Besin çeşitliliği azaldı, sağlık riski yükseldi

Endobridge Kongre Başkanı Okan Bülent Yıldız, insanların eski çağlarda 150 çeşit besin tüketirken bugün bu sayının 20'nin altına düştüğünü söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANTALYA - Endokrinoloji alanındaki önemli kongrelerden olan Endobridge Kongre Başkanı Okan Bülent Yıldız, insanların eski çağlarda 150 çeşit besin tüketirken bugün bu sayının 20'nin altına düştüğünü ve bunlar da gruplandığında 4 grubun ortaya çıktığını belirtti. Prof. Yıldız, bu durumun insanların genetik yapısıyla uyuşmadığını ve sağlık için kritik öneme sahip bağırsak mikrop yapısını bozduğunu belirtti. Öte yandan, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Sevim Güllü, obezite ameliyatlarının özel koşullar altında ve uzun vadeli planlamaya dayalı olması, isteyen herkese bu ameliyatın yapılmaması gerektiğini söyledi.

Endokrinoloji alanında Türkiye'nin uluslararası tıp alanında önemli toplantılarından olan Endobridge-Uluslararası Endokrinoloji Kongresi tamamlandı. Kongreye 39 ülkeden toplamda 473 katılımcı geldi. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, Amerikan Endokrin Derneği ve Avrupa Endokrinoloji Derneklerinin işbirliğiyle yapılan toplantıda, diyabet önemli gündem maddelerinden biri oldu.

Sağlıklı beslenmek yetmez, çeşitli besinleri almak da önemli

Endobridge Kurucu Başkanı Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, kongre kapsamında da sunduğu bağırsak mikropları ile obezite-insülin direnci ve diyabet konusuna da değindi. Diyabetin ve obezitenin salgın şeklinde görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Yıldız, bağırsakların sağlığı ile beslenme ilişkisine yönelik yeni bulgular olduğunu belirterek, "Bağırsaklarımızda yararlı mikroplar da var. Onların beslenmesi için gıda çeşitliliği önemli. Doğal ortamda insanlar 150 çeşit doğal besin alıyordu. Genetiğimiz buna göre oluşmuş durumda. Oysa şimdi besin çeşidi 20 ve altında. Bu besin tüketimini grupladığımızda, mısır, soya, tahıl ve et olmak üzere 4 çeşide iniyor." dedi. Bu durumun bağırsak mikroplarına çeşitli etkiler yaptığını belirten Prof. Dr. Yıldız şu bilgiyi verdi:

"Bağırsaklarımızda bulunan 100 trilyondan fazla sayıda, 2 kilogram ağırlığa sahip ve genlerimizin yüzde 38'ini bizimle paylaşan mikropların çeşitliliği ya da fonksiyonundaki değişiklikler metabolik hastalık gelişimi ile ilişkili olabilir. Son yıllardaki çalışmalar örneğin bağırsağınızdaki bir mikrobun artması sonrası, o mikrobun salgıladığı bir maddenin dolaşımınıza geçmesi, ve sonrasında beyninizdeki iştah merkeziyle etkileşmesinin sizin ne kadar yediğinizi, ne kadar kilo alacağınızı ya da diyabet riskinizi etkileyebileceğine işaret ediyor. Ancak hayvan çalışmalarında gösterilen neden sonuç ilişkileri henüz insanlarda net olarak kanıtlanabilmiş değil ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç var."

Türkiye'de kadınlar erkeklere göre daha yüksek diyabet riski altında

Basın toplantısında, toplantılarda diyabetin önemli yer tuttuğunu vurgulayan Okan Bülent Yıldız, kadınlarda diyabetin özel inceleme konusu yapıldığını anlattı.
Türkiye'de kadınların, erkeklere kıyasla daha yüksek diyabet riski taşıdığını belirten Prof. Dr. Yıldız, "Türkiye'de erkeklere göre kadınlarda diyabet yüzde 8, prediyabet yüzde 26 daha fazla görülüyor. Diyabetli kadınların yaklaşık yarısı hastalıklarının farkında değil. Sağlıksız beslenme, hareketsizlik erkeklere göre kadınlarda daha fazla ve bu durum hem diyabet, hem de obezite riskini artırıyor" dedi.

İsteyen herkese obezite ameliyatı yapılmamalı

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevim Güllü de can kayıplarının ardından obezite ameliyatlarının sağlık gündeminin önemli başlılarından biri olduğunu kaydetti. Bariatrik cerrahi-metabolik cerrahi uygulamalarının kimlere, ne şartlarla yapılabileceğinin önemli bir konu olduğunu belirten Prof. Dr. Güllü, "Her isteyenin ameliyat edilmemesi gerektiği, özel bir takım merkezlerde karar verilmesi gerektiğini vurgulamak isterim. Bu konu giderek artan bir sorun olarak endokrinologları zor durumda bırakıyor. Hazırlık aşamasına gitmeden, uzun dönem takip planlaması yapılmadan yapılan ameliyatlar hasta kayıplarına yol açabiliyor" dedi.

Kongreye Avrupa Endokrinoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilim Komitesi Başkanı Felix Beuschlein ve Amerikan Endokrin Derneği Başkanı Lynnette Nieman da katıldı.