'Diş temizliğinde sınıfın tembeliyiz’
Türkiye’de evlerin yüzde 70’inde diş macunu hiç kullanılmamış. Nüfusun yüzde 86’sı diş fırçalamıyor, bir diş fırçası ortalama iki yıl kullanılıyor. Diş fırçası kadar önemli olan diş ipi ve ağız gargaraları kullanımı ise yok denecek kadar az.
KEZBAN KARABOĞA
Vitrin önemli. Bu, bir insanın kendini ifade etmesi söz konusu olduğunda da değişmeyen bir kural. İyi görünmek, kişinin hem çevresine hem de kendine saygısının ifadesi olarak algılanıyor. Ve dişler o görüntünün önemli bir parçasını oluşturuyor. Elbette diş sağlığının kaliteli bir yaşam için diğer katkılarını da unutmamak gerek. Türkiye'desağlık bilinci piramidinin ne yazık ki en tepesinde yer alıyor dişler. Ağrı hissetmedikçe kimse dişine o kadar da önem vermiyor. Bu konudaki karnemizi ortaya koyan vahim araştırmalar var. Bunlardan birini de Prof. Dr. Nazan Küçükkeleş paylaştı.
AC Nielsen'in araştırmasına göre, Türkiye’de nüfusun yüzde 86’sı diş fırçalamıyor, evlerin yüzde 70’inde diş macunu hiç kullanılmamış. Bir diş fırçası ortalama iki yıl kullanılıyor. Diş fırçası kadar önemli olan diş ipi ve ağız gargaraları kullanımı ise Türkiye’de yok denecek kadar az. Bu malzemeler her 100 evden sadece ikisine giriyor.
Daha çarpıcı olan ise şu: Türkiye’de günde iki kez düzenli diş fırçalayan kişi oranı yüzde 15. 35-44 yaş grubundaki bin 500 kişide yapılan araştırmaya göre kişilerin yüzde beşi hiç diş hekimine gitmemiş. Bu yüzden Prof. Dr. Nazan Küçükkeleş, “Toplum ağız sağlığını iyileştirmek için daha çok çalışmaya ihtiyaç var” diyor. Peki ne yapmak gerekir? Diş bakımında en sık yapılan hatalar neler? Doğru bakım nasıl olmalı?
Yanıtları yine Küçükkeleş'ten alıyoruz. Türkiye’de ağız ve diş sağlığı bakımından en sık yapılan hatanın fırçalama süresini kısa tutmak olduğunu söyleyen Prof. Küçükkeleş, “Genellikle 30 saniyede işlem bitiriliyor. Oysa bu süre asla yeterli değil. İyi bir temizlik için üç dakika fırçalamak gerekiyor. Bir de dişleri belli bir basınçla fırçalamalıyız ki diş yüzeyi tamamen temizlensin. Bu konuda youtube’daki videoları izlemek bile eğitici olabilir” diyor.
Diş ipini kullanamıyoruz!
Prof. Küçükkeleş'e göre Türkiye’de diş arayüzlerinin temizlenebilmesi için en iyi yöntem olan diş ipi kullanma alışkanlığı da henüz oturmamış. Prof. Küçükkeleş, “Günde en az 1 kez diş fırçalama ve diş ipi kullanımı birlikte uygulanmalı. Ayrıca tükürük yapısı bakımından şanssız olanlar da, diş taşları çok hızlı oluştuğu için 3-4 ayda bir hekime giderek dişlerini temizletmeli. Kendi haline bırakılan diş taşları dişeti sağlığını olumsuz etkiliyor” uyarısını yapıyor.
Araştırmaya göre beyaz yakalılar diş bakımında en bilinçli grup. Prof. Küçükkeleş, hem estetik görünümlerine düşkün hem de dişlerin sağlığa etkilerinin farkında olan bu grubun hekimleri en çok ziyaret edenler olduğunu vurguluyor. Küçükkeleş, "Bu grup ortodontik tedaviye de daha açık. İleri teknoloji yöntemlerini, görünmeyen diş tellerini ya da şeff af plakları tercih ediyorlar. Çok önemli bir toplantıları, görüşmeleri veya sunumları olduğunda kolaylıkla şeff af plakları çıkarıp, takabiliyorlar” ifadesini kullanıyor.
Ağrı kesicilerde kısırlık riski
Gripten romatizmaya, fibromiyaljiden spor yaralanmalarına kadar çok geniş bir alanda kullanılan ağrı kesici ‘ibuprofen’le ilgili önemli bir iddia ortaya atıldı. Buna göre dört hafta boyunca günde iki ve daha fazla tablet ibuprofen kullananerkeklerde testesteron hormonunda azalma görülüyor.
Araştırma hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, “Danimarka Üniversitesi’nden araştırmacılar, 31 gönüllü ile çalıştılar. Bulgular ibuprofenin üreme hormonlarının üretimini etkilediği yönünde. Bu gruptaki ağrı kesiciler özellikle fazla miktarda kullanıldığında kas kaybına, libido azalmasına ve depresyona yol açabiliyor. Eğer ille de bu tür bir ilaç alınacaksa dozu sınırlı tutmak gerek" diyor. Görgen'in verdiği bilgiye göre Danimarkalı bilim adamları 18- 35 yaş aralığındaki erkeklerde izlenen bu durumu “kompanse hipogonadism” olarak adlandırıyor. Araştırmada normalde ilerleyen yaşla azalan testosteron hormonunun ibuprofeni yoğun kullanan deneklerde gerilediği tespit edilmiş. Bu ilacı kullanan erkeklerde, testosteron üretimini uyaran LH (luteinizan hormon) seviyesi artarken, testosteron seviyesinde düşüş gerçekleştiği görülmüş.
Diş fırçanızı rengine göre almayın, etiketini mutlaka okuyun!
"Fırçanızı renk ve modeline bakarak almayın" diyen Prof. Küçükkeleş, sağlıklı dişler için fırça alırken nelere dikkat etmek gerektiğini de şöyle anlattı: "Diş fırça ambalajlarındaki etiketleri mutlaka okuyun. Farklı boyut ve sertlikte olanları var. Mesela yumuşak fırçalar hassas diş etleri içindir böyle bir fırça ile dişlerinizi asla tam temizleyemezsiniz. Sağlıklı diş etlerine sahip bir yetişkin için uygun fırça ‘orta sertlikte yetişkin boy’ olmalıdır. İyi bir fırça diş etlerine zarar vermeyecek şekilde fırça kıllarının uçları yuvarlatılmış, iyi kalitede ve dayanıklı olmalıdır. Diş fırçası en az 3-4 ayda bir değiştirilmeli ve iki fırçalama arasında birinin kuruması için tercihen aynı anda 2 fırça kullanılmalıdır (bir öğünden diğerine değiştirebilmek için). Çocuklar için daha küçük boy fırçalar, aromalı diş macunları tercih edilebilir. Diş eti rahatsızlığı olanlar hekiminin tavsiyelerine göre fırça ve macun seçmelidir.”
Diş teli sosyal hayatı artık etkilemiyor!
Prof. Dr. Nazan Küçükkeleş, son 10 yılda diş tedavisi yöntemlerinde önemli gelişmeler olduğuna da dikkat çekiyor. “Bunlardan biri de diş telleri. Artık teller neredeyse hiç görünmüyor" diyen Küçükkeleş, içeriden takılan şeff af plakların sosyal hayatı da etkilemediğine dikkat çekiyor.
Küçükkeleş'in verdiği bilgiye göre ortodonti de sağlıkta atağa geçen alanlardan. Yeniliklerin ortodontide büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Küçükkeleş, "Artık yetişkinler hatta ileri yaşlardaki hastalar bile ortodonti yöntemlerine yöneliyor. 76 yaşında bir hasta da artık dişlerini önemsiyor ve bunu fark ettirmeden yapmak istiyor. Yani artık her yaşta ortodontik tedavi mümkün hale geldi. Herhangi bir yaş sınırı yok, sınır sadece hastanın kemik sağlığıyla ilgili. Bu da ön tetkiklerde belirleniyor” diyor.
Günde iki kez yetmeyebilir…
Genel geçer kurallara göre günde iki kez detaylı fırçalama, diş sağlığı için yeterli. Küçükkeleş ise hastalarına her ana öğünden sonra fırçalamayı öneriyor. İdeal fırçalama ve süreler hakkında ise şunları söylüyor: "Günde 3 kez, akşam fırçalaması yatarken olmak üzere, her defasında 3 dakika dişler fırçalanmalı. Bütün diş yüzeylerine yeterince baskı uygulanarak, orta sertlikte, yetişkin boy fırçayla temizlenmeli.Yoğun çalışanlar çantalarında kutulu küçük bir diş fırçası taşıyabilir. Fırçalama şansı yoksa sakız çiğnemek de faydalı. Ayrıca dişlere faydalı yiyecekler de tüketilebilir. Elma, armut, kereviz, havuç, karnabahar, çilek doğal temizleyiciler."