Cilt yapısına göre güneş kremi önerisi

ŞANLIURFA - Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için kullanılan güneş kremlerinin, suya dayanıklı ve deri tipine göre koruma faktörüne sahip olması gerektiği bildirdi. 

Harran Üniversitesi (HRÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yavuz Elaldı  yaptığı açıklamada, güneşe bağlı etkilerin en çok görüldüğü organın deri olduğunu belirtti.  

Güneşin, özellikle vücutta depolanan D vitamininin öncülerinin sentezlenmesi için gerekli olduğunu ve vücutta depolanan D vitaminini aktif hale getirerek özellikle kemiklerin gelişiminde önemli bir rol oynadığını ifade eden Elaldı, deri hastalığı olmayan kişilerde güneşlenmenin psikolojik destek sağladığını vurguladı.  

Güneşin vücutta kısa ve uzun süreli yan etkileri bulunduğunu, özellikle yaşlı, çocuk ve hamilelerin güneşin yoğun olduğu dönemlerde dikkat etmeleri gerektiğini aktaran Elaldı, "Bölgemiz yaklaşık 4 ay güneşi çok yoğun alıyor. Güneşin etkili olduğu 10.00-17.00 saatlerinde güneşle temasımızı azaltmamız gerekiyor. Ayrıca bu dönemde dışarıya çıkmadan 15 dakika önce güneş kremi kullanılmasını öneriyoruz. Bunun yayında ince, açık giysileri tercih etmemiz lazım" dedi. 

Elaldı, güneş altında bulunulan süreçte iki saatte bir koruyucunun tekrar uygulanması ve suyla temastan sonra sürme işleminin yinelenmesi gerektiğine dikkati çekerek, cildinde hassasiyet olan kişilerin güneşlenme sonrası mutlaka deri yapısına göre bir nemlendirici kullanması ve bol su içmesi gerektiğini kaydetti. 

Cilt tipine uygun krem 

Güneş kremlerinin cilt yapısına göre tercih edilmesi dile getiren Elaldı, şunları söyledi: 

"Gençlerde güneş nedeniyle kronik bir yan etki genellikle görmüyoruz. Belli bir yaşın üzerindeyse hemen hemen herkeste kronik değişimler kaçınılmazdır. Yaz aylarında mutlaka düzenli olarak güneş kremi kullanmamız gerekiyor. Söz konusu kremlerin de rastgele alınmaması lazım. Hastalarımıza güneş koruyucu yazdığımızda kişinin cilt yapısı, yaşı ve cinsiyetini dikkate alıyoruz. Cilt rengi açık olanlar en az 30 faktörlü, koyu ciltliler ise en az 15 faktör olan koruyucu krem kullanmalı. Ayrıca güneş yanığı oluşan kişiler mutlaka güneşle teması keserek gölge bir alana girmeli ve yanık alanına soğuk suyla emdirilmiş bezlerle temas ettirmelidir. Bunun yanında ağrı kesici kullanılabilir. Buna rağmen güneş yanığında devamlılık varsa yakın sağlık kuruluşuna gitmemiz gerekiyor." 

Doç. Dr. Yavuz Elaldı, gözlerin güneşe en fazla maruz kalan organlardan olduğuna ve gözleri korumak için geniş çerçeveli gözlük kullanılması gerektiğine de işaret etti. 

Sıcak havalarda alkol ve kafeinli içeceklerin idrarı hızlandırdığını ve sıvı kaybına neden olarak tansiyonu düşürdüğünü anlatan Elaldı, bunların yerine ayran ve su içilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.