Egzersizde ölçüyü kaçırmayın!
Sağlık için egzersiz, sağlıklı egzersiz için de denge gerekiyor. Araştırmalar, haftada 17 saatin üstünde ve şiddetli seviyede egzersiz yapmakla, aynı süre boyunca kanepeden kalkmamanın sağlık açısından aynı riskleri taşıdığını gösteriyor. Uzmanlar ise "Egzersizde kantarın topuzunu kaçırmayın" diyor.
KEZBAN KARABOĞA
Artık her gazetede bir sağlık sayfası, her televizyonda bir sağlık programı var. Adımlarımızı, kalorilerimizi sayıyoruz. İnsanların sağlıklı yaşam bilinci artıyor. Sağlık, diyet, beslenme haberleri oldukça ilgi görüyor. Her geçen gün bir diyete ilişkin özel bir ürün çıkıyor. Glütensiz, şekersiz, katkısız, alkali ürünler…
Türkiye’de 4 bin 200 diyetisyen görev yapıyor, giderek daha fazla insan diyetisyen aracılığıyla kişisel beslenmesini yönetiyor. İnsanlar artık koşu, bisiklet, yürüyüş gruplarında hem sosyalleşiyor hem de spor yapıyorlar. Ancak, hayatın tamamında olduğu gibi sağlıklı yaşam ve spor yaklaşımında da bir denge olması gerektiği bazen unutuluyor. Ve, her dengesizlik gibi bu da yaşamı olumsuz etkiliyor.
Yurtdışında "Exercise Dependence", yani "egzersiz bağımlılığı" denilen bir durum var. Türkiye'de de bazı ünlü isimlerden sıkça duyuyoruz bunu. Genel olarak hırslı yapıya sahip olanlar, sporda da ipin ucunu kaçırma eğilimindeler. Oysa araştırmalar gösteriyor ki, haftada 17 saatten daha uzun süren ve kasları fazlasıyla zorlayan "şiddetli" egzersiz yapan biriyle aynı süre kanepeden kakmayan biri sağlık açısından aynı oranda risk altında. Peki ne yapmak lazım...
Koşma ile başladı...
Nedir bu egzersiz bağımlılığı? Diyetisyen.com.tr uzmanlarına göre egzersiz bağımlılığı "Fiziksel, duygusal ve sosyal sonuçlara rağmen aşırı ısrarcı bir fiziksel aktiviteyi sürdürmek" olarak tanımlanıyor. Bu süreç sonunda kişinin iyilik hali olumsuz yönde etkileniyor. Egzersiz bağımlılığı daha önceleri ‘koşma bağımlılığı’, ‘koşan anoreksikler’, ‘morbid egzersiz’ gibi kavramlarla açıklanmış fakat sonraları yine bu kavramının kullanılması tercih edilmiş.
Eğer 17 saati aşarsanız...
Bu tercihte, egzersiz bağımlılığının sadece uzun mesafe koşucuları arasında değil vücut geliştirme gibi birçok farklı spor dalında da görülmesinin etkili olduğu literatürde ifade ediliyor. Peki, bu konu neden önemli? Çünkü, tıpkı ilaç kullanmak gibi fazla egzersizde de "doz aşımı" diye bir durum var. Egzersiz defalarca yapıldığında, vücut ve zihin ciddi darbe alıyor. Tabii, fiziksel aktivitenin bütün yönleriyle boş yere yapıldığı savunulmuyor. Fakat ölçülü olmanın hayati önemi vurgulanıyor.
Her şeyden önce egzersiz, formda kalmak için önemli. Bu nedenle özellikle plaza ortamında çalışanlar için terk etmek mümkün değil. Diyetisyen.com.tr uzmanları insanların fiziksel aktivite düzeylerini mantıklı, sağlıklı bir aralıkta tutması gerektiğine işaret ediyor. Peki, egzersiz bağımlılığının belirtileri nelerdir? Siz de bağımlı olabilir misiniz?
Yukarıdaki teste bir göz atın derim...
Tek reçete yok...
Hiç şüphe yok ki, süresi ne olursa olsun egzersiz yapmak hiç egzersiz yapmamaktan daha iyi fakat uzmanlara göre egzersizde tek bir reçete yok, doğru süreyi kişi kendisi belirlemeli. Tabii, bunu yaparken sağlık durumunu göz önünde bulundurmalı. Araştırmalar orta düzeyde bir 150 dakikalık egzersizin yaşam süresini uzattığını ortaya koyuyor.
Egzersiz bağımlısı olabilir misiniz?
Egzersiz bağımlısı olup olmadığınızı ölçmeniz mümkün. Bunun için bazı bileşenler var. Örneğin "müsait olmama" bileşenini ele alalım: Kişi planladığı gibi çalışamayacağı, egzersiz yapamayacağı günlerde anksiyete, yorgunluk, huzursuzluk, zevksizlik gibi duygular yaşayabiliyor. Diğer bileşenleri de aşağıda veriyoruz, hadi kendinizi test edin!
Tolerans: İstenen etkileri elde etmek için egzersize daha fazla ihtiyaç duyarsınız. Hiç bir zaman yaptığınız spor size yeterli görünmez.
Niyet etkisi: Egzersiz için harcanan zamanın sınırlarını sürekli olarak aşarsınız. Yani, bir saatte sıkı bir egzersizin bitirileceğine söz verilmesi, ancak bu süreye 30 veya 50 dakika daha eklenmesi gibi.
Kontrol eksikliği: Kişinin fiziksel aktivite alışkanlıklarını, yönetilebilir seviyelerde tutmasının zor ya da imkansız hale gelmesi. Kendini egzersiz yapmaya zorlayacak bahaneler üretme ve egzersizle ilgili düşüncelerin sosyal ve çalışma ortamlarına dahil edilmesi gibi.
Zaman: Fizyoterapist veya fitness uzmanlarının önerdiği egzersiz sürelerini aşıyor musunuz?
Diğer faaliyetlerdeki düşüşler: Sosyal uğraşlar, işteki sorumluluklar ve hobilerin, egzersize öncelik vermek üzere arka plana itilmesi durumu. Genellikle bu durum bir kişinin duygusal ve bireysel ilişkilerinin zarar görmesine neden olur.
Süreklilik: Hastalık, yaralanma, negatif psikolojik sonuçlara rağmen ara vermemek. Hatta tıbbi olarak tavsiye edilen limitler çerçevesinde azaltmak yerine sporu aynı hızda sürdürmek bağımlılık göstergesi.