Devam eden soğuk algınlığı tehlikeli olabilir
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ulusoy, Eğer gribal şikayetler, 2 haftadan uzun sürüyorsa, ateş 39 dereceye ulaşıyorsa, baş ağrısı, solunum sıkıntısı, balgamlı öksürük ve göğüs ağrısı gibi şikayetler mevcutsa, uzman bir hekime gidilmelidir" dedi.
Kışın soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara yakalanmamak için sihirli bir ilaç bulunmadığını belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bu hastalıklardan korunmak için koruyucu ve destekleyici yöntemleri disiplinle uygulamanın en önemli anahtar nokta olduğunu vurgulayarak, “Bu yöntemlerin arasında, sık el yıkama alışkanlığının edinilmesi, farklı renkteki meyve ve sebzelerin düzenli tüketilmesi ve bu hastalığa yakalanmış kişilerden uzak durulması korunmanın temeli. Meyve ve sebzeleri bol tüketmek en etkili grip ilacı” dedi.
İki haftadan uzun sürüyorsa dikkat
Gribal enfeksiyonlar iki haftadan uzun sürüyorsa uzman hekime gidilmesi gerektiğini anlatan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Gribal enfeksiyonlar, genellikle hafif atlatılıp kendiliğinden geçer. Ancak risk gruplarının daha dikkatli olması gerekir. Küçük bebekler, yaşlılar ve çeşitli bağışıklık sisteminde zafiyet yaratan hastalıklar başlıca risk gruplarını oluşturuyor. Dünya genelinde, özellikle 2 yaş altındaki bebekler ve 65 yaş üstündeki yetişkinler gribal enfeksiyonlar nedeniyle hayatlarını kaybedebiliyor. Eğer gribal şikayetler, 2 haftadan uzun zaman sürüyorsa, 39 dereceye ulaşan ateş yükselmeleri varsa, baş ağrısı, solunum sıkıntısı, balgamlı öksürük ve göğüs ağrısı gibi şikayetler mevcutsa, uzman bir hekime gidilmelidir. Gribal enfeksiyonlar üst solunum yolundan, alt solunum yolu enfeksiyonlarına (zatürre, bronşit) yayılmaya başlamışsa, uygun tedavinin başlanması zorunludur” diye konuştu.
Çocuklar genelde üst solunum yolu hastalıkları nedeniyle doktora gidiyor
Çocukluk çağındaki doktor ziyaretlerinin büyük çoğunluğunu üst solunum yolu enfeksiyonlarının oluşturduğunu kaydeden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Nezle, gribal enfeksiyonlar, bademcik iltihapları, sinüzit, orta kulak iltihapları gibi hastalıklar üst solunum yolu enfeksiyonlarını oluşturuyor. Genelde, çocuklar yılda 6 - 8 kez, yetişkinler ise yılda 2 - 4 kez arasında üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle doktora gidebiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olduğundan, antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur. Ancak, az önce de yukarıda ifade ettiğim üzere, beraberinde ateş, şiddetli ağrı, boyundaki lenf bezlerinin büyümesi gibi şikayetler devam ediyorsa, uzman bir hekime gidilmesi gereklidir” dedi.
Grip salgınları Ocak ayında zirve yapıyor
Sonbahar ve kış aylarında görülen grip salgınlarının özellikle Ocak ayında zirve yapabildiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları anlattı:
“Grip salgını, genelde Ocak ayında zirve yapıyor, fakat bu durum tüm sonbahar ve kış aylarında görülebiliyor. Çocuklarımızı, okul dönemlerindeki bulaşıcı hastalıklardan korumak için öncelikle eksik aşıları varsa tamamlamalıyız. Aynı zamanda, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri tüketmesinin sağlanması, mevsim özelliklerine uygun giydirilmesi, sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunla el yıkama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Ayrıca, çocuklarımız okul önlerinde satılan açık gıdalardan uzak tutulmalıdırlar. Bir diğer konu, hasta bir arkadaşının çok yakınında durmaması ve eşyalarını kullanmaması gerektiği de öğretilmelidir” diye konuştu.
Gribal enfeksiyonlar toplu yaşam alanlarında hızlı bulaşıyor
Gribe yol açan virüsün toplu yaşam alanlarında kolay ve hızlı şekilde bulaştığını kaydeden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Grip, kısa sürede ortaya çıkan ateş, adale ve eklemlerde ağrılar, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, titreme, baş ağrısı, kuru öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. İlk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelirken, istirahat ile 7-10 gün içinde geçiyor. İnsanlar, gribe yakalandıklarını dahi fark etmeden, bu virüsü etrafındakilere bulaştırabiliyor. Öksürük ve hapşırıkla etrafa saçılan damlacık dediğimiz havada uçuşan mikro salgıların, hava yoluyla yayılması ve hasta kişilerle direkt temas edilmesi de bulaşmayı hızlandırıyor. Ayrıca grip dışındaki, Hepatit A (sarılık), kabakulak gibi birçok hastalık toplu yaşam alanlarında benzer yollarla yayılmaktadır, yani hijyen ve korunmanın sağlanması pek çok başka hastalıklara yakalanmamak içinde çok önemlidir” dedi.
Grip aşısı etkili mi?
Grip aşısı konusuna da değinen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından risk grubu olarak tanımlananlara grip aşısı önerilse de, sürekli kendini yenileyen farklı virüslerin olması, aşının etkinliğini sınırlıyor. Grip aşının yan etkileri ve aşılama sonrası oluşacak gribal şikayetler de dikkate alındığında, konunun uzmanı olan otoriteler arasında, aşı kullanımının etkinliği konusunda henüz bir fikir birliği oluşmuş değil. Fakat genel olarak risk gruplarının aşılanması, bunun dışındaki kişilerin üstteki korunma önerilerine uyulması öneriliyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 8 etkili yolu
Gribal enfeksiyonlardan korunmanın temelinin, hastalığa sebep olan virüslerden uzak kalmak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 8 etkili yoluna ilişkin şunları anlattı:
1-Bulaşıcı hastalıklardan korumak için eksik aşılar varsa tamamlanmalıdır.
2-Okul dönemi boyunca, sınıfların, odaların, kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerekir.
3-Bağışıklık sisteminin sağlam olmasında, her türlü vitaminleri içeren meyve ve sebzelerin yanında, minerallerin dengeli tüketilmesi gereklidir. Bağışıklık sistemi, sadece C vitamini- ekinezya gibi doğal ürünlere bağlı olmayıp, bütün vitaminlerin ve güneş ışığının da uygun dozda alınmasıyla güçlenecektir. Bu bağlamda sadece portakal suyu içip, bol sarmısak yemekle hastalıktan korunma olmayacağı aşikardır.
4-Ellerin, gün içerisinde sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunlu suyla yıkanması gerekir.
5-Hastalar ile temastan ve ortak eşya kullanımından kaçınmak kesinlikle şarttır. Hasta olduğu bilinen kişilere, bir metreden fazla yaklaşılmamalıdır. Hasta ile ilgilenmek durumunda olan kişilerin ise, ağız ve burnunu kapatacak bir maske kullanmaları önerilir.
6-Hasta kişiler hapşırırken, ağızlarını kapatacak şekilde kağıt peçete kullanmalıdır. Kullanılan peçetelerin de uygun şekilde toplanarak, poşetlenip ağzı kapatarak çöpe atılması gereklidir.
7-Mevsimlerin özelliklerine uygun giyinmek lazımdır. Grip etkeni olan influenza virüsü, tüm hava koşullarında yaşar. Virüsün aşırı soğuklarda yayılma hızı biraz azalsa da, vücuda girdiğinde vücut ısısı ile aktive olarak hızlı biçimde çoğalır.
8-Kaloriferler havayı kurutarak, bağışıklık sistemine zarar verebilir. Bu nedenle, odaların nemlendirilmesi önemlidir.Bu amaçla nemlendirici cihazlar kullanmak veya en azından kaloriferin üzerinde su bulundurmak oldukça faydalı olacaktır.