Bolluk ve bereketin simgesi
Bolluk ve bereket getirsin diye yılbaşlarında evlerin içinde nar patlatılıyor; yeni ev sahibi olanlara nar biçiminde objeler hediye ediliyor...
FARUK ŞÜYÜN
Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane!” bilin bakalım nedir, diye sorsam, vereceğiniz cevabı duyar gibiyim: Nar... Nar, insanlık tarihinin son 4 bin yılında güç, bereket ve doğurganlıkla birlikte anılıyor, kutsal kitap metinlerinde geçiyor...
Bolluk ve bereket getirsin diye yılbaşlarında evlerin içinde nar patlatılıyor; yeni ev sahibi olanlara nar biçiminde objeler hediye ediliyor... Nar, Farsçada “ateş, kırmızı” anlamına geliyor. Şair Haydar Ergülen de nara öyle vurgun ki kitabına ve biricik kızına onun adı veriyor...
Narlar, baharla birlikte kıpkırmızı çiçekler açmaya başlıyor... Sonbahara doğru dolgunlaşmaya başlayan meyvelerin kabuğunun içinde 600 civarında lezzetli dane gelişip serpiliyor, hatta kabuğunu çatlatıyor... Benim de balkonda bir süs narım var, meyvelerinin gelişimini her gün takip ediyorum...
Son yıllarda yıldızı parlayan ürünlerden birisi nar. Büfelerde nar suyu içmek için insanların sıraya girdiğini görüyorum. Sağlığa olan faydalarına ilişkin yayınlardan sonra, sanki portakaldan çok nar suyu tercih ediliyor.
Narın, güllaç ve aşure üstü ile muhammaradaki kullanımı ise hem göze hem damağa hitap ediyor.
Nar, “Altın Hilal” olarak adlandırılan Güneydoğu Anadolu ve Mezopotamya’yı kapsayan bölgede yetiştirilmeye başlanmış. Ardından Ege kıyılarına, Gürcistan ve Ermenistan’a yayılmış.
Türkçedeki nar sözcüğü Farsça anar’dan geliyor. İngilizcesi pomegranate. O da Latince kökenli:
Pomum (elma) ve granatus (çekirdekli) sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş.
Nar güzel ama, ayıklamak da suyunu içmek de bir dert. Bunu kolaylaştıracak iki önerim var:
İlki, narı ikiye kesin, taneli tarafını avucunuza koyup, altına bir tas yerleştirdikten sonra kabuğuna kaşıkla vurun. Taneler dökülecektir. Aman dikkat, çok iyi bir boya hammaddesi olduğundan lekesi kolay kolay çıkmaz. İkincisi, narın kabuğuna bir delik açıp içine pipet sokun. Sonra avucunuzda şefk atle sıkarak yumuşatmaya başlayın. Doğal bardakta nar suyunuz hazır! Nardan ilaç, mürekkep, yağ, hayvan yemi, sirke benzeri ürünlerin elde edilmesinde de hammadde olarak yararlanılıyor. Tabii nar pekmezini de unutmamak lâzım.
Sayıları artan nar yetiştiricileri, kendi adlarını taşıyan nar çeşitleri üretmeye başladılar. Bunlardan birisi de Dr. Caner Onur. Caner Narın özelliği, çekirdeksiz olması... En bilinenlerden biri ise Hicaz Nar.
İki tür nar var: Ekşi ve tatlı... Tatlı olan, pazarlarda satılan keyifl e suyunu içip yediğimiz. Ekşi nara gelince, işte o çok önemli. Yenilmeyecek kadar ekşi, ama dünyada bir benzeri olmayan nar ekşisi ondan yapılıyor... Ve ben, o nar ekşisini İtalya’nın dünyaca ünlü balsamik sirkesine bile değişmiyorum. Herkese de hakiki nar ekşisini mutlaka denemelerini öneriyorum. Unutmayalım ki mutfağımıza domates girmeden önce yalnızca meyve ekşileri kullanılıyordu...
Nar ekşisinin hakikisi diyorum, çünkü bu alanda da tağşiş çok. Ne yazık ki nar suyunu kaynatarak biraz yoğunlaştırıp nar ekşisi diye satıyorlar ki yine de tat verici başka maddeler katanlara göre ehvenişer... Aslında işin en kötü yanı, sahte nar ekşisine damağı alışanların, bir yerde hakikisini tattıklarında beğenmemeleri... Nar, peynir tabaklarının yanına, meyve salatalarına, kokteyllere de pek yakışıyor.
Sohbetimizi o çok güzel türkünün bir dörtlüğüyle bitiriyorum:
Nar tanesi tanesi de / Seviyom nar danesi / Güzellerin içinde de / Sevdiğim bir tanesi.