Dünyayı hangi lensin arkasından görüyorsunuz?
Özyeğin Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü tarafından düzenlenen "Bağlanma Araştırma Metotları ve Grup Bağlanma Temelli Müdahale" başlıklı seminerde bağlanma konusu ele alındı.
Hayata ve dünyaya bakışımız, dünyaya geldiğimizde anne babamızla kurduğumuz ilk sosyal ve duygusal bağa göre şekilleniyor. Bağlanma türü tıpkı bir lens gibi bizim dünyaya bakışımızı etkiliyor. Özyeğin Üniversitesi'nin dünyaca ünlü isimleri konuk ettiği seminerde bağlanma konusu tüm yönleriyle ele alındı.
Dünyaya geldikten sonra anne babamızla kurduğumuz ilk sosyal ve duygusal bağ, hayatımızın tamamını etkiliyor. Peki bu bağlanma nasıl sağlanıyor, hayatımızı ne yönde etkiliyor ve travma terapisinde nasıl kullanılıyor? Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü tarafından 28 Şubat'ta İstanbul Swissotel'de düzenlenen "Bağlanma Araştırma Metotları ve Grup Bağlanma Temelli Müdahale" başlıklı seminerde, bu konu ele alındı. Bağlanma ve travma alanlarında önemli çalışmaları olan ABD New York'taki The New School'dan Prof. Dr. Miriam Steele ve Prof. Dr. Howard Steele'in konuk konuşmacı olduğu seminerin ilk bölümünde, bağlanmayı araştırma/tespit etme yöntemleri, ikinci bölümünde ise bağlanma teorisinin travma terapi sürecine uygulanışı ele alındı. Seminere, ÖzÜ Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinin yanı sıra İstanbul'un çeşitli üniversitelerinden öğretim üyeleri ve yüksek lisans öğrencileri katıldı.
Etkinliğin ilk bölümünde Prof. Dr. Howard Steele, bağlanma teorisi araştırma yöntemleri üzerine odaklandı. "Çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin hangi bağlanma kategorisi özelliklerini gösterdiğini nasıl tespit ederiz?" sorusuna verilen bilimsel cevapları sıraladı, en etkili araştırma yöntemlerini ve Amerika Birleşik Devletleri'nde son zamanlarda çalışılan yeni teknikleri dinleyiciler ile paylaştı.
İkinci bölümde ise Prof. Dr. Miriam Steele ve Prof. Dr. Howard Steele tarafından geliştirilen "GABI – (Group Attachment Based Intervention-Grup Bağlanma Temelli Müdahale" programı tartışıldı. Prof. Dr. Miriam Steele, GABI'nin yaşam koşulları olumsuz olan, travma geçirmiş ya da halen geçirmekte olan 0-3 yaş arası çocuklar ve aileleri için geliştirilen bir program olduğunu ve ABD'de devlet fonları tarafından da desteklendiğini belirtti. Programın, New York'ta geliştirildiği hastanenin dışında birçok hastanede de kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Miriam Steele elde edilen sonuçları paylaştı.
Bu bilimsel etkinliği düzenleyen Yrd. Doç. Dr. Özlem Bekar ve Doç. Dr. Asiye Kumru bağlanmanın "kişilerin anne babalarına karşı geliştirdikleri ve yaşam sürecinde dış dünya ile kurulan ilk sosyal ve duygusal bağ" olarak tanımlandığını belirterek, bağlanma ilişkisinin ebeveyn davranışlarından etkilendiğini ekledi. Dr. Bekar "Ebeveyn ile kurulan bağlanma ilişkisi, kişinin hayatı boyunca karşılaştığı diğer ilişkileri nasıl algıladığını ve nasıl yönettiğini etkiliyor. Bağlanma türü tıpkı kişinin dünyayı görürken baktığı bir lens görevi görüyor. Aynı zamanda bağlanma, kişilerde ortaya çıkan savunma mekanizmaları, güçlüklerle baş etme becerisi ve psikopatolojiye de etki ediyor" diye bilgi verdi.
Alanında değerli iki isim
Özyeğin Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nin Türkiye'de ağırladığı her iki isim de New York'taki The New School'da 2004 yılından beri akademik çalışmalar yapıyor. Prof. Dr. Howard Steele, "Bağlanma ve İnsan Gelişimi" (Attachment and Human Development) adlı, yüksek etkili akademik derginin kurucu editörü ve aynı zamanda Duygu ve Bağlanma Üzerine Çalışma Topluluğu'nun (Society for Emotion and Attachment Studies) kurucu başkanı ünvanına sahip. Prof. Dr. Miriam Steele ise, Howard Steele ve Dr. Ann Murphy ile birlikte GABI'nin kurulmasına öncülük eden, Londra eğitimli bir psikoanalist/psikolog. Alanında yankı uyandırmış "Londra Ebeveyn-Çocuk Projesi"ni (London Parent-Child Project) başlatan Prof. Dr. Miriam Steele, uzun yıllardır New School Klinik Psikoloji Doktora Programı'nın direktörlüğü görevini de yürütüyor.
Miriam Steele ve Howard Steele birlikte, Bağlanma Araştırmaları Merkezi'ni (Center for Attachment Research) yönetiyorlar ve ikinci kitaplarının editörlüğüne devam ediyorlar.