Bir A vitamini ve pektin deposu

Malta eriğinin en büyük avantajı henüz endüstriyel hale gelmediğinden antioksidan değerlerini maksimum seviyede koruyor olması. A vitamini ve pektin yönünden zengin olan meyveyi kaçırmayın!

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YAVUZ DİZDAR

Bütün meyvelerin kendine göre faydaları var. Meyveler daha çok tohumun korunma ve saklanma görevini üstlendiklerinden, esas besleyici kısım kabuk ve çekirdeklerde yer alıyor. Bizim yediğimiz etli kısmı ise lif, mineral ve şekerden yana zengin. Bu şeker genellikle serbest değil, bileşik şeker biçiminde; yani karpuz gibi meyveleri bir tarafa koyarsanız kan şekerini kontrolsüz yükseltmezler. Meyvelerden de elbette bol miktarda antioksidan vitamin alırız, bu nedenle beslenmede önemli yerleri vardır. Malta eriği ise özellikle A vitamini açısından zengin olmasıyla diğerlerinden ayrılıyor. Bunu renginden de fark edebilirsiniz. Sarı meyveler aslında çok etli değildir ama A vitamini yönünden zengin olmaları beslenme avantajı sunar bizlere.

A Vitamini ne işe yarar?

A vitamini güneş ışınlarını tutan ana moleküllerden biridir ve insanlar için elzemdir. Gece aktif olan hayvanların bir kısmı bu vitamini bünyelerinde yapabilir ancak insanda bu özellik yoktur. Genel olarak vücudun düzenlenmesine yarar. Yani şekillendirme, yenileme işlemleri A vitamininin varlığını gerektirir. O nedenle de özellikle sık yenilenen dokular için, mesela ağız içi örtüsü, retinanın renk dokusu gibi sürekli dönüşüm gösteren dokular bu vitamine gereksinim duyar. Uzun süre alınmaması durumunda bağışıklık sistemi de etkilenmeye başlar ama en sık bilinen hastalık biçimi gece körlüğüdür. Bu noktada şunu da hatırlamak lazım, A vitamini alınsa da vücuda emilimi yağı gerektiriyor. Yemekle alınan yağ da bunun için yeterli.

Kabızlığa iyi geliyor

Malta eriği ayrıca pektin denilen liflerden yana çok zengindir ki bunlar da sindirilmez, dolayısıyla kalın bağırsağın hem bakteri örtüsünü besler, hem de kabızlığı giderici etki gösterir. Kabızlık günümüzde özellikle rafine, yani saflaştırılmış gıdalar nedeniyle önemli bir sorun. Bağırsak işlevini yapabilmek için sindirilmeden gelmiş liflere gereksinim duyar, oysa rafine ürün, adı üzerinde, lif içermez. Malta eriği bu nedenle kabızlığa karşı bir önlem olarak tüketilebilir ama elbette düzenli bir tüketim söz konusu olmalı bu. Kaynaklar meyvelerinin haşlanıp, biraz şeker ilave edilip suyunun içilmesi durumunda ishali de önlediğini söylüyor. Bu da olasılıkla minerallerine bağlıdır, zira haşlanmış meyvenin pektini suya geçmez.
Çiğ yenmesi ise özellikle antioksidanları için gerekli bence.

Antioksidanlar neden önemli, işlevi ne?

Antioksidanlar vücudun doğal metabolizma işlevleri sırasında harcadığı kaynakların tekrar yerine konulması için önemli. Her bir kimyasal reaksiyon bir bileşiğin form değiştirmesiyle sonuçlanır. Burada elbette sadece yeni molekül yapılmaz, buna aracılık eden molekül de değişikliğe uğrar. İşte antioksidan o zaman işe yarar, molekülün eski biçimine geri dönmesini sağlar, aksi takdirde hastalık ortaya çıkar ya da yaşam sürdürülemez. Biz bu antioksidanları özellikle meyvelerden alırız, meyvenin de taze ve ilaçlanmamış biçimi önemli elbette. Zira meyvede antioksidan olsa da, zaman içinde miktarı ve işlevi azalır. Malta eriği ise endüstriyel hale gelmediğinden bunlardan muaftır, o nedenle güvenli bir antioksidan kaynağıdır.

Başka hangi vitamin ya da mineraller var?

Malta eriğindeki asıl özel ve güzel özellikleri sıraladık ama elbette içeriğinde başka vitamin ve mineraller de var. Bunlar hemen her meyvede bulunur yoksa zaten tohum yaşamını sürdüremez. Malta eriği elbette B ve C vitaminleri ile selenyum, çinko, kalsiyum yönünden zengindir. Benim özellikle vurgulamam gerekenler yukarıda anlattıklarım.

Bu konularda ilginizi çekebilir