"Diyabet tahminden çok daha hızlı artıyor"
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Sevim Güllü, "2020’li yıllarda 300 milyona ulaşması beklenen diyabetli sayısına yönelik tahmin güncellenerek, 500 milyon olarak açıklandı. Rakamlar tahminlerden çok daha hızlı artıyor" dedi.
Mehmet KAYA
ANKARA - Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Sevim Güllü, diyabetin daha önce yapılan projeksiyonlardan daha hızlı arttığını belirterek, küresel ölçekte en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtti. “Sağlıklı beslenmenin” önem taşıdığını ancak ana sorunun “endokrin bozucular” olduğunu belirten Sevim Güllü, “İnsanlara meyve yiyin diyoruz ama meyvenin içinde de pestisit var. Pestisit endokrin bozucudur. Et tüketiyorsunuz, antibiyotiklerle desteklenmiş hayvanlardan et tüketiyorsunuz.” dedi. Dernek Genel Sekreteri İlhan Yetkin de küresel sağlık harcamasının yüzde 20’sinin diyabet için yapıldığını belirterek, henüz tam iyileşmesi sağlanamayan bu kronik hastalığa yönelik çözümün insanların diyabete yakalanmasını önlemekte olduğunu vurguladı. Yetkin, dünya tarihinde ilk kez bir neslin, kendisinden önceki nesilden daha kısa ömür beklentisi içinde olduğunu, bunda diyabetin de etkisi bulunduğunu anlattı.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi. Dernek Başkanı Sevim Güllü, bu yılki Dünya Diyabet Günü ana temasının “Kadın ve Diyabet” olarak seçildiğini vurguladı.
Sevim Güllü, Türkiye’de 20 yaş ve üzeri bireylerde diyabet görülme sıklığının yüzde 13 olduğunu hatırlatarak, diyabetin hızlı yaygınlaşmasının bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dikkat çektiğini belirtti. “Biz, bir projeksiyon yapmıyoruz ama yaklaşık olarak 10 sene içerisinde iki kat arttığına göre bu rakamın çok daha kötüye gideceğini tahmin edebiliyoruz” diyen Sevim Güllü, daha önce küresel çapta yapılan projeksiyonların da yanıldığını, diyabetin tahminlerin ötesinde hızla arttığını vurguladı. Güllü, “2020’li yıllarda 300 milyona ulaşması beklenen diyabetli sayısına yönelik tahmin güncellenerek, 500 milyon olarak açıklandı. Rakamlar tahminlerden çok daha hızlı artıyor” dedi.
"Gıda dahil endokrin bozuculara dikkat edilmeli, endüstriyel ürünler değiştirilmeli"
Diyabetten korunmaya yönelik beslenmenin önemli bir yer tuttuğunu belirten Sevim Güllü, gelinen aşamada ise daha geniş bir perspektifte “endokrin bozucuların” ele alınması gerektiğini kaydetti. “Sağlıklı beslenin demek yeterli olmuyor” diyen Sevim Güllü, “Toplumun eğitilmesi şart ama eğitimle birlikte daha farklı birçok grubun da bu işin içine girmesi gerekiyor. Mesela endüstriyel ürünlerin değiştirilmesi, gıda ürünlerinin mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor. ‘Sağlıklı beslenin’ demek yeterli olmuyor açıkçası. ‘Meyve yiyin’ diyoruz, meyvenin içinde pestisit var. Pestisit, endokrin bozucudur. Et tüketiyorsunuz, antibiyotiklerle desteklenmiş hayvanlardan et tüketiyorsunuz. Plastik şişelerdeki sular aslında endokrin bozucu. Neticede toplum sağlığını yoğun olarak etkiliyor. Evinizdeki boya, oyuncakların içindeki maddeler, bunların hepsi bir risk oluşturuyor toplum sağlığı açısından” diye konşutu.
"Sağlıklı besin verilmeli, bisiklete bin deniyorsa bisiklet yolu yapılmalı.."
Sevim Güllü, Türkiye ve dünya ülkelerinin toplumun bilinçlendirilmesinde daha fazla çaba harcaması gerektiğini belirtirken, diyabetle mücadelede daha sağlıklı ürünlerin topluma sunulması yönünde çaba harcanmasının şart olduğunu belirtti. Hareketsizlikle mücadele için “bisiklete binin”, “spor yapın” gibi tavsiyeler verilirken buna uygun altyapının da hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Güllü, geniş bir perspektif içinde diyabetle mücadele gerekliliğinin altını çizdi.
Sağlık harcamalarının yüzde 20’si diyabete
Derneğin Genel Sekreteri Prof. Dr. İlhan Yetkin de Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler nezdinde diyabetin küresel bir sorun olarak ele alındığını hatırlattı. Sağlık harcamalarının yüzde 20’nin diyabet için olduğunu belirten Yetkin, tam olarak iyileşmesi olmayan kronik bir hastalık olan diyabetin önlenmesine odaklanmanın daha iyi sonuç vereceğini kaydetti. “Türkiye’de bir diyabetli hasta için harcanan para aşağı yukarı bin 300 dolar civarında” diyen Yetkin, komplikasyonların gelişmesi durumunda da bu miktarın 5-8 katına çıkabildiğini vurguladı. İlhan Yetkin, dünya tarihinde ilk kez bir neslin, kendisinden önceki nesilden daha az yaşam süresi olması ihtimali belirdiğini kaydederek, bunda diyabetin de önemli yer tuttuğunu anlattı.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Araştırma Sekreteri Füsun Saygılı da kişilerin diyabeti kontrol altında tutmak için evde test yapmasına imkan veren cihazların önemli olduğunu ancak piyasada güvensiz cihazlar da bulunduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı cihazlarla ölçüm yapılmasını tavsiye etti.
Kadınlar ve diyabet
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Sevim Güllü Türkiye’de diyabet görülme sıklığının yüzde 13 olduğunu ancak kadın-erkek ayrımı yapıldığında, kadınlarda görülme sıklığının yüzde 20’lere yaklaştığını vurguladı. Özellikle 20 yaş üzeri olan kadınlarda diyabet görülme sıklığının, yüzde 16,7 oranında, 65 yaş üstüne bakıldığında ise yüzde 38’lere kadar çıktığını belirten Güllü, “Yani neredeyse her iki kişiden birisi ‘Diyabetik olacak’ dediğimiz düzeye geliyor.” uyarısında bulundu. Kadınların sağlık açısından özel bir fonksiyonu olduğunu hatırlatan Güllü, “Kadın diyabetin gelişimi açısından da engelleyici bir faktör olabilir. Eğer kadın bilinçli bir şekilde diyabetin gelişmemesi açısından neler yapılması gerektiğini bilirse daha bebeğine hamileyken başlatacağı birtakım önlemlerle ya da çocukluk yaş grubunda, çocuk büyürken yavaş yavaş erişkinliğe doğru adım atarken, ileride diyabet gelişimini engellemek için neler yapacağını bilirse daha sağlıklı bir topluma doğru yönlendirmesi mümkün olabilecektir” dedi.