En güzel makyaj mutluluk

Birçok uzmana göre mutluluk sizi, en usta estetisyen, en pahalı makyaj malzemesi, en havalı elbiseden daha güzel gösteriyor. Etrafınıza ışık saçmanızın ilk şartı mutlu olmanız. Peki nasıl? Zihin Ruh Beden Festivali’nde binlerce insan bu sorunun yanıtlarını arayacak...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YASEMİN SALİH

Gözleriniz karanlık bakıyorsa, üzerinize belli belirsiz bir gri tül örtülmüş gibi yürüyorsanız ışığınızı fark etmeleri imkânsız... İşte böyle diyor kişisel gelişim ustaları. İnsanların milyonlar harcayarak güzellik endüstrisine katkı sağlamalarının arkasında mutluluğu aramak olduğu konusunda da hemfikirler. Onlara göre beden, ruh ve zihin dinginleşmeden, huzura ermeden güzel görünemez. Peki ruh ve zihni dinginleştirmenin, güzelleştirmenin yolu nelerden geçiyor? İşte 5 binden fazla insan bu hafta sonu İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılacak Zihin Ruh Beden Festivali’nde bu soruların yanıtlarını arayacak. Yani mutlu olmanın.

Üçüncüsü yapılan festivalin kurucusu Gülferi Yıldırım’la bir araya geldik. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nden sonra Yeditepe Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı yapan ve büyük şirketlerde iyi bir kariyeri varken mutsuz olduğunun farkına varan Yıldırım, kendi kırılma hikâyelerinden yola çıkarak bu festivali düzenlemeye karar vermiş. “Hayatımdaki bireysel dönüşümü yaygınlaştırmak istedim” diyen Gülferi Yıldırım’ın amacı, yüksek meblağlar ödeyerek dünyanın önde gelen kişisel gelişim uzmanlarından aldığı eğitimi tıpkı yurtdışında olduğu gibi geniş kitlelerle buluşturmak.

“Mutluluk insanın zihin, beden ve ruh olarak sağlıklı olması anlamına geliyor. Bu alanda çok değerli hocalar var ancak seansları çok pahalı. Herkes bu paraları ödeyemez. Londra’da keşfettiğim geniş katılımlı bir festival bana referans oldu, Türkiye’de de aynı çalışma yapılabilir diye düşündüm” şeklinde anlatıyor çıkış noktasını.

Eşinden boşandığı süreçte hayatıyla ilgili farkındalığının arttığını ve sorgulamaya başladığını söyleyen Yıldırım, psikoloji ve nörobilim eğitimleri aldıktan sonra bu alanda eğitimler vermeye başladığını da anlatıyor. Şu anda müşterileri arasında kalp hastalarından şirket yöneticilerine kadar geniş profilde insanlar olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Sen değişince dünya değişir” sözünü düstur edinmiş.

“İlk festivale katılım çok azdı ama geri dönüşleri güzel oldu” diyen Yıldırım, bu yılki ilgiden çok memnun. 100’den fazla uzmanın geleceği festival öncesinde Yıldırım’ın Dünya İyilik&- Sağlık okuyucuları için de bazı tüyorları var...

Başkalarını suçlama

Başımıza kötü bir şey geldiğinde ya da mutsuz olduğumuzda genel eğilim başkalarını suçlamaktır. Evet, dışarıda kötü insanlar olabilir ama bunları hayatımıza biz sokar, onlara bizi mutsuz etme fırsatını kendimiz sağlarız. O nedenle önce “Ben neler yaptım, neleri yapmamalıyım” diye envanter çıkarmalıyız. Sorumluluk almalıyız. Etrafımızda çok maske var, örneğin çok öfk eli insanlar kendi değersizliklerini, korkularını maskelemek üzere davranış sergiler. Bunu fark etmeliyiz. Kimseyi yargılamamalı, kendimizi sakınmalıyız.

Adım 1: Bedenine iyi bak

Tıpkı sağlam kafa gibi, sağlam ruh da sağlam vücutta bulunur. O nedenle önce sağlığımıza dikkat etmek durumundayız. Çünkü beden, ruh ve zihin bir çarktır, birini bile bozmamak gerekiyor. Düşünce ve duygu, beynin elektriksel aktiviteleridir. Bunlar da bedene hormonlar salgılar. İçeride tam bir kimyasal karışım vardır, seratonin, adrenalin hepsi hareket halindedir. Bu nedenle iyilik hallerini oluşturan bu hormonları aktif hale getirdiğimizde zihnen, bedenen, ruhen iyi hissederiz. Bunun için ilk şart, egzersiz yapmaktır. Bütün psikologlar depresyon durumundan çıkışta ilk adım olarak hareketi tavsiye eder. Amaç, hastayı bulunduğu ortamdan çıkarmaktır. Günde 10 dakika bile olsa farklı bir mekânda, tercihen açık havada egzersiz yapın. Çünkü zihne müdahale bedenden daha zordur. Vücut sudan oluşur, günde en az 2.5 litre su içerek bu dengeyi korumanız, enerjinizin düşmesini engeller. Ne yiyorsan osun sözü çok doğrudur. Şeker, tuz ve asitli içeceklerden uzak durarak iyi beslenin. Bol sebze tüketin, kaliteli beslenin.

Adım 2: Negatif olma

Bedenden sonra sıra geldi zihin sağlığına. Kendinize ve hayatınıza dair olumsuz düşünceleriniz varsa sorunu zihninizde arayın. Zihin düşünce makinesidir. Araştırmalara göre farkında olarak ya da değil zihnimizden günde 60-70 bin farklı düşünce geçiyor. Bunun 50 bini ya geçmiş ya da gelecekle ilgili. İnsanlar çok az “an”ı düşünüyor. Burada yapılması gereken beynin “an”da kalma kapasitesini artırmak. Meditasyon bu yüzden önemli. Mantra, zikir, namaz bu amaca hizmet ediyor. 10 dakikalık nefes egzersizleri bu nedenle çok faydalı. Aklınıza bir sorun takıldığında zihniniz “an”dan kopar. Böyle durumlarda yerinizi değiştirin, o sırada neyle ilgileniyorsanız başka bir aktivite yapın. Örneğin kendinize bir teşekkür defteri tutun. Hayatınızdaki olumlu ve kaybetmekten korktuğunuz şeyleri buraya yazın.

Adım 3: Şikâyet etme

Mutsuz insanların üç ortak yönelimi vardır: Çok şikayet ederler, sürekli varsayımlarda bulunurlar ve hissettikleriyle ilgili daima başkalarını suçlarlar. Tüm bunlar ruhu yorar. Birçok tasavvuf öğretisine göre beden ve zihin, ruhun bu dünyayı deneyimlerken kullandığı araçlardır. Aslolan ruhtur. Her ruh, temiz ve mutlu doğar. Zamanla yapılan hatalar ruhu da yorar, yoğurur. O nedenle beden ve zihnimize iyi bakarak ruhumuzu arındırmamız gerekiyor. Böylece yaşımız kaç olursa olsun Alzheimer, demans gibi hastalıkları önlemiş, uzun yaşamış ve etrafımıza ışık saçan bir görüntü vermiş oluruz.