Dünyanın ihtiyacı olan kan bir deniz solucanında bulundu
Aranicola marina solucanındaki mucize hemoglobini keşfeden biyolog Franck Zal, “Dünyanın kan ihtiyacı çok büyük. Bugün 100 milyon litre kan eksikliği var. Geleceğin petrolcüleri olacağız” diyor
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Bugün birçok ülkede, kan bağışı gönüllü bir hareket; fakat acil kan bekleyen hastaların sayısı oldukça yüksek. Dünya genelinde her yıl karşılanamayan kan ihtiyacı 100 milyon litreye ulaşıyor. Dünya kan pazarı ise 77 milyar euroya ulaşmış durumda. ABD’de 450 ml’lik bir torba kanın fiyatı 50-60 dolar arasında değişiyor.
Biyolog Franck Zal ise, dünyanın ihtiyaç duyduğu kanı bir solucanda buldu ve biyologların geleceğin petrolcüleri olacağını söylüyor.
Zal tarafından okyanusların derinliklerinde keşfedilen mucize solucanın adı Arenicola marina. Bu solucan 450 milyon yıldır beslenmek için kumu süzüyor. İlginç olan, sahip olduğu hemoglobin sayesinde tüm iklimsel değişimlere uyum sağlamayı başarmış olması. Zal ve ekibine göre, bu protein, dünyanın geleceği açısından çok büyük bir nimet. Neden mi? Çünkü bugün dünya genelinde ciddi bir kan kıtlığı yaşanıyor ve Zal, bu mucize solucanın kanı ile milyonlarca insanın hayatını kurtarmayı hedefliyor. İnsan üzerindeki ilk deneyler 2015 yılında gerçekleştirilecek. Zal bu buluşunu geçtiğimiz günlerde Paris Match’a anlattı.
Pasifik Okyanusu’nda 14 bin 300 tür solucan olduğunu söyleyen Zal, bazı solucanların 3 metreden büyük olduğunu, fakat bunlardaki hemoglobinde çok fazla şeker bulunduğunu söylüyor. Zal, arenicola marina solucanının kanını kemirgenler üzerinde test etmiş. Hayvanlar bu yeni kan ile yaşamlarına gayet sağlıklı bir şekilde devam etmişler.
Peki bu hemoglobinin özellikleri neler? Zal şöyle anlatıyor:
►Arenicola’da bulunan hemoglobin canlı türlerinde rastlanan en büyük hemoglobin. İnsandaki hemoglobinin tam 50 katı büyüklükte ve 40 kat daha güçlü.
►İnsan homoglobini dört oksijen atomunu bağlarken, bu hemoglobin 156 oksijen atomunu bağlayabiliyor.
►İnsanda hemoglobinler alyuvarlar içinde taşınıyor, fakat Arenicola’da doğrudan kanda çözülmüş durumda. Bu sayede tüm kan grupları için uygun olabilecek.
►Alyuvarlardan 250 kat daha küçük olduğu için, kan dolaşımının sınırlı olduğu yerlere kolaylıkla ulaşabiliyor.
Zal, “Yeniden kan üretmiyorum. Sadece alyuvarın yerini alacak bir oksijen taşıyıcısı öneriyorum. Bu taşıyıcı beş gün organizma içinde kalıyor. Daha sonra organizma bunu yok ediyor ve kendi kan hücrelerini yeniden sentezliyor. Dolayısıyla hemoglobin eksikliği yaşanan acil durumlar için bir ürün geliştirdik” diyor.
Bu ürün, oksijen gerektiren tüm biyolojik süreçlerde ve trafik kazası, beyin kanaması, enfaktüs ve hatta organ nakli gibi kan nakli gerektirebilecek durumlarda kullanılabilecek. Zal bu kapsamda şu bilgileri veriyor: “Organ naklinden bahsedecek olursak, bugün bir kalbin yaşam süresi 4 saat; karaciğer veya akciğerin 6-7 saat. Zamanla yarış söz konusu. Bu yeni ürün sayesinde nakledilecek organları en sağlıklı şartlarda koruyabileceğiz.
Yarının petrolcüleri olacağız
Franck Zal, bugün kanın yerini alabilecek hiçbir ürünün olmadığını söylüyor. Bunun nedeni, daha önce denenen ürünlerin klinik başarı sağlayamamış olmaları. Zal “Eğer ürünümüzü pazara çıkarsa, yarının petrolcüleri olabiliriz. Dünyanın kan ihtiyacı çok büyük. Bugün 100 milyon litre kan eksikliği var” diyor.
Özellikleri insan hemoglobininden daha üstün
►2014 yılında küresel kan pazarı 77 milyar euroya ulaştı.
►Arenicola marina isimli solucanın hemoglobinleri insanınkine oranla 50 kat daha büyük ve 40 kat daha güçlü.
►Arenicola marina solucanının hemoglobininde 156 oksijen atomu var. İnsanın hemoglobininde ise 4 oksijen atomu.
Hemoglobin nasıl üretiliyor?
Hemoglobin, solucanların in vitro fertilizasyonu ile elde ediliyor. 2 bin metrekarelik havuzlarda larvalar elde ediliyor. Her üç ayda bir 5-6 gramlık solucanlar üretiliyor. Bu solucanlar donduruluyor ve hemorajik şok için buz çözülüyor. Bunun sonucunda hemoglobin dışarı akıyor. Saf hemoglobin elde etmek için gerekli temizleme işlemi gerçekleştiriliyor. Bu sayede elde edilen hemoglobin dondurulmaya, toza dönüştürülmeye hazır hale geliyor ve yıllarca bir poşet içinde saklanabiliyor.