koruması için IPD değeri yer almalıdır. SPF değeri 30 olan bir güneş koruyucu güneşten yüzde 97 oranında korur. Daha yüksek koruma faktörlerinin etkileri ihmal edilebilir düzeydedir.

3- Suya dayanıklı olmalıdır. Bu durum özellikle yüzme ve terleme sonrası ürünün ciltten uzaklaşmaması için gereklidir.

4- Sivilce oluşmasını engellemek için su bazlı olmalıdır.

5- Alerji riski yüksek maddeler içermemelidir.

6- Güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce sürülmelidir.

7- Kremin son kullanma tarihine mutlaka bakılmalı, bir krem 2 yıldan fazla kullanılmamalıdır.

8- Kremler serin ve güneş görmeyen bir yerde muhafaza edilmelidir.

Bu konularda ilginizi çekebilir