Alerji batı tipi yaşam tarzına bağlı artıyor

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği çocukların alerji haritasını çıkardı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA (DÜNYA)

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkanı Bülent Şekerel, çocuklara yönelik olarak Türkiye genelini temsil edecek bir araştırma yaparak, bölgelere göre alerjilerin görülme sıklığını ortaya koyduklarını açıkladı. Şekerel, alerji toz, polen, arı alerjisi gibi yoğun olarak görülen alerjilerin Nisan-Mayıs ve Haziran ayında yoğunlaştığını belirterek, bu ve bütün alerjilerin “kontrol edilebilir” olduğunu, hastaların mutlaka hekimleri ile görüşerek hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Dünya Alerji Haftası nedeniyle AİD Başkanı Bülent Şekerel, Başkan Yardımcısı Dilşad Mungan ve Genel Sekreter Ferda Öner Erkekol bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Konuşan Bülent Şekerel, alerjinin “bağışıklık sisteminin bir hatası” olarak genel kabul gördüğünü belirterek, alerjik hastalıkların son dönemde bütün dünyada artış eğilimine girdiğini bildirdi. Şekerel, “Alerjik hastalıklar toplumun yüzde 25-40’ını etkiliyor. Toplumun yaklaşık yüzde 80’i yaşamı süresince asgari bir alerjik sorun yaşıyor. Alerjik hastalıkların bazıları ani gelişiyor ve yaşamı tehdit ediyor. Üstelik alerji hem ülkemizde hem de dünyada sosyal güvenlik sistemlerinin en fazla harcama yaptığı hastalık gruplarının başında geliyor. Alerjik hastalığı olan çocuklarda okul, yetişkinlerde ise iş devamsızlığı, ne yazık ki sık rastlanan bir durum” bilgisini verdi. Ölümlere ve ciddi sorunlara yol açabilmesi nedeniyle alerjik şoklara önem verilmesi gerektiğini belirten Şekerel, basin, arı sokmasının anafilaksi (alerjik şok) nedeni olabildiğini bireylerin bu konuda bilinçli olması gerektiğini kaydetti. Bülent Şekerel, kontrolsüz ilaç kullanımının da son dönemde ilaç alerjisi oluşmasındaki etkenlerden biri olarak görüldüğünü vurguladı.

Mevsimde en fazla görülen alerjiler

Bahar aylarında en fazla soruna yol açan alerjilerden biri olan alerjik rinit (saman nezlesi) hakkında bilgi veren AİD Başkan Yardımcısı Dilşad Mungan da, “çayır poleni alerjisine bağlı olarak gelişen rinit saman nezlesi olarak bilinir. Kuru ve rüzgarlı havalarda polen miktarı fazladır ve saman nezlesi belirtileri artar. Tüm yıl devam eden rinite ise ev tozu akarları, kedi- köpek, küf ve hamam böceği allerjisi neden olur” bilgisini verdi. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarının çayır-çimen polenlerinin en fazla olduğu dönem olduğunu belirten Mungan, bu alerjiye sahip kişilerin dış aktivitelerini azaltması, çıktıkları zaman maske kullanmasını ve eve döndüklerinde de kıyafetlerini değiştirmesini tavsiye etti.

Erkekol: Arı alerjisi ağır sonuçlara yol açabilir

Arı alerjisi hakkında bilgi veren AİD Genel Sekreteri Ferda Öner Erkekol da ölümlere yol açabilmesi nedeniyle arı alerjisine özel bir dikkat verildiğini belirterek, “Kişilerin yüzde 2’sinde ise arının soktuğu yerden uzaktaki vücut bölgelerinde belirtiler ortaya çıkar, bu durum sistemik yani genel bir alerjik tepkiye işaret eder. Bu durumda ‘alerjik şok’  tablosu dediğimiz nefes darlığı, hırıltılı solunum,  çarpıntı, bayılma, karın ağrısı bulantı ve kusma, ishal, tüm vücutta kaşınma ve kızarıklıklar, yüzde ve dilde, deride şişlikler ortaya çıkabilir. Hayati tehlike arz eden belirtiler ise boğazda dilde şişme, ses kısıklığı ve tansiyon düşmesidir, bu belirtiler ölümle sonuçlanabilir” dedi.

Arı sokması sonucu arının soktuğu yer dışında başka bir noktada reaksiyon oluşması halinde bireylerin mutlaka alerji uzmanıyla görüşmesi gerektiğini belirten Ferda Öner Erkekol, “Alerji testlerinde, arı alerjisi saptanan hastalara sürekli yanlarında taşımaları ve ayrıca acil durumda bir merkeze gidene kadar kendi kendilerine uygulamaları için, kullanıma hazır adrenalin oto-enjektörü reçete edilmelidir. Adrenalin büyük alerjik reaksiyonlarda hayat kurtarıcı ilaçtır” dedi.

Türkiye Çocukların Alerji Haritası

Basın toplantısında Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) 5 farklı bölgeden 7500 orta okul çocuğuyla yapılan alerji taramasının sonuçlarını da açıkladı. Taramada tüm çocuklara alerji testi yapıldı ve muayene edilerek alerji hikayesi ayrıntılı olarak öğrenildi. Yakınması olan çocukların ayrıntılı solunum fonksiyonları ölçüldü.

Buna göre; Gelecekte “alerjik olmamak” anormal sayılacak. Alerji testi yapıldığında en fazla etkilenen çocukların güney ve kuzey bölgelerimizde olduğu ve her 3-4 çocuktan birinin alerjik reaksiyonlar gösterdiği belirlendi.

İç ve doğu bölgelerde 5-6 çocuktan biri alerjik. Polen alerjisi her 10-12 çocuktan birini etkiliyor ama bitki örtüsünün daha sınırlı olduğu iç Anadolu bölgesinde bu oran 20 çocuktan bire düşüyor.

Evimizde hayat arkadaşımız olan kediler önemli bir alerjisi nedeni ve 50 çocuktan birini etkiliyor ama bu oran batı ve güney illerinde 12’de bir çocuğa yükseliyor. Alerjik egzema diğer adı ile atopik dermatit 10 çocuktan birini etkiliyor. Astımın en fazla batı ve doğu ilerinde yaşayan çocukları etkilerken en az iç Anadolu’daki çocukları etkilediği ortaya çıktı. Alerjik nezlenin ise en fazla doğu ve batı ilerinde yaşayan çocukları etkilediği belirlendi” dedi.

Bölgeleri temsil eden 5 ilde 7500 çocuk üzerinde yapılan alerji taramasında “alerji görülme sıklığı” 

Bu konularda ilginizi çekebilir